Güncelleme Tarihi:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kamuoyunda devletin akaryakıtta dünya ortalamasının çok üzerinde astronomik vergiler aldığına dair oluşan kanının hatalı ve hiçbir gerçekliği olmadığını belirterek, “Oysa ekonomi yönetimi olarak uyguladığımız vergi politikaları sonucunda Türkiye bugün benzin ve motorinde AB ülkelerinin tamamından daha düşük vergi alan ülke konumuna gelmiştir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, katıldığı 13. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada 1984-2001 döneminde toplam 13,5 milyar dolar olan Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı yatırım tutarının 2002’den bu yana 20 kata yaklaşan bir artışla 244 milyar dolara ulaştığını belirtti. Nebati, büyükelçilerin Türkiye’nin tanıtımına yönelik yaptığı çalışmaların turizm pazarının çeşitlenmesine, gelen turist sayısının artmasına ve böylelikle turizm gelirinde de artış kaydedilmesine katkı sağladığını kaydederek, “Bu vesileyle dünyanın dört bir yanında ülke ekonomimizin güçlenmesi için gerçekleştirdiğiniz özverili çalışmalar için her birinize tek tek teşekkürlerimi sunmak isterim” dedi.
Bakan Nebati, Türkiye’nin Covid-19 pandemisi sonrasında ve Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel ölçekte belirsizliklerin arttığı, ihtilafların barış ve istikrarı tehdit ettiği bir dönemde her alanda başarıyla ilerlemeye ve yeni koşulların getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam ettiğini söyledi.
“Mega yatırımları ‘betona yapılan yatırım’ olarak değersizleştirmeye çalışanlar ülkemize kazandırdığı rekabetçi avantajı görmeyenlerdir”
Nebati, “Bilinmelidir ki bu mega yatırımları ‘betona yapılan yatırım’ olarak değersizleştirmeye çalışanlar, küresel gelişmeler karşısında bu yatırımlarımızın ülkemize nasıl bir rekabetçi avantaj kazandırdığını göremeyen veya bu gerçeğin üzerini örtmeye çalışanlardır” ifadelerini kullandı.
“BU BİR AÇIK RECEP TAYYİP ERDOĞAN ETKİSİDİR”
Küresel diplomasinin son yıllarda en somut başarılarından birisinin Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında imzalanarak işler hale getirilen tahıl sevkiyatı anlaşması olduğunu dile getiren Nebati, “Bu bir açık Recep Tayyip Erdoğan etkisidir. Bu tarihi anlaşma, katıldığım G-20 toplantılarında da en önemli gündem maddelerinden biri olan küresel gıda arz krizinin etkilerini hafifletmesi bakımından son derece stratejik bir öneme sahiptir. Cumhurbaşkanımızın diplomatik girişimleri ve bakanımızın organizasyon kabiliyeti ile İstanbul’da savaşan tarafların Recep Tayyip Erdoğan etkisiyle bir araya getirilmesiyle imzalanan anlaşma, Ukrayna depolarında biriken 20 milyon tonun üzerindeki tahılın dünya piyasalarına sunulmasına imkan sağlamıştır. Böylelikle tüm dünyada özellikle hububat fiyatlarındaki arz yönlü baskıların hafiflemesiyle birlikte fiyatların gevşemesine birlikte şahit oluyoruz” diye konuştu.
Nebati, tahıl sevkiyatı anlaşmasının Türkiye’nin stratejik aklının ve küresel sonuçlar üreten diplomatik başarılarının en somut örneklerinden biri olduğunu söyledi. Nebati, temmuzda ihracatın 248,4 milyar dolara ulaşarak dünya ticaretinden Türkiye’nin aldığı payın yüzde 1’i aştığını hatırlattı. Nebati, ihracatta rekor niteliğindeki gerçekleşmelerin, turizmdeki toparlanmanın, küresel enerji maliyetlerindeki sert artışlar kaynaklı cari işlemler dengesindeki bozulmayı sınırlandırdığını söyledi. Bankacılık sektörünün sermaye yapısını güçlü olarak nitelendiren Nebati, “Bu yapı, yüksek aktif kalitesi ve karlılık oranlarıyla öne çıkıyor. Haziran ayı itibarıyla yüzde 18,1 olarak gerçekleşen sermaye yeterlilik rasyomuz yüzde 8 olan yasal asgari oranın oldukça üzerinde seyrediyor” dedi.
