MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kurumun bağımsızlığından önümüzdeki dönemde de asla taviz vermeyeceklerini açıkladı. Yılmaz, "Merkez bankalılık kanımda var. Siyasilerden
Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dönük müdahale adımı gördüğümüzde, bu tavrı püskürtmesini biliriz" dedi. Yılmaz, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nu 7 Haziran Çarşamba günü "takvim dışı toplantı"ya çağırdıklarını, son gelişmeleri değerlendirip, kararlarını alacaklarını bildirdi. Yılmaz, "Merkez Bankası’nın elindeki en güçlü silah faizdir. Bu silahı gerektiğinde kullanırız" diye konuştu. Yılmaz, kişisel olarak Merkez Bankası’nın faiz artırmasından yana olduğu mesajını da verdi.
YENİ BİR DURUM VAR: Dünyadaki önde gelen merkez bankalarının faiz artırma yönünde hareket etmeleriyle başlayan, uluslararası piyasalarda likidite daralmasıyla gelişen olumsuz havanın Türkiye’yi de etkisi altına aldığını vurgulayan Durmuş Yılmaz, dün gazetelerin ekonomi yöneticileriyle yaptığı sohbette, "Bugün yeni bir durumla karşı karşıyayız" dedi. Yılmaz, Para Politikası Kurulu’nu çarşamba günü toplantıya çağırmasının altında bu yeni durumun yattığını belirterek, şöyle konuştu: "Oturup yeni gelişmeleri, elimize ulaşan verileri değerlendireceğiz. Şu anda ibre faiz artırmamız gerektiğini gösteriyor. Ancak, Para Kurulu üyelerinin kararının ne olacağını şimdiden kestiremem. Yalnız benim oyumun faiz artırmaktan yana olduğunu söyleyebilirim."
PİŞMAN DEĞİLİM: Yılmaz, "Göreve başladığınız nisan ayındaki ilk Para Kurulu toplantınızdan 0.25 puan faiz indirim kararı çıktı. Şimdi faiz artırmak zorunda kalıyorsunuz. Nisanda faiz indirmiş olmaktan pişman mısınız?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Pişman değilim. Nisan ayında önümüze gelen veriler, faizin 0.25 puan aşağı insemini gerektiriyordu biz de indirdik. Ancak, olaya bugünden geriye dönerek bakarsak, ’pişman olmak gerekir’ diye düşünülebilir. Bugünü nisan ayından kestirmemiz de pek mümkün değildi."
NEDEN ÇARŞAMBA: Yılmaz, "Madem Para Kurulu’nu acilen toplantıya çağırdınız, neden pazartesi değil, çarşamba?" sorusu üzerine, "Biz öncelikle pazartesi günü piyasanın nasıl bir seyir izleyeceğini de görmek istedik. Bakalım bizim Para Kurulu’nu ekstradan toplantıya çağırmamızı piyasa nasıl algılıyor, ne tepki veriyor. Çarşamba günü tüm bunları görüp, neler yapabileceğimizin kararını öyle vereceğiz" dedi.
BAĞIMSIZLIK KAZANILIR: Durmuş Yılmaz, "Başbakan Tayyip Erdoğan, ’Merkez Bankası dövize müdahalede aceleci değil’ dedi, siz bağımsızlığı hatırlatan açıklama yaptınız. Bundan sonra da yine aynı tavrı sergiler misiniz?" sorusuna, "Ben bu mektepte yetiştim. Kanımızda merkez bankalılık var. Bağımsızlıkla ilgili herhangi bir müdahale adımında siyasiyelere gereken tavrı gösteririz. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı kanunla sağlandı. Ama Merkez Bankası’na bağımsızlık verilmez, ancak kazanılır" yanıtı verdi.
En spekülatif sıcak para çıktı, gidene ’hain’ demeyizMerkez Bankası için "Piyasadaki dalgalanma konusunda dik durdu,
’Madem hain yabancılar çıkıyor, öyleyse giderken zarar etsinler, doları yüksek fiyattan alsınlar’ tavrı sergiledi’
görüşü var. Siz de kendinizi böyle mi görüyorsunuz?
- Biz öncelikle Türkiye’de piyasalarda parasını değerlendirmek üzere gelmiş olanların çıkmalarına
’hainlik’ gözüyle bakamayız. Para gelirken iyi de, çıkarken mi kötü oldu. Para her zaman kazanç gördüğü yere gider, bu da çok doğaldır. Gördüğümüz kadarıyla son dalgalanmayla birlikte piyasadaki ’en spekülatif sıcak para’ Türkiye’den çıktı. Çıkan paranın miktarı konusunda kesin bilgi veremem ama piyasada söylenen gibi 9-10 milyar
dolar değil, o rakamın epey altında.
Enflasyon hedefi şaşacak diye hemen maaşlara zam beklemeyinBirçok işveren, çalışanlarına 2006 zammını enflasyon hedefi doğrultusunda ortalama yüzde 5’le sınırlı tuttu. Şimdi bu şirketlerde çalışanların durumu ne olacak? Zararları nasıl telafi edilecek?
