Güncelleme Tarihi:
Bilmeyenler için Hürriyet gazetesi olarak yıllardır gündemde olan, tam da seçim öncesi ortaya çıkan ve merak uyandıran yerli otomobil projesini ilk günden itibaren mercek altına aldık. Yerli otomobil prototiplerinin Çinli firma tarafından satın alınan Saab tarafından İsveç’ten ithal edildiğini, görüntüleriyle TIR’larla getirildiğini, 7 Haziran seçimlerine yetişmeyince 1 Kasım’a yetiştirilmesi için ısrar edildiğini belgeleriyle ortaya koyduk. Bakan Işık tarafından ‘İşte yerli otomobil’ diye tanıtılan kamuflajlı prototipler Cadillac BLS ve Saab 9-3 modelleri olduğu için bizde haklı olarak ‘Milli Devşirme’ başlıklarıyla haberi yayınladık. Daha sonra Bakan Işık projeyi konuşmak isteyip randevu vermiş ama nedense son dakikada iptal etmişti. O zamanda söyledim bugün de söylüyorum. Bir otomotiv editörü olarak milli otomobilimiz olursa en çok sevinecek isimlerden biriyim. Ancak her markayı hatta her yeni modeli nasıl sorguluyorsam Türkiye’nin yeni otomobilini de sorgulamaya devam edeceğim.
ZAMANI İHTİYAÇ VARDI
İşte tüm bu yaşananların üzerinden 7 ay geçti. Bu süre zarfından yerli otomobil projesine ilişkin Bakan Işık her ortamda bir şeyler söyledi ama işin uzmanlarıyla bir araya gelmeyi hep erteledi. Bu erteleme geçtiğimiz hafta gelen davetle sona erdi. Bakan Işık’ın 6 günlük gazetenin uzman otomotiv editörüyle TÜBİTAK’ın Gebze’deki merkezinde kahvaltı yapmak istiyordu. Bu gazetecilerden biri de bendim. Daha önceki randevuyu son anda iptal ettiği için son ana kadar temkinliydim. Ancak AK Parti’de kongre kararının alınması, Başbakan Davutoğlu’nun görevini bırakması bile bu kez Bakan Işık’a engel olmamıştı. Işık, TÜBİTAK yetkilileri ile saat 08.30’da Gebze’de bizimle görüşmek için hazırdı. Bakan Işık’a hemen sordum, “Neden bizimle buluşmak için bu kadar beklediniz?” Cevabı netti: “Yerli otoda bu kez hayal kırıklığı yaşamak, mahcup olmak istemiyoruz. Bir takım şeyleri yaptığımızı, gelişmelerin olduğunu göstermek istedik. Bunun için zamana ihtiyacımız vardı. Kendimizi bugün hazır hissettik.”
Öncelikli olarak Bakan Işık ve ekibi artık projeye ‘yerli otomobil’ değil ‘Türk otomobili’ diyorlar. Çünkü bu proje 100 yıllık otomotiv devlerinin karşısına çıkacak onlarla rekabet edecek bir ‘Milli otomobil’ projesi değilmiş. Proje ile aslında Google, Apple ve hatta Tesla gibi son dönemin en önemli teknoloji ve yeni nesil şirketlerine rakip olmak hedefleniyor. Yani burada otomobilin görüntüsü, tasarımı, nasıl üretildiği değil geliştirilen teknolojileri önemli. Bakan Işık’a, “Bunu yerli otomobile indirgemek bence biraz haksızlık olmuş” dedim. Çünkü Türkiye gibi otomotiv sektörü gelişmiş bir ülkede otomobil üretmek sorun değil. Sorun bunun kime, nasıl satacağımızdı. 100 yıllık tecrübesi olan, küresel altyapıya sahip şirketlerle rekabet etmekten bahsediyoruz. Bu kolay bir şey değil. Ama Bakan Işık ve ekibiyle konuşunca durumun böyle olmadığını net olarak anladım. TÜBİTAK’ın hem savunma sanayine yönelik hem de elektrikli araç konusunda geliştirdiği bir çok teknoloji varmış. Bunların bir çoğu rafta duruyormuş. Bu otomobil projesiyle bunların hepsi raftan indirilmiş.
İSMİ BABAYİĞİT BELİRLEYECEK
Ama bu teknolojileri geliştirmek ve otomobile adapte etmek için bir platform bir karoser gerekiyormuş. Yani Saab’ın platformu aslında bir çalışma alanı yaratmış. Bu platform değişecekmiş. Haberde detaylarını veriyorum ama sonuç olarak hükümet TÜBİTAK’la yeni nesil elektrikli bir otomobil geliştirecek. Üretimini ise bulunacak ‘Babayiğit’ yapacak. TÜBİTAK, bu üreticiden araç başına lisans parası alacak. Aracın tasarımı, marka ismi ve nihai halini bu üretici belirleyecek. Yani eğer global bir marka alırsa büyük olasılıkla bir Türk markası veya Türk isminden bahsediyor olmayacağız. Bakan Işık, ayrıca tek bir üreticiye değil istenirse iki üreticiye de lisans verileceğini, altyapı dışında tüm değişiklikleri bu üreticilerin istediği gibi yapabileceğini belirtti. Uzun lafın kısası Bakan Işık’ın ve TÜBİTAK yetkililerinin anlattıklarından çıkan sonuç şu: “Biz milli bir otomobil yapmıyoruz, geleceğin otomobil teknolojilerini geliştiriyoruz.”