“SİZLERDEN İSTİRHAMIM TÜRKİYE EKONOMİ MODELİMİZİ GÖREVLİ OLDUĞUNUZ ÜLKELERDEKİ İLGİLİ TARAFLARA AKTARMANIZDIR”
Büyükelçilere seslenen Nebati, şunları kaydetti:
“Sizler bulunduğunuz ülkelerde görev yapan en üst düzey hükümet temsilcilerisiniz. Ülkemizin çıkarlarını ve politikalarını temsil etmek üzere önemli roller üstleniyorsunuz. Bu kapsamda sizlerden istirhamım ülkemizin güçlü makroekonomik temelini, sunduğu tüm fırsatları ve Türkiye Ekonomi Modelimizi görevli olduğunuz ülkelerdeki ilgili taraflara aktarmanızdır.”
“TÜRKİYE BUGÜN BENZİN VE MOTORİNDE AB ÜLKELERİNİN TAMAMINDAN DAHA DÜŞÜK VERGİ ALAN ÜLKE KONUMUNA GELMİŞTİR”
Bakan Nebati, kamuoyunda devletin akaryakıtta dünya ortalamasının çok üzerinde astronomik vergiler aldığına dair oluşan kanının hatalı ve hiçbir gerçekliği olmadığını belirterek, “Oysa ekonomi yönetimi olarak uyguladığımız vergi politikaları sonucunda Türkiye bugün benzin ve motorinde AB ülkelerinin tamamından daha düşük vergi alan ülke konumuna gelmiştir. Benzin ve motorinde ülkemizde uygulanan vergiler AB ortalamasından yaklaşık yüzde 14 daha düşük seviyededir” diye konuştu.
Fransa’nın kurşunsuz benzinde yüzde 50’den daha yüksek vergi koyduğunu aktaran Nebati, Türkiye’nin toplamda 26,6’lık vergi tahsilatıyla kurşunsuz benzinde, yüzde 23,6’lık vergi toplamıyla da motorinde AB ülkelerinin tamamından daha düşük vergilere sahip olduğunu söyledi.
“ENFLASYONLA MÜCADELEYE YÖNELİK YAPTIĞIMIZ VERGİ İNDİRİMLERİ VE DÜZENLEMELERLE BİRLİKTE 251 MİLYAR LİRA VERGİ GELİRİNDEN FERAGAT ETMİŞ DURUMDAYIZ”
Bakan Nebati, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Enflasyonla mücadeleye yönelik yaptığımız vergi indirimleri ve düzenlemelerle birlikte 2021 yılında 154 milyar lira vergi gelirinden vazgeçmişken, bu yıl da aldığımız ilave tedbirlerle 251 milyar lira vergi gelirinden feragat etmiş durumdayız. Diğer taraftan fiyat istikrarının önemli bir belirleyicisi olan finansal istikrarı güçlendirmek için birçok adım attık. Türk lirasını daha cazip hale getirmek ve döviz kurlarındaki oynaklığı azaltmak amacıyla Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesabı (KKM) uygulamasını başlattık. Bu uygulama ile Rusya-Ukrayna savaşının ve FED faiz artışlarının ülkemiz ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisini sınırlandırdık.”
Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin en önemli önceliklerinden birinin cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek ve küresel değer zincirlerinde üst sıralara çıkmak olduğu dile getirdi.
Program, Bakan Nebati’nin konuşmasının arından basına kapalı olarak gerçekleştirilen soru cevap bölümü ile devam etti.
