Güncelleme Tarihi:
İŞADAMI Ahmet Arslan’ın girişimiyle hayata geçen düşünce platform ‘Fikir Sofrası’nın son etkinliği Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleşti. Cuma gecesi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi ağırlayan Fikir Sofrası katılımcıları
300 MİLYAR DOLAR HEDEFİ
Bozkır, Gümrük Birliği’ni daha da geliştirmek ve 300 milyar dolarlık ticaret hacminden bahsetmek istediklerini ifade etti. Bozkır, “Ancak burada bir sorun var. Maalesef, Gümrük Birliği ortaya çıkarken bir maddenin olmamasından kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşıyoruz. O da Gümrük Birliği’ne üye Türkiye’nin üçüncü ülkelerle anlaşma imzaladığında kapılarını gümrüksüz olarak bu ülke mallarına açmak zorunda kalıyor olmasıdır. TTIP anlaşmasında Türkiye’ye yer verilmemesi durumunda bundan bir zarar doğacak, bunu uygulayamamak durumunda kalabiliriz. Belki ABD’nin bundan sağladığı imkanları biz ABD ile bir anlaşma imzalayıncaya kadar dondurmak zorunda kalabiliriz. Belki de Gümrük Birliği’ni bu anlaşma bu şekilde değiştirilinceye kadar uygulayamayabiliz. Onun için çok basit bir formül var. TTIP anlaşmasına ‘Bu anlaşma Gümrük Birliği’ne üye ülkelere uygulanır’ diye basit bir cümle koymaları bizim için yeterli. Bütün bu sorunu çözecek sihirli cümle bu.” Gümrük Birliğini dondurmak arzusunda olmadıklarını ifade eden Bozkır, her iki tarafın sıkıntıyı aşmasını istediklerini ve olumlu sinyaller aldığını aktardı.
KIRILMA ANI…
Toplantının kırılma anı ise Avusturya Dışişleri Bakanlığı’ndan Eva Ziegler ve OMV Yönetim Kurulu Üyesi Manfred Leltner’in konuşmalarıydı. Ziegler, hem Volkan Bozkır’ın anlattıklarına hem de toplantı sırasında Kezban Hatemi’nin özellikle Türkiye’deki azınlık haklarına ilişkin yapılanları övmesine karşı çıkarak bu konuda yeteri kadar adım atılmadığını öne sürdü. Dahası Türkiye’de son 1,5 yıldır yaşanların, tartışmasız olarak, basın özgürüğü ve gösteri hakkı konusunda durumun ne kadar kötü olduğunu gösterdiğini iddia etti. Lelner ise Volkan Bozkır’ın konuşması sırasında verdiği nehir örneğine vurgu yaparak, “Türkiye’de 2 milyar Euro’nun üzerinde yatırımımız var. Ancak nehrin başınadaki kişi sürekli suyu bir salıyor bir açıyor. Bizim sektördeki en önemli iş önünü görmektir. Türkiye’de önümüzü görmemiz zor” diye konuştu. İki konuşmacının söyledikleri Avrupa’dan Türkiye’nin hem siyasi hem de ekonomik olarak eskisi kadar pozitif gözükmediğini göstermesi açısından önemli. Bu durum hem AB ile yürütülen müzakereler hem de Türkiye gelecek doğrudan yatırımları yönlendirmesi açısından bir imaj çalışması gerektiğini ortaya koyuyor.
Volkan Bozkır ve Avrupalı katılımcıların konuşmaları sonrasındaki izlenimim ise şöyle: Türkiye Avrupa’nın müzakereler konusundaki isteksizliğinden yakınıyor ve adım bekliyor. Avrupalılar ise Türkiye’nin reformlar konusundaki ev ödevlerini yapma konusundaki isteksizliğini eleştiriyor. Kısacası ortada bir isteksizlik sorunu olduğu açık.
