Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Pergamon Antik Kenti Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Ersoy, toplantıdaki konuşmasında 'Geleceğe Miras Bergama Projesi'nin ayrıntılarını anlattı. 2019 yılında Türkiye'de 'Arkeolojik Kazıların 12 Aya Yayılması' projelerini başlattıklarını belirten Ersoy, "2023 sonu itibarıyla 133 kazı alanında hayat geçirilmiş olan bu uygulamada çok ciddi kazanımlar elde ettiğimizi ve 2024'te 144 kazı alanında bu uygulamayı sürdüreceğimizi daha önce belirtmiştim. Sizlerin aracılığıyla bu sözü yerine getirdiğimizi ve bugün 144 kazı çalışmasının 12 ay esasına göre yürütüldüğünü ifade etmek isterim. Söz verdiğimiz gibi 'Geleceğe Miras' projemiz kapsamında, yabancı kazı çalışmalarının başına Türk bilim insanlarından birer 'koordinatör' görevlendirme işlemlerini de tamamladık. Böylece Türk arkeoloji tarihinde, 163 yıl sonra yeni ve milli bir sayfa açtık" dedi.
'SONUÇ ALMA SÜRELERİNİ MÜMKÜN OLDUĞUNCA KISALTIYORUZ'
Arkeolojik kazıların hem bütçelerini hem de lojistiklerini daha önce görülmemiş oranlarda arttırarak kapsamlarını genişlettiklerini belirten Ersoy, "Sonuç alma sürelerini mümkün olduğunca kısaltıyoruz. Sözün özü; Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eşdeğer işi, 4 yılda yapma hedefimize ulaşmak için bütün imkanları seferber ediyoruz ki başta antik kentlerimiz olmak üzere sahip olduğumuz kültür varlıkları en kısa sürede gün yüzüne çıkarılsın, ayağa kaldırılsın ve ülkemiz için bir katma değere dönüşsün. Bergama, söz konusu bu antik kentlerimizden biri" diye konuştu.
'TÜRK-İSLAM DÖNEMLERİ İÇİN DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR'
Pergamon Antik Kenti'yle ilgili bilgi veren Ersoy, "Anadolu'daki en güçlü krallık olan Pergamon Krallığı'nın başkenti olan Bergama, içerisinde 5 adet Gymnasium yapısı bulunduran antik dünyanın en önemli eğitim merkeziydi. Büyük Bergama Gymnasiumu, 500 yıllık köklü bir okul olarak anılmaktadır. Roma döneminde ise Asya Eyaleti başkenti olan Bergama, döneminin en önemli sağlık merkezlerinden Asklepeion'a da ev sahipliği yapmıştır. Bergama, Helenistik ve Roma dönemlerinin yanı sıra Doğu Roma ile Türk-İslam dönemleri için de büyük önem taşımaktadır. Osmanlı kent mimarisinin bütün önemli öğelerini burada bir arada bulmak mümkündür. Zaten söz konusu 4 medeniyete ait katmanları barındırması sebebiyle bu antik kent, 2014 yılında, 'Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı' olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmiştir" dedi.
'BERGAMA'NIN YÜZDE 60'I KAZILMIŞ DURUMDADIR'
Bergama'da 146 yıl önce başlayan kazı çalışmalarında dönem dönem farklı yabancı bilim insanları görev almış olduğuna dikkati çeken Ersoy, "1957 yılından bu yana çalışmalar, Alman bilim heyetlerince yürütülmektedir. Bütün bu süreç neticesinde, Asklepion dahil olmak üzere Bergama'nın yüzde 60'ı kazılmış durumdadır. Şimdi bu istisnai antik kentimizi 'Kazıların 12 Aya Yayılması' uygulamamıza dahil ediyoruz. Bergama, anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneğidir. Bergamalılar mimaride büyük yenilikleri hayata geçirmişler, heykel sanatında kendi ekollerini geliştirmişlerdir. Athena Tapınağı, Helenistik dönemin Anadolu'daki en karakteristik örneklerinden olan tiyatrosu, kütüphanesi, Zeus ve Dionysos tapınakları, Agora ve Gymnasium gibi yapıları dönem mimarisinin en seçkin örnekleridir. İşte böylesi özel bir antik kent olan Bergama'da, 'Geleceğe Miras Bergama' projesini hayata geçiriyoruz. Bakanlık olarak Bergama Akropolü'nde, kuzey sur duvarları restorasyonu 1. etap çalışmalarını 2015-2017 yılları arasında tamamlamıştık."