Bakan Nebati açıklamaları sonrasında Twitter üzerinden paylaşımda bulundu.
İşte o paylaşımlar
Bugün, dünyanın dört bir yanından Ankara’ya gelen büyükelçilerimizle bir araya geldik.
Ülkemizin stratejik önceliklerini, küresel ekonomik durgunluk karşısında attığımız adımları kendileriyle paylaştım.
Orta Doğu, Balkanlar, Güney Kafkasya, Güney Asya ve Orta Asya’daki ülkelerle tarihten gelen yakın bağlarını giderek güçlendiriyor, yeni iş birlikleri geliştiriyoruz.
Küresel diplomasinin son yıllarda gördüğü en somut başarılardan birisi yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın aktif girişimleri sonucunda Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında imzalanarak hızla işler hale gelen Tahıl Sevkiyatı Anlaşması olmuştur.
Anlaşma, ülkemizin stratejik aklının ve küresel sonuçlar üreten diplomatik başarılarının en somut örneklerinden biri olmuştur.
Bu tarihi anlaşma, katıldığım G20 toplantılarında da en önemli konulardan biri olan küresel gıda arz krizinin etkilerini hafifletmesi bakımından son derece stratejik bir öneme sahiptir.
Cumhurbaşkanımızın diplomatik girişimleriyle, İstanbul’da savaşan tarafların bir araya getirilmesiyle imzalanan anlaşma, Ukrayna depolarında biriken 20 milyon tonun üzerindeki tahılın dünya piyasalarına sunulmasına imkan sağlamıştır.
Tüm dünyada özellikle hububat fiyatlarındaki arz yönlü baskıların hafiflemesiyle birlikte fiyatların gevşemesine birlikte şahit oluyoruz.
Doğalgazda hanehalkı kullanımlarını %80’in üzerinde bir oranla devletimiz karşılamaya devam ediyor. Bu yüksek destek oranı dünyada eşine az rastlanır niteliktedir.
Bugün kamuoyunda, devletimizin akaryakıtta dünya ortalamasının çok üzerinde, astronomik vergiler aldığına dair son derece hatalı, hiçbir gerçekliği olmayan bir bilgi dolaşıyor.
Bugün Fransa kurşunsuz benzine yüzde 50’den daha yüksek bir vergi yükü eklerken, Türkiye toplamda yüzde 26,6’lık vergi tahsilatıyla kurşunsuz benzinde, yüzde 23,6’lık vergi toplamıyla da motorinde AB ülkelerinin tamamından daha düşük vergilere sahip olan ülkedir.
Tüm bu çalışmalarımız sayesinde ilerleyen dönemde son zamanlarda yaşadığımız enerji fiyatlarındaki aşırı artışlardan çok daha az etkileneceğiz.
Ocak-Haziran döneminde enerji hariç değerlendirildiğinde cari işlemler dengesinde 8,1 milyar dolar; yıllık bazdaki cari işlemler dengesinde de 35 milyar dolar fazla vermeyi başardık.
2020 yılında pozitif büyüme kaydeden sayılı ülkelerden biri olan Türkiye, 2021 yılında yüzde 11 büyüyerek G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur.
Ülkemiz 2022 yılı ilk çeyreğinde de güçlü ve dengeli büyüme eğilimini sürdürmüş ve yüzde 7,3 büyüme oranıyla G20 ülkeleri arasında en yüksek oranda büyüyen 3. ülke olmuştur.
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ülkede resesyon ihtimali konuşulurken; 2022 yılının ikinci çeyreği ve sonrasına ilişkin öncü göstergeler, ülkemizde ekonomik büyümenin devam ettiğine işaret ediyor.
IMF, yakın zamanda 2022-2023 yılları için küresel ekonomideki büyüme beklentilerini aşağı yönlü düşürürken, ülkemizin büyüme beklentilerini ise trendin tersi yönde yukarı yönlü revize etmiştir.