AB’nin süper güç formülü: TÜRKİYE
BAKAN Bozkır Avrupa Birliği’nin fikir babaları Robert Schuman ve Jean Monnet’in ideallerinden bahsettiği bölümde ise AB’nin Türkiye’ye neden ihtiyacı olduğunu net bir biçimde vurguladı. Bozkır, “Avrupalı dostlarımıza da zaman zaman söylüyorum. Bu idealler çok önemli. Birlik çok önemli. Avrupa Birliği belki de dünyanın en büyük barış projesidir. Ancak bugün dünyanın farklı ihtiyaçları var. Bu idealler birlik olmak için yeterli ama bir süper güç haline gelmek için değil…” dedi. Bakan Bozkır’a göre “Bir süper güç olmak için Avrupa’nın dört şeye ihtiyacı var. Ve bunları ancak Türkiye ile bütünleşerek sağlayabilir…”
Bir; “Çok güçlü bir ekonomi ve pazar”
“Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği bunu sağlar. Avrupa Birliği’nin etrafında tek istikrarlı ve ekonomik olarak parlak bir gelecek vaat eden ülke Türkiye. Türkiye üyeliği AB ekonomisine büyük dinamizm katar”
İki; “İşgücü”
Avrupa’nın nüfusu yaşlı. Daha da yaşlanıyor. Çalışma yaşındaki insan sayısı azalıyor. Türkiye ise, genç ve dinamik bir işgücüne sahip. Bir dönem Avrupa’nın Türkiye’yi değerlendirirken dezavantaj olarak gördüğü bu konu şimdi bir avantaja dönüştü. Bir de ortalama çalışma saati bakımından Türkiye çok önde. “Eğer vakit bulurlarsa” dedi Bakan Bozkır, şakayla karışık, “kimi ülkelerde 30 saat ancak çalışılıyor Avrupa’da. Bu örneğin Belçika’da 35 saat. Oysa Türkiye’de haftalık ortalama çalışma süresi 51 saat!”
Üç; “Askeri güç”
“Avrupa Birliği bir süper güç gibi davranmak istiyor. Oysa bir ‘yumuşak güç’… Bu çelişkili durumun sonuçlarını, Ukrayna, Gürcistan gibi jeopolitik gelişmelerde gördük. Karşı çıkışlar oldu ama arkası gelmedi… Bazen konuşuyoruz Avrupalı dostlarla… Hani Avrupa’nın bir türlü bir araya getiremediği 60 bin kişilik askeri güç için… Şaka gibi! Bize söyleseydiniz, biz hemen gönderirdik 60 bin askeri size diyorum”
Dört; “Enerji”
“Avrupa’nın en önemli meselesi enerji güvenliği. Türkiye, bütün enerji kaynaklarına komşu. Enerjide bir hub haline geldi. Nobbuco’yu hatırlayın. Avrupa’nın bir rüyasıydı. Ne oldu? Gaz bulunamadı. Nabucco diye şimdi sadece Verdi’nin dört perdelik operasının adı kaldı.
Türkiye’nin avantajları
“TÜRKİYE 2023 hedeflerinde 2 trilyon dolarlık bir ekonomi olmayı hedefliyor” diyor Bakan Bozkır, “Bu süreçte, Avrupa Birliği üyeliğinin bir stratejik hedef olması çok önemli. Bu süreç bize disiplin getiriyor. 3 yıldır müzakere yok. Ama 167 reform yaptık bu süreçte Türkiye’de. Ayrıca Gümrük Birliği’ni ‘up grade’ etmek için çalışıyoruz. Tarım gibi konuları da müzakere kapsamına alarak, Gümrük Birliği sonrasında 150 milyar dolara ulaşan Avrupa’nın Türkiye’ye katkıları, 300 milyar dolara çıkacak…”
“Bütün bunların ötesinde” dedi AB Bakanı, “Avrupa Birliği bir medeniyet projesidir. Bırakın üyeliği, bugünkü konumumuzun muhafaza edilmesini bile çok önemli buluyorum…”