'TİYATRODA, BETON İLE YAPILAN TAMAMLAMALAR SÖKÜLECEK'
Proje kapsamında 2'nci etap çalışmalarını başlattıklarını duyuran Ersoy, "Helenistik Dönem tiyatro terasında bulunan ve tiyatro ile M.Ö. 2. yüzyılda tasarlanan Dionysos Tapınağı, Roma döneminde tadilata uğramış ve Doğu Roma döneminde kiliseye çevrilmiştir. Proje ile bu yapıyı ayağa kaldıracağız. Bergama'nın en önemli yapılarından Zeus Sunağı'na yönelik olarak, arazide korunan mimari blokların orijinal yerlerine yerleştirilmesi ve kısmi tamamlama çalışmalarını gerçekleştireceğiz. Tiyatroda, geçmiş yıllarda beton ile yapılan tamamlamalar sökülerek orijinalindeki aynı tür taşlarla yeni tamamlamalar yapılacak. Böylece tiyatroyu hem orijinal görünümüne kavuşturmuş hem de sağlamlaştırmış olacağız. Akropoldeki gezi güzergahında yer alan mevcut travers döşemelerini iyileştireceğiz. Ayrıca antik yapılara ilişkin bilgilendirme ve yönlendirme levhalarını da yenileyerek, sunulan bilgilerle alanı anlaşılır kılacağız" diye konuştu.
'BERGAMA AMFİTİYATROSU, YÜKSEK TURİZM POTANSİYELİNE SAHİP'
Ersoy, şöyle devam etti:
"Kızılavlu'daki ana yapı ile Kuzey Kule'deki restorasyon çalışmaları bakanlığımızca 2013-2018 yılları arasında tamamlanmıştı. Kızılavlu Çevre Düzenleme Projeleri, ilgili Koruma Bölge Kurulu'nca 2020'de onaylandı. Projenin uygulamasına hızlıca başlayacağız. Kızılavlu'nun güneydoğusunda yer alan ve daha önceki yıllarda ortaya çıkarılan büyük boyutlu, önemli bir kısmı mozaiklerle süslü odalara sahip olan yapının kazısını yapacağız. Bu yapının ve etrafındaki anıtsal yapıların açığa çıkarılmasının ardından koruma çalışmaları yaparak alanın üstünü bir çatı ile örteceğiz. Antik dönemin en ünlü şifa merkezi olan Asklepion'u ve sütunlu caddesini daha görünür hale getirebilmek için restorasyon ve uygulama projelerini hayata geçireceğiz. Bergama Amfitiyatrosu, Anadolu'daki en iyi korunmuş örneklerden ve Roma mimarisinin bir simgesi olarak yüksek turizm potansiyeline sahip. Bu alanı da konservasyon ve çevre düzenleme projesi ile turizme kazandıracağız. Bergama Arkeoloji Müzesi, bina onarımı, teşhir ve tanzimi için de ayrıca bir bütçe ayırdık. Buradaki çalışmalara da hemen başlamayı planlıyoruz. 2024 yılında öncelikle Akropol ve Asklepion alanlarında gece aydınlatma çalışmaları yapacağız. Bütüncül bir çevre düzenleme projesi ile de tüm Pergamon antik kentinin gece aydınlatma çalışmalarını tamamlayarak ören yerini gece ziyaretine açacağız."
Projelere yoğunlaştıklarını vurgulayan Ersoy, "Halihazırda başlayan uygulamaların yanında sözünü ettiğim bu projeleri de son derece yoğun bir mesai harcayarak tamamlayacağız. Neticede Bergama Antik Kenti'nin, ulusal ve uluslararası kültür-turizm vitrininde hak ettiği öncelikli yeri almasını sağlayacağız. Bu süreç için öngördüğümüz bütçe ise 1 milyar TL'dir" dedi.
