Güncelleme Tarihi:
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak Bloomberg News’a Türkiye ekonomisinin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yazılı olarak gerçekleştirilen mülakatta Albayrak, yöneltilen sorulara cevap verdi. Türkiye’nin, genç ve iyi eğitimli nüfusu, dinamik ve girişimci iş insanları, modern üretim ve lojistik altyapısı ve stratejik coğrafi konumu sayesinde olağanüstü dönemler dışında yüzde 5’lik büyüme oranına zorlanmadan ulaşabilen, krizlere karşı direnci yüksek bir ülke olduğuna dikkat çeken Bakan Albayrak, “Bu anlamda birçok gelişmekte olan ülkeden pozitif ayrışıyor. Son iki yılda, yaşamış olduğumuz kur saldırılarının ve ardından gelen KOVİD-19 salgının etkileriyle ekonomimiz potansiyelinin altında büyüdü. Birçok firma, sabit sermaye yatırımlarını ve kapasite artırıcı projelerini; hane halkı da büyük harcamalarını erteledi. Bu ertelenmiş yatırımların ve talebin de etkisiyle, eğer salgında büyük bir ikinci dalga ile karşılaşmazsak, ben inanıyorum ki 2021 yılında yüzde 5’in oldukça üzerinde bir büyüme oranını yakalayacağız” dedi.
DENGELİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR
Yeni dönemde, ihracatı ve turizm gelirlerini arttırmaya ve ithalatı azaltmaya yönelik olarak oluşturdukları yeni ekonomik modelin, rekabetçi kur seviyesinin de verdiği katkıyla hem sabit sermaye yatırımları kanalıyla hem de net ihracat ve turizm kanalıyla büyümeye destek vereceğini ve onu daha dengeli ve sürdürülebilir kılacağını söyleyen Albayrak, “Türkiye ekonomisi dengelenme döneminde elde ettiği kazanımların da desteğini alarak 2020 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4.4 oranında büyümüştür. Ancak küresel ekonominin, salgının yaygın bir şekilde etkisi altına girdiği bir dönem olan ikinci çeyrekte ekonomimiz yıllık yüzde 9.9 ile beklentilerin altında daralmıştır. Bu dönemde Türkiye, verisi açıklanan Avrupa Birliği, G-20 ve OECD ülkeleri arasında en sınırlı daralan ülkelerden birisi olmuştur” diye konuştu.
EN KÖTÜ GERİDE KALDI
Açıklanan tüm öncü göstergelerin en kötünün geride kaldığını ve ekonomideki toparlanmanın yılın üçüncü çeyreğinde güçlendiğini ve kesintisiz devam ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm veriler ışığında yılın ikinci yarısındaki toparlanmanın ‘V’ şeklinde olmasını beklemekteyiz. Hızlı ve etkin olarak aldığımız tedbirler ve açıkladığımız paketler tüm bu süreci destekleyen önemli faktörler olmuştur. Bununla birlikte Türkiye’nin güçlü ve köklü sağlık sistemi, salgının etkilerini sürdürdüğü bir ortamda olası ekonomik olumsuzlukları azaltacak niteliktedir. Sağlık sistemine olan yüksek güven Türkiye’de iyileşme dönemi için de olumlu bir faktör olmaktadır.”
‘1000 METRE DAHA DERİNE İNECEĞİZ’
Türkiye’nin Karadeniz’deki son doğalgaz keşfine ve Doğu Akdeniz’de devam eden sismik araştırmalara ilişkin ayrıntıları da paylaşan Berat Albayrak, “Bildiğiniz gibi, 2017 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı olduğum dönemde açıkladığımız Milli Enerji ve Maden Politikası ile off-shore hidrokarbon aramacılığında yeni bir dönemi başlattık. Tamamen kendi imkanlarımızla, bu alanda faaliyet gösterecek bir kapasiteye ulaşmayı hedefledik. Bu kapsamda Oruç Reis ve Barbaros Hayrettin sismik gemilerimizin yanına farklı zamanlarda en son nesil teknoloji 3 sondaj gemisi ekledik. Türkiye Petrollerinde donanımın yanında insan kaynağı açısından da önemli bir iyileşme gerçekleştirdik. Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimiz ile başladığımız yeni dönemde gerçekleştirdiğimiz 9. Sondaj kuyusunda çok önemli bir gaz keşfini gerçekleştirdik. 2100 metre su derinliği var. 3500 metre deniz tabanından aşağıya inildi ve 2 katmanda 320 bcm gaz keşfi gerçekleşti. Keşif yaptığımız derinlik seviyelerden 1000 metre daha derine gideceğiz” dedi.
EŞGÜDÜMLE GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK
Normalleşme süreciyle birlikte ekonomideki toparlanmanın geldiği aşamada, yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı belirsizliklerin önemini korumakla birlikte, salgın dönemine özgü politika tedbirlerine duyulan ihtiyacın giderek azalmaya başladığını söyleyen Berat Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Ekonomi Programı kapsamında büyümenin sürdürülebilir, sağlıklı ve dengeli olmasını amaçlıyoruz. Bu çerçevede tüm gelişmeleri yakından takip ediyor ve buna göre gerekli adımları atıyoruz. Maliye politikası, finansal tedbirler ekonomideki toparlanma hızı, istihdam, enflasyon ve cari dengedeki gelişmeler göz önüne alınarak dinamik bir şekilde istişare içinde gözden geçirilmektedir. TCMB de bu çerçevede başta fiyat istikrarı ve finansal istikrarı gözeterek gerekli adımları eşgüdümle atmaya devam edecektir.” Bakan Albayrak, eylül-kasım dönemi için açıklanan aylık borçlanma programında görülebileceği gibi ihracına bir süredir ara verilen 5 ve 10 yıl vadeli sabit faizli TL menkul kıymet ihraçlarına da tekrar başlanacağını ifade etti.
POZİTİF AYRIŞACAĞIZ
Türkiye’nin genç nüfusuna, milli gelire oranla yüzde 16.1 ile hanehalkının düşük borçluluğuna ve hanehalkının döviz borcunun olmamasına vurgu yapan Albayrak, “Kamu maliyesindeki sağlam yapı, güçlü bankacılık sektörü ve üretim ve ihracat tabanını dönüştürmeye yönelik politika uygulamaları, ekonomide istikrarı ve dengeli bir büyüme görünümü teşvik edecek nitelikte. Sonuç olarak ekonomik aktivite kademeli ve istikrarlı bir şekilde normal seyrine dönecek ve 2020’yi dünyadan pozitif ayrışarak tamamlayacağız. 2021 yılının da kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıyla potansiyelimize yaklaştığımız bir yıl olması konusunda kararlıyız”dedi.
KOORDİNELİ ÇALIŞMA
Pandeminin ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmek için tüm kurumların koordineli bir şekilde çalıştığına dikkat çeken Berat Albayrak, “Bakanlığımızın, Merkez Bankası ve BDDK’nın aldığı mali tedbirlerin yanı sıra kamu bankalarının öncülüğünde sağlanan kredi desteği, iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine önemli katkı sağlamıştır. Bu politikalar ülkenin üretim potansiyelini destekleyerek iktisadi faaliyetin mayıs ayından başlayarak belirgin bir toparlanma eğilimine girmesine yardımcı olmuştur” dedi.
‘SAHANIN POTANSİYELİ BİZİ HEYECANLANDIRIYOR’
Yakın zamanda yeni güzel haberler gelebileceğine işaret eden Bakan Albayrak, “Bu havza ciddi potansiyeli olan bir lokasyon ve tümüyle Sakarya bloğu önümüzdeki aylarda ve yıllarda yoğunlaşacağımız bir alan. Bu keşif Türkiye’nin hidrokarbon aramacılığında geldiği seviyeyi de net ortaya koyuyor. Bugün dünyanın en önce gelen petrol ve doğalgaz firmaları, keşiflerinde hangi yöntemleri kullanıyorsa, hangi testleri, hangi incelemeleri yapıyorsa bunları yapan bir Türkiye Petrolleri var. Sahanın potansiyeli bizi heyecanlandırıyor” diye konuştu.
REZERV VERİLERİNDE DALGALANMA OLABİLİR
Ekonomik konjonktür ve sermaye akımlarındaki seyir de dikkate alınarak uygun koşullar altında uluslararası rezervlerin artırılmasının Merkez Bankası’nın önceliği olmaya devam edeceğini kurumun her fırsatta dile getirdiğini kaydeden Berat Albayrak, “Para ve döviz kuru politika uygulamaları nedeniyle rezerv verilerinde dalgalanmalar yaşanabilir. Swap işlemleri haricinde TCMB rezervlerini arttırıcı ya da azaltıcı yönde etki yapan birçok kalem bulunmaktadır” dedi.