Güncelleme Tarihi:
Ticaret Bakanı ve AK Parti Samsun milletvekili adayı Mehmet Muş, Samsun İnşaatçılar ve Müteahhitler Derneği’ni (SİMDER) ziyaret etti. 1999 depreminden sonra yapılan yapıların depremlere karşı daha sağlıklı olduğunu söyleyen Bakan Muş, "1999 öncesinde hem malzemenin kalitesi, hem sektörün gelişmişlik potansiyeli, hem de o dönemin güvenlik katsayı uygulamaları, maalesef bize sarsıntılarda üzücü hadiseler yaşattı" diye konuştu.
’ALTYAPISIZ YATIRIM GELMİYOR’
İnşaat ve altyapının, bir ülkenin gelişimi için önemli sektör olduğunu söyleyen Bakan Mehmet Muş, "Altyapıyı yapmadığınız zaman sanayi, yatırım gelmiyor. Ürettiğiniz sanat eserlerinin, binaların muhakemesi, sağlamlığı, planı ve dizaynının kalibreli olması gerekiyor. Müteahhitlik dışarıdan çok rahat gibi gözüken ve son dönemde de disipline kavuşturmaya çalıştığımız bir sektör. Elinde sermayesi olan, sermaye birikimi olan ’Ben müteahhit olmaya karar verdim’ gibi alanından çıkartılıp farklı bir sınıflandırmaya tabi tutulduğu, yapı denetim şirketlerinin daha sıkı denetim yapma kabiliyetine ulaştığı ve müteahhitlerle bağlılık ilişkilerinin koparıldığı bir sistem oldu. Ruhsat alacaksanız önce mal müdürlüğüne o denetimin ödemesini yapıyorsunuz, hak ediş karşılığında mal müdürlüğü bağımsız denetim şirketine ödemesini yapıyor ve siz herhangi bir bağımsız denetim şirketini belirleyemiyorsunuz. Sistem size otomatik olarak yapı denetim firması atıyor. Bunlar sektörün geleceği açısından önemli adımlar ve bunların yansımalarını projelerin uygulanmasının ve kalitesini sahada zaman içerisinde daha net bir şekilde göreceğiz. Türkiye, geçmişten ders çıkartıyor ve her geçen gün bunları güçlendiriyor. Güvenlik katsayısından denetimlere, çizilen projelerden statiklerin mutlak anlamda uygulanmasını tesis ediyor" ifadelerini kullandı.
İnşaatçıların ve müteahhitlerin ekonominin birer parçası olduğunu söyleyen Bakan Muş, "İş insanı olarak sizler gelecekle ilgili tahminlerde bulunmak istiyorsunuz ki yatırım yapabilesiniz. İnşaata başladığınızda ruhsat alma sürecinden bitişine kadar çok hızlı bir şekilde sermayeniz çok kuvvetli de olsa 2 seneden önce bitirme şansınız yok. Bir de onu nakde çevireceksiniz. Üretiyorsunuz, tüketiyorsunuz, yanınızda çalışan insanlar var, iş yaptığınız firmalar var. Nihayetinde öngörü çok önemli bir konu" dedi.
AZINLIK HÜKÜMETLERİ
Koalisyonların, 2002’de AK Parti’nin iktidara gelene kadar devam ettiğini söyleyen Muş, şunları söyledi:
"1992-2002 arasında azınlık hükümetleri yaşandı, 2 partili, 3 partili koalisyonlar yaşandı, bankaların hortumlandığını yaşadık. Bunların faturalarının vatandaşa kesildiğini yaşadık. Zayıf hükümetler, hükmedemiyor, ülke yönetiminde problemler var. Türkiye, bu dönemde istikrarsızlıklarla çok ağır yaralar aldı. 2002’de AK Parti başa geldi ve ülkeyi tek başına yönetiyor. Geldiğimiz seçimlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci seçimleri yapılacak. Karşımızda da başka bir parti var, bir grup var. Biz yürütmeyle ilgili nasıl bir yönetim olacağını vatandaşa şeffaf bir şekilde söylüyoruz. Ancak öbür taraf, 5’li, 6’lı, 7’li koalisyona gitti. 2,3 partili değil 7 partili bir koalisyon söz konusu."