Güncelleme Tarihi:
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Kurum, İkinci Kentsel Gelişim Zirvesi'ne katıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Kurum, bakanlık olarak Esenler Belediyesiyle bir protokol yapıp Esenler'de rezerv alan ilan ettikleri bölgede kentsel dönüşümü olması gerektiği şekilde yapmaya çalışacaklarını kaydederek, “Yürütmenin bir kanadı olarak her hafta illerimize gidiyoruz. İllerimizde sorunları yerinde tespit edip ,hızlı bir şekilde kararları yerinde alıp uygulamalara geçmek için şehrin ihtiyaç olan projeler için kararlar alıyoruz. Gittiğimiz her yerde gerek şehrin alt yapısı gerek üst gerek millet bahçeleri, kıraathaneleri, kentsel dönüşümü, yapmamız gerekenleri konuşup bunlar üzerine kararlar alıyoruz” ifadelerini kullandı.
"30-40 KATLI BİNALARI KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DE GÖRÜYORUZ. BUNLARI ARTIK YAPMAYACAĞIZ"
81 ilde mekansal plan yapılması gerektiğinin altını çizen Bakan Kurum, konuşmasına şöyle sürdürdü: "Mekansal stratejik plan ne demek? Şehrin geleceği, nüfusu, alt yapısı, üst yapısı için gerekli olan her şeyini planlamamız gerekiyor. Biz kentsel dönüşümde bu sıkıntıları sahada görüyoruz. Her biri kendi içinde kentsel dönüşüm projelerine gidiyorlar. Ancak şehir ölçeğinde kentsel dönüşümü de planlamamız gerekiyor. Şehirde satılabilecek konut sayısı belli. Bizim mekansal bir plan altında da kentsel dönüşüme ilişkin planlarımız olması gerekiyor.
Şehirler için kentsel dönüşüm planlamamız lazım. Hangi ilçelerden başlayacağız, önceliğimiz ne veya rezerv alanına taşıyacağımız alanlar neresidir diye çalışmasını yapmamız gerekiyor. Esenler de bunun bir örneği. Bir rezerv alan bulduk ve bu alanda kentin dönüşümünde mevcut yerleri olmayan sosyal alt yapının vatandaşımızın hizmetine sunulması anlamında yapmaya çalışacağız. Bir zaman ülkemizde yüksek binalar gerçekten ihtiyaçtı. Hem imar planlarının azlığı, hem nüfusun yoğunluğu, kentlere göçün hızı bir şekilde olması yüksek bina ihtiyacını beraberinde getirdi. Ancak yüksek binalar bizleri gerçekten rahatsız ediyor. 30-40 katlı binaları kentsel dönüşümde de görüyoruz. Bunları artık yapmayacağız. Bunlara artık dur dememizin zamanı geldi.
Bizim gelecek nesillere Mimar Sinanların bize bıraktığı eserleri bizim de bırakmamız gerekiyor. 300-400 sene sora biz bu dönemde şu eseri yaptık diyebileceğimiz projelere ihtiyacımız var. Bu projeleri de hep birlikte yapmamız gerekiyor. Bu illa betonarme olmak zorunda da değil. Ecdadımızın yaptığı hala ayakta olan ahşap binalar var. Bugünkü teknolojide bunların daha iyisini yapabilme imkanımız var.
Gelecek nesillere bizim de ecdadımız bunları yaptı diyebilecekleri eserlerimizi bırakmamız gerekiyor. Her ülkenin kendine özgü bir kültürü, mimarisi olması gerekiyor. Artık bizim şehirlerimizin hepsi birbirine benzer. Eskiden baktığınızda Selçuklu Osmanlı döneminde dahi farklılıklar vardı. Bu farklılıkları bizim yaşatmamız gerekiyor. Bu şehrin kültürü, mimarisi kendine özgü olmak zorunda. Bunlara yönelik 2023 şehircilik vizyonu hazırlıyoruz. 2023 şehircilik vizyonu içerisinde mimari yapılarımızın nasıl olması gerektiği, bölge ölçeğinde nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya çalışacağız.”
"Eylem planında şehirlerimizin alt yapısıyla alakalı iklim değişikliğinden kaynaklı yapılması gereken her türlü alt yapıyı da yapıyor olacağız”
Bakan Kurum, kentsel dönüşümle birlikte şehirlerin iklim değişikliğinden kaynaklı bir tehditle karşı karşıya olduğunu kaydederek, şehirlerin alt yapısının bu değişiklikten kaynaklı olarak yağışları kaldıracak durumda olmadığını vurguladı.
Bunla ilişkin tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Bakan Kurum, "Yağış sonrasında çevreye verilen zararlar ve maliyetleri kat kat artan yeni yapılara sebep oluyor. Dolayısıyla biz bu eylem planında da şehirlerimizin alt yapısıyla alakalı iklim değişikliğinden kaynaklı yapılması gereken her türlü alt yapıyı da yapıyor olacağız. Buna ilişkin bir eylem planı hazırlayacağız. Olması gereken her şeyi artık imar planında yapmamız gerekiyor ve bunları zorunluluk haline getireceğiz. Bu sayede iklim değişikliğine ilişkin şehirlerimizin alt yapısı ve üst yapısı yağışlardan daha az zarar görecek diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"Bakanlık olarak yapmamız gereken en önemli işin kentsel dönüşüm olduğunu düşünüyoruz”
Türkiye'nin deprem bölgesi bir ülke olduğunu dile getiren Kurum, “Türkiye'de yaklaşık 5 milyon konutun görüşmesi gerekiyor. Çok yol kat ettik, çok dönüşümler yaptık ancak biraz daha planlı, şehir ölçeğinde planlayarak, ne yaptığımız bilerek projeler gerçekleştirmemiz gerekiyor. Görüşlerin bittiği, uygulamaya geçilen zamana geçmemiz gerekiyor. Bakanlık olarak yapmamız gereken en önemli işin kentsel dönüşüm olduğunu düşünüyoruz.
Buna ilişkin de yapacağımız stratejik eylem planı, mekansal eylem planımız da bunun altı olacak. Artık biraz daha planlı şekilde bütün şehirlerimizi dönüştüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kentsel Tasarımcı Talha Kös de her değişimin bir gelişim olmadığını fakat her gelişimin bir değişim olduğunu kaydederek, sadece binaların dönüşümüyle kentlerin dönüşmeyeceğini belirtti.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR