Güncelleme Tarihi:
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez enerjide yaşanan fiyat yükselişleri ve yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Doğalgaz fiyatlarının geçen yılın neredeyse 5 katına çıktığını ifade eden Dönmez, “Kömürde de ilginç bir dalgalanma yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda tonu 50 dolar iken, bugün itibariyle 250 dolarları telaffuz eder hale geldik. Bu ürünler de başta sanayi olmak üzere her tüketicinin günlük yaşamını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu ürünler” dedi. Avrupa’nın da Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı olduğuna dikkat çeken Dönmez, “Doğalgaz tarafında bir de tabi şu var: Avrupa, aslında kıta ölçeğinde baktığınızda geçmiş yıllarda ihtiyaç duyduğu doğalgazın üçte birini kendisi üretiyordu. Üretim geçmiş yıllara göre düştü. Bir anda talep artışı olunca, fiyatlarda yükselmeye neden oldu. Türkiye’ye gelince, özellikle son yıllarda gerek elektrik, gerekse doğalgaz altyapısına ciddi yatırımlar yaptık” dedi.
ALTYAPI SORUNU YOK
TürkAkım ve TANAP devreye alındığını kaydeden Dönmez, “Zaten eskiden çalışan hatlarımız vardı Karadeniz’den Mavi Akım, Azerbaycan’dan gelen hattımız, İran’dan gelen hattımız. Bir de biz bunlara iki tane de FSRU diye isimlendirdiğimiz yüzer LNG terminali ekledik. Doğalgaz yeraltı depolarının kapasitesini ekledik ki bugün itibariyle 4 milyarın biraz üzerinde depolama kapasitesine sahibiz ki büyük oranda da şu anda dolu. Önümüzdeki 1 ay içerisinde tamamını da doldurmuş olacağız. Teknik olarak, altyapı olarak herhangi bir sorun yok. BOTAŞ başta olmak üzere tabii diğer özel sektör kuruluşları özellikle doğalgaz ithalatıyla ilgili olarak mevcut kontratları kapsamında ilgili ülkeler; Rusya, Azerbaycan ile görüşmelerini devam ettiriyorlar. Çünkü şöyle bir durum da var: Tabii bizde de bir talep artışı oldu. Biz geçtiğimiz yıl yaklaşık 48 milyar metreküp doğal gaz tükettik. Bu sene muhtemelen bunun 10 milyar metreküp üzerinde bir doğalgaz tüketimi olacak” diye konuştu.
DAHA FAZLA ÇALIŞTIRDIK
NTV’de katıldığı bir yayında değerlendirmelerde bulunan Bakan Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: “İki nedenden dolayı doğalgazda talep artışı yaşandı ülkemizde. Birisi; bu sene kurak geçiyor, dolayısıyla hidrolikten ürettiğimiz elektrik üretim miktarımız nispeten azaldı. Bunu dengeleyebilmek için de doğalgaz santrallerini daha fazla çalıştırdık. İkincisi; sanayide ciddi bir kapasite kullanım oranı yakalanmış oldu. Biliyorsunuz şu anda başta ihracat olmak üzere, ihracat verileri de zaten bunu destekliyor, oradaki talep artışıyla birlikte yaklaşık belki bir 8-10 milyar metreküplük ilave bir talep artışı söz konusu. Biz hem mevcut kontratlardan boru hatlarıyla, hem de LNG tedarik etmek suretiyle bu sene inşallah (tedarikçiler de sevkiyat programlarına uyduğu takdirde) bir sıkıntı yaşamadan atlatmış olacağız.”
Yaklaşık 1 yıldır hem BOTAŞ, hem de özel sektörün kaynak ülkelerle görüştüğünü vurgulayan Fatih Dönmez, “Benim de yaptığım görüşmeler var, Cumhurbaşkanımızın Putin’le yaptığı görüşmeler var. Bu anlamda bir sıkıntı yaşanmayacağını yetkililer ifade ettiler. Putin’in de konuşmasında ifade ettiği gibi, Cumhurbaşkanımız da ifade etti, zaten Rusya’yla çok boyutlu ilişkilerimiz var, önemli başlıklarından birisi enerji alanındaki iş birliği. Bugüne kadar bu ülkeyle bir sıkıntı yaşamadık bu tedarik sürecinde, öyle ümit ediyorum bundan sonra da yine aynı anlayışla karşılıklı iyi niyet çerçevesinde bu süreci devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
‘30 YILDIR SEKTÖRDEYİM BÖYLE BİR DÖNEM HATIRLAMIYORUM’
ARZ güvenliğinin fiyattan çok daha kritik önemde olduğuna dikkat çeken Fatih Dönmez, “Bugün sadece Avrupa’da değil Çin’de de, Asya’da da benzer krizleri yaşıyorsunuz. Çin’de de benzer sorunlar var. Onlar da hem kömürde hem de doğalgazda kontratlarını yenilemeye çalışıyorlar. Uzun dönemli kontratlardan dolayı daha güvencede olduğumuzu söyleyebilirim ama bu ilave talep artışının yani spot piyasalardan temin edilen gazın bize de bir etkisi söz konusu. Peki, bunlar yurtiçinde piyasalara nasıl yansıyor diye baktığınızda minimum seviyede. Nitekim yurtdışındaki elektrik ve doğalgaz fiyatlarına baktığınızda ki hakikaten 1 yılda anormal fiyatlar yaşandı, Ben 30 yıldır bu sektörün içerisindeyim böyle bir dönemi hatırlamıyorum. Avrupa’da başta olmak serbest piyasa kuralları geçerli. Onlar da doğal olarak perakende fiyatları, yani kapı teslim fiyatlarına kadar da yansıyor. Türkiye’de biz devlet olarak ciddi anlamda bir fedakarlık yaparak gerektiğinde sübvansiyon yapmak suretiyle vatandaşımıza bunu en az şekilde yansıttık” diye konuştu.