Güncelleme Tarihi:
HAZİNE ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ‘Kocaeli İş Dünyası Buluşması’ programında, iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Salgın süreci sonrası küresel enflasyonun beklenenden kalıcı olma riskine dikkat çeken Elvan, Türkiye ekonomisinin ise salgın sürecinde üretim kapasitesini koruduğunu belirtti. Elvan, “Sanayi üretimi, güçlü ihracatın da desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak, büyümenin motoru haline gelmiş durumda. Diğer sevindirici gelişme ise yatırımlardaki artış eğilimi. Başta makine-teçhizat olmak üzere yatırımlar artıyor, üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyor. 2021’in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranının daha da artmasıyla, başta turizm olmak üzere hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme patikasında ilerlediğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
RİSK PRİMİ ARTTI
Bu yılın bir diğer özelliğinin de yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirmeleri olduğunu belirten Elvan, “Milli gelirin yüzde 3’ü civarında bir cari açık vermeyi bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke risk primi baskısını azaltmada da kritik bir rol oynayacak” diye konuştu. Mali disiplinden de asla taviz vermeyeceklerini belirten Elvan, merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire olan oranını yüzde 3.5’ta tutma hedefine sadık olduklarını vurguladı. Elvan, büyüme performansıyla küresel ölçekte belirgin şekilde olumlu yönde ayrışırken, tüm dünyada olduğu gibi uygulanan politikaların olumsuz yan etkilerinin de ortaya çıktığına işaret ederek, “Maalesef kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak için 2020 son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attık” diye konuştu.
ENFLASYON DÜŞÜŞE GEÇECEK
Düşük enflasyon, kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesinin kritik önemde olduğunun altını çizen Elvan, bu nedenle en temel önceliklerinin enflasyon eğilimini bir an önce terse çevirmek olduğunu belirtti. Hem sektörleri desteklemek, hem de enflasyonla mücadeleye destek için kamu maliyesinde indirim ve fiyat ayarlamalarıyla 103 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtiklerine dikkat çeken Elvan “Ayrıca son dönemde, iç talebin dengeli artışını destekleme amacıyla makro-ihtiyati tedbirleri de uygulamaya aldık ve bu tedbirlerin olumlu etkisini kısmen görmeye başladık. Yılın son çeyreğinde enflasyon eğiliminin belirgin bir düşüş sürecine girmesini öngörüyoruz” dedi.
VADE 52 AYA ÇIKTI
BORÇLANMA konusunda dikkatli olduklarını kaydeden Lütfi Elvan, yurt içinde borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya çıkardıklarını söyledi. Elvan, bu stratejiler sayesinde faiz yükünü azaltarak, bütçede alan oluşturmak ve bu alanı ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmak istediklerini vurguladı.
KGF DESTEKLİ 3 MEKANİZMA
KGF destekli 3 yeni mekanizmayı başlatacaklarını belirten Lütfi Elvan şunları söyledi: “İlk olarak, likidite sıkıntısı çeken küçük ölçekli firmalara ilave istihdam ettikleri her bir kişi için KGF kefaletiyle krediye erişim imkanını, ikincisi, imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara KGF teminatı ile 5. ve 6. bölgelerde uzun vadeli kredi desteğini, üçüncüsü, ihracat potansiyeli yüksek olan KOBİ’lerin dış pazarlara açılmalarını teşvik etmek üzere Eximbank Kredi Destek Paketi’ni devreye alıyoruz.”