'TÜRKİYE, 2023 TURİZM SEKTÖRÜNÜ REKORLARLA KAPATTI'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Pergamon Antik Kenti Tanıtım Toplantısı'nın ardından sektör temsilcileri ile buluştu. 2023 yılını turizm sektörü açısından rekorlarla dolu bir yıl olarak kapattıklarını aktaran Bakan Ersoy, "Bu başarılar kolay elde edilmiyor. Dünya genelinde ve Türkiye'nin de bulunduğu coğrafyada son 5 yıla baktığımız zaman birçok talihsizlik yaşandı. Turizm sektörü adına 5 yıl önce Thomas Cook krizi dünyanın en büyük tur operatörün iflasıyla başlayan bir süreç oldu. Daha sonra Covid-19 salgınının, orman yangınlarının, Rusya-Ukrayna savaşının, Asrın deprem felaketinin acısını hepimiz hissettik. Tam bunlar geçti derken seçim sırasında hedef destinasyonlarımız ile ilgili olumsuz seçim söylemleri. Bunları atlattık derken son olarak da İsrail Gazze saldırıları. Bunca olumsuzluğa rağmen Türkiye hem gelir hem ziyaretçi sayısı hem de kişi başı gecelik gelir olarak 2023 turizm sektörünü rekorlarla kapattı. Orta Vadeli Program ile paralel bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz" dedi.
'EGE BÖLGESİ’NİN TURİZMDE HAK ETTİĞİ YERDE OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'
Türkiye olarak hedeflerin yakalandığını ancak sadece Türkiye olarak hedeflerin yakalanmasının yetmeyeceğini belirten Bakan Ersoy, "Bütün Anadolu'nun, bütün bölgelerin belli oranda turizmden pay almasını istiyoruz. Turizmi 81 ilimize yaymak istiyoruz, mümkünse sezonu uzatmak istiyoruz. 12 ay ülkemizde farklı ürün çeşitlemeleriyle turizm olsun istiyoruz. Dağılıma baktığımız zaman Akdeniz Bölgesi ve Marmara Bölgesi turizm payının yüzde 80'nini alıyor. Ege Bölgesi bu payın yaklaşık yüzde 10'luk bir kısmını oluşturuyor. Karadeniz ve Anadolu'nun diğer bölgeleri de kalan yüzde 10'luk kısmını paylaşıyorlar. Öncelikle hedeflerimizden bir tanesi de turistin 81 vilayete yayılmasını sağlamak. Burada da en hassas olduğumuz noktalardan biri Ege Bölgesi. Çünkü Ege Bölgesi'nin sahip olmuş olduğu potansiyeli, kültürel varlıkları, kıyıları, doğal kaynakları ile asla turizmde hak ettiği yerde olmadığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
'ÇEKİM NOKTASI HALİNE GETİRİLMESİ GEREKİYOR'
Bakan Ersoy, "Bununla ilgili en önemli çalışmalarımızın başında da sizlerin de çok büyük zenginlikle sahip olduğunuz arkeolojik değerleriniz geliyor. Çünkü arkeolojik değerler sizleri rakiplerinizle kıyaslandığında emsalsiz yapan, sizleri rakiplerinizden ayrıştıran en önemli kazanımlarınız. Tabii bunların gün yüzüne çıkarılması lazım, kazı programlarıyla kazılması lazım, restorasyon ve renovasyon programlarıyla korunması ve desteklenmesi lazım. Sonra da çok yoğun bir tanıtımla ziyaretçilerinin ilgisinin çekilip bir çekim noktası haline getirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda biliyorsunuz biz 2019'da çok önemli bir çalışma başlatmıştık" dedi.
'PROJEYİ EFES'TEN BAŞLATTIK'
Kazı süreçlerinin 12 aya yayılmasına ilişkin bilgi veren Bakan Ersoy, "Şu ana kadar 133 kazı başkanlığı, 12 aylık kazı programına kazandırıldı. Ve gelecek dönemde de bu sayıyı artırarak devam edeceğiz. 2024 yılında da 144 kazı başkanlığı 12 aylık programa dahil edildi. Artık altyapı ve kurumsal ekipleri oluşturduğumuz için bundan sonra daha yoğun kazı yapmaya karar verdik ve 'Geleceğe Miras' projesini başlattık. Projemizi ilk olarak Ege Bölgesi'nde Efes'ten başlattık. Efes 1860'lı yıllardan beri kazılan bir noktamız. 160 yıl boyunca toplamda sadece yüzde 25'lik kısmı kazılabilmiş. Biz de bu proje kapsamına dahil ettik. Kazı oranını 2024 sonunda yüzde 35 seviyelerine, 2025 sonunda da yüzde 45 seviyelerine getireceğiz" dedi.
