Güncelleme Tarihi:
SEKTÖRÜN önde gelen 8 bankasının yöneticisinin Rekabet Kurumu’nun açtığı, “Maaş ödemelerinde promosyon anlaşması soruşturması” kapsamında savunma yapmasını değerlendiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Rekabet konusundaki mevzuata herkes saygı göstermeli ve kurallara uymalı. Kurumun da bankacılık sektörünün kendine has özelliklerini göz önünde bulundurarak, bu işleri yapmalı. Bankacılık sektörü, başka sektörlere benzemez” dedi.
Sektöre hassas olmalı
NTV’de katıldığı bir programda, rekabet konusunda bir mevzuat varsa, Türkiye’nin rekabetin gerçek anlamda çalıştığı bir ülke olması isteniyorsa, bu mevzuata herkesin saygı göstermesi ve kurallarına uyması gerektiğine işaret eden Babacan, şöyle konuştu: “Eğer rekabet konusunda bir mevzuatımız varsa, Türkiye’nin rekabetin gerçek anlamda çalıştığı bir ülke olmasını istiyorsak, bu mevzuata herkesin saygı göstermesi ve kurallarına uyması gerekir. Kurumun da bankacılık sektörünün kendine has özelliklerini göz önünde bulundurarak, bu işleri yapması gerekir. Bankacılık sektörü, başka sektörlere benzemez. Kurumun bankacılık sektörünün kendine has durumuna hassasiyet göstererek, konuyu ele almasında ben fayda görüyorum. Bankacılarımızın da bir banka yöneticisi sorumluluğu içinde konuya yaklaşması, bilinçli açıklama yapması lazım. Ümit ediyorumki hem bankalarımız, hem kurumumuz azami itina gösterir.”
2 yıllık soruşturma
Bunun 2 yıllık bir çalışma olduğuna dikkat çeken Babacan, şu bilgileri verdi: “Rekabet Kurumu bağımsız kurumlardan biridir. Buradaki mesele bankaların promosyonlarıyla ilgili. Kamu çalışanlarının maaşlarının ödenmesiyle ilgili bankalar, kurumlara promosyon veriyorlar. Bunlar verilirken acaba birbirleriyle bir haberleşme, anlaşma var mı, yok mu? Bu promosyonlar, anlaşarak mı verilmiş, yoksa rakamlar bağımsız mı belirlenmiş? Rekabet Kurumu bunu araştırıyor. Yaklaşık 2 yıllık bir soruşturma, kararı da yakın bir zaman içerisinde açıklayacaklar.”
İhracatın yüzde 10’u risk altında
ORTADOĞU’daki gelişmeler hakkında da bilgi veren Devlet Bakanı Ali Babacan, şöyle konuştu: “Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki ülkelerle ilgili riskler, Türkiye’yi iki ana dalda etkiledi. Birinci risk ihracat, ikincisi de petrol fiyatlarının artışı ve Türkiye’nin de petrol ithal eden bir ülke olması nedeniyle cari açığı ve enflasyonun etkilenmesi. Mısır, Tunus ve Libya’ya geçen yıl toplam ihracatın yüzde 4.3’ü oranında, daha ne olacağı belli olmayan ülkelerde ilave edildiğinde bu oran yüzde 5.3 oldu. Yani toplam ihracatımızda yüzde 10’luk bir risk var. Dünyanın en büyük 3-4 petrol rezervinin bulunduğu ülkelerin risk altında olması da önemli.”
Benzin vergisinde İngiltere öne geçti Şimşek çok sevindi
TV8’de soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de akaryakıt ürünleri üzerindeki vergilerin yüksekliğiyle ilgili eleştirilere katıldığını belirtti. Şimşek, akaryakıtta vergi yükü konusunda “25 Şubat itibariyle Türkiye birinciliği kaptırdı, İngiltere birinciliği aldı vergi yükünde. Motorinde de üçüncü sıraya düştük” dedi. 2002 yılında benzinin litre fiyatının
1.62 lira, petrol fiyatlarının da 25 dolar civarında olduğunu hatırlatan Şimşek, 100 liralık benzin alındığında bunun 70 lirasının Maliye’ye geldiğini, bugün ise benzinin litre fiyatının 4 liranın üzerinde, petrol fiyatlarının da 100-120 dolarlara çıkığını, ancak 100 liralık benzin alındığında bunun 61 lirasının Maliyeye geldiğini kaydetti.
Petrol fiyatındaki yükseliş cari açığı 4 milyar dolar artırır
DURUMLA ilgili Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası gibi kurumların hesap yaptıklarını kaydeden Ali Babacan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Buna göre petrol fiyatlarında her 10 dolarlık artış, cari açığa etkisi yaklaşık 4 milyar dolar olacak. 10 dolarlık artışın enflasyonu ise yarım puan olumsuz etkileyecek. Benzin fiyatlarındaki artışa yönelik tedbir alınıp alınmayacağıyla ilgili olarak maliye politikalarında çok dikkatli olunması gerekiyor. Mevcut bütçe açığı ve hedefleri riske sokacak, dengeleri bozacak adım atma marjları bulunmuyor.”
Rekabet Kurumu: Maksadını aşan değerlendirmeler var
BANKALARA yönelik soruşturmanın bazı spekülatif yorumlara neden olduğunu vurgulayan Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı şöyle konuştu: “Bankacılık sektöründe ilk defa bu çapta bir soruşturma kurul gündemine geldi. Bu nedenle dosya çok dikkat çekti” dedi. Açıklamasında Kurul’un 19 Ağustos 2009 tarihinde sekiz banka hakkında başlattığı soruşturmada nihai aşamaya gelindiğini anımsatan Kaldırımcı, şöyle konuştu: “Rekabet soruşturmalarının bir parçası olan sözlü savunma toplantısı bankaların talebi üzerine dün gerçekleştirildi. Önümüzde olan işlem Bankacılık sektöründe açılan ve maaş promosyonları konusunda centilmenlik anlaşması yapıldığına ilişkin iddia, delil ve savunmaları içeren bir soruşturma dosyasıdır. Konunun maksadı aşan değerlendirmelere gerekçe teşkil etmemesi gerekir.”