- Çalışanlar bu durumda kısa vadeli maliyete katlanmalı. Yani, yeni zam talebiyle işverenin karşısına çıkmamalı. Çünkü, uzun vadede enflasyonun düşmesinin çalışanlara da faydası olacak. Uzun vadeli faydayı düşünüp, kısa vadedeki maliyete katlanmayı bilmek gerek.
Enflasyon hedefi tutmayacak gibi, vatandaşa bunun hesabını veririzSiyası otorite ’enflasyon hedefinde revizyon yok’
diyor ama yüzde 5’lik enflasyon hedefini bırakın, artı eksi 2 puanlık sapma sınırı içinde kalamayacağı görülüyor. Sizin tavrınız ne olacak?
- Nisan ve mayıs aylarında enflasyonla ilgili beklentilerimizde yanıldık, beklentilerimizin üzerinde çıktı. Mayıs ayı enflasyonu üzerinde yükselen kurların da etkisi var. Aynı etkiyi haziran ayında da göreceğiz. Haziran ayı enflasyonunun da yüksek çıkması söz konusu olabilir. Eğer haziran ayı rakamlarıyla birlikte enflasyon yüzde 8.5’in üzerinde gerçekleşirse, o zaman biz de yasamız gereği çıkar, hem vatandaşa, hem de hükümete hesabımızı veririz. Kesinlikle mazeret göstermeye kalkmayız, enflasyon hedefinin neden tutturulamadığını şeffaf bir şekilde anlatırız. Ancak, biz yine de hedef revizyonundan yana değiliz. Çünkü, orta ve uzun vadede, yani 2007 ve 2008 için verdiğimiz enflasyon hedeflerinin tutturulabileceğine inanıyoruz. Beklentilerin de bu yönde gelişmesini istiyoruz.
Garibanizm yapmıyorumMERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bir soru üzerine, şöyle konuştu: "Benim Merkez Bankası Başkanı olarak vatandaşlarımızla bir hizmet mukavelesi yaptım. Vatandaşlarımız kendisine hizmet edeni tanımak durumunda diye düşünüyorum. Onun için evimin kapılarını gazetecilere açtım, eşimin fotoğraflarının çekilmesine izin verdim. Kapının önündeki ayakkabıların görüntüsünü savunmuyorum. ’Köylülük iyidir’ tavrı içinde değilim. Garibanizim yapmak gibi bir felsefem de yok. Bugüne kadar çalıştığım birimlerde yanımda oturan arkadaşlarla değil, hep kendimle rekabet ettim. Günü gelince de Merkez Bankası Başkanlık lojmanına taşınacağım."
60 milyar dolarımız var, dövize müdahalede ’şeffaf’ davranmayızDolar 1.32 YTL’den 1.31 YTL’ye indiği zaman, ’aşırı oynaklık var’
deyip, alım müdahalesi yapıyordunuz. Doların 1.32 YTL’den, 1.60 YTL’ye çıkması ’aşırı oynaklık’
değil midir? Sizin için aşırı oynaklığın sınırı nedir?
- Aşırı oynaklığın mekanik tanımı yoktur. Mevcut duruma göre belirlenir. Bir kere Merkez Bankası’nın 60 milyar dolarlık
döviz rezervi var. Merkez Bankası arkasına yaslanıp piyasaları seyretmiyor. Eğer şartlar oluşursa dövize müdahale ederiz. Merkez Bankası sadece enflasyon hedefinden değil, finansal istikrardan da sorumludur. Ancak, birçok konuda şeffaf olmaya çalışsak da, piyasaya doğrudan müdahale konusunda önceden şeffaf davranamayız. Bu konuda sürpriz yapmamız daha doğru olur.
Hepimiz aynı gemideyiz kimse fırsatçı olmasınPiyasadaki dalgalanmayı fırsat bilip, stoktaki malına hemen zam yapanlar var. Yorumunuz nedir?
- Hepimiz aynı gemideyiz. Kimse fırsatçılık yapmaya kalkmasın. Merkez Bankası’nın aldığı, alacağı kararları iyi izleyin.
Her dalgalanma sonrası, döviz uygun yerde duruyor
Piyasadaki dalgalanmaya rağmen Dexia Bank, Denizbank’ı 2.4 milyar dolara alıyor. Mey İçki satış işleminin tamamlanması, Finansbank’ın satış işlemlerinin rayında yürümesi, yabancıların Türkiye’ye gelişinin azalmadığını gösteriyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu durum, ekonominin temelinin sağlamlığını gösteriyor. Yabancılar buna güvenip geliyor. Piyasadaki dalgalanmaya gelince... Elimdeki notlara göre 2002’den bugüne kadar piyasalar 8 kez ciddiye alınacak dalgalanma yaşamış. Kimi 20 gün, kimi 1.5 ay veya biraz daha fazla sürmüş. Ama hepsinde de döviz çıktığı düzeylerin daha altında bir noktada stabilite kazanmış. Bu verilere bakılınca, önümüzdeki dönemde de aynı şeyin olacağını kestirmek mümkün.