'EGE'DEKİ VE ANTALYA'DAKİ NOKTALARIMIZDA 'GECE MÜZECİLİĞİ'Nİ BAŞLATIYORUZ'
Sadece kazı alanları genişleterek, yoğun kazı ve restorasyon yaparak sürecin tamamlanmadığını kaydeden Bakan Ersoy, "Önemli olan maksimum seviyede ilçenin ve çevre şehirlerin bundan fayda elde etmesi. Bütün şehir paydaşlarının, turist gelirlerinden faydalanmasını sağlayacak bir de ortam yaratmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda burayı da gece müzeciliği konseptine aldık. Çünkü yazın çok sıcak oluyor. Turistlerimiz denizin kenarından kalkıp şehre inmek istemiyor. Gün battıktan, hava karardıktan sonra gelmek istiyorlar. Biz de Gece Müzeciliği programı kapsamında şehir merkezlerinde olanlar başta olmak üzere, merkezlerinde yakın olan ve ziyaretçi alan bütün kazı noktalarımızı aydınlatma sistemleri ile donatıyoruz ve böylelikle gece 00.00'a kadar açık hale getiriyoruz. 2024 itibariyle başta Ege'deki ve Antalya'daki noktalarımızda Gece Müzeciliği'ni başlatıyoruz. Bergama'yı da bu programa alıyoruz. Müzeleri de büyütmeyi hedefliyoruz. Müze projesiyle ilgili çalışmaları başlatıyoruz. Yukarıya çıkacak ziyaretçilerin çıkışını kolaylaştıracak projelerle ilgili de çalışma yapacağız. İnşallah bütün bunları tamamladıkça ziyaretçi sayısında artış yaşayacağız. Birkaç senedir ciddi artış da var. 200 binlerden 480 binlere kadar çıktı. Aşamalı bir şekilde Pergamon'da 4 yıllık süreçte 4,5 milyon yıllık ziyaretçi seviyesine getirmek istiyoruz" açıklamalarında bulundu.
'YEREL YÖNETİMLER ÇOK ÖNEMLİ'
Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Turizm, sadece Turizm Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalarla hedefe ulaşabileceğimiz bir konu değil. Burada yerel yönetimler çok önemli. O yüzden 31 Mart seçimlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Lütfen adayların seçim beyannamelerini dikkatlice okuyun. 'Turizmle ilgili neler yapılacak, hangi projeler olacak?' diye sorun. Öyle bir yere geldi ki maalesef bazı büyükşehirlerde arıtma altyapılarını bile yapar duruma geldik. Mecburen onların yapmadıkları işleri yapmakla yükümlü olduğumuz için bu çalışmalarına da el atamaya başladık. Büyükşehirlerde bir çalışma daha başlattık. 'Turizm master planınızı görebilir miyiz?' diye soruyoruz. Eğer turizmde doğru, hızlı ve verimli bir çıkış elde etmek isteniyorsa, başta büyük şehirler olmak üzere bütün şehirler turizm master planını hazırlamalı. Turizm master planlarını hazırlamak, kültür ve turizm bakanlığı görevi değildir. Yerel yönetimlerin, büyükşehirlerin görevidir."
'SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE AVRUPA VE DÜNYADA ÖRNEK GÖSTERİLEN ÜLKE OLACAĞIZ'
Önemli bir konunun da tüm dünyada ve Türkiye'de sürdürülebilirlik olduğunu aktaran Bakan Ersoy, "Sürdürülebilirlik politikalarına entegre olamıyorsanız bütün şehirlerinizi, beldelerinizi, mekanlarınızı, sürdürülebilirlik sertifikasyonlarıyla sınıflandıramıyorsanız zaten dünya ziyaretçi listesinden belli bir aşama ile çıkarılacaksınız. Bakanlığımız Sürdürülebilirlik Sertifikasyon Programı yaptı. Programın ilk aşamasında Türkiye'de olan yaklaşık 21 bin otelin 16 binden fazlası şu anda kadar sertifikasyon programını tamamladılar. Kalan oteller de kapalı oldukları için şu anda alamıyor. Açılmadan önce sertifikasyon programlarını tamamlayıp süreci başlarıyla yürüteceğiz. Sürdürülebilirlikte dünyada sonradan gelmemize rağmen şu anda örnek gösterilir ülke olduk. Bunları diğer mekanlarımıza da aşamalı şekilde yayarak devam edeceğiz. Beldelerimizin sürdürülebilirlik sertifikasyonu alması için gerekli çalışmaları, altyapıları, belediyelerimizle oluşturup Türkiye genelinde sürdürülebilirlik konusunda Avrupa ve dünyada örnek gösterilen ülke olacağız" diye konuştu.
Bakan Ersoy konuşmasının ardından sektör temsilcileri ve muhtarların talep ve önerilerini dinledi. Bakan Ersoy programında ardından Bergama'dan ayrıldı.