Babacan: Lügatimizde kriz kelimesi yok

Babacan, AKP'nin aylık yayın organı Türkiye Bülteni'ne yaptığı açıklamada, 10 Mayıs 2006 tarihinde ABD Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırmasıyla, gelişmekte olan ekonomilerden bir miktar paranın ABD'ye akmaya başladığını, bu tarihten itibaren de Rusya'dan Meksika'ya, Almanya'dan Japonya'ya kadar dünyada pek çok ülkenin borsasının yüzde 13 ile yüzde 25 oranlarında değer kaybettiğini belirtti.

Dışa açık ekonomilerde bu tür hareketliklerin her zaman olabileceğine işaret eden Babacan, “Türkiye ekonomisi artık küresel ekonomiye entegre bir ekonomidir. Küresel ligde oynamanın doğal bazı kuralları vardır. Piyasalarımızdaki bu hareketlilik de bu doğallığın bir göstergesidir” dedi. AKP hükümetiyle birlikte Türkiye ekonomisinde önemli iyileşmeler sağlandığını kaydeden Babacan, bu iyileşme sürecinde sık sık (kriz geliyor) diyenler, hatta krize tarih verenlerin bile olduğunu kaydetti. Bu söylentilerin nedenini anlamanın güç olduğunu ifade eden Babacan, “Ya hükümetimizin başarısı kıskanılıyor ya Türkiye'nin iyi ve güçlü bir ekonomiye sahip olması istenmiyor ya da sadece muhalefet olsun diye böyle yorumlar yapılıyor” dedi.

“LÜGATIMIZDA KRİZ KELİMESİ YOK”

Lügatlerinde “kriz” kelimesinin bulunmadığını vurgulayan Babacan, şu görüşleri dile getirdi:

“Ekonominin parametreleri artık çok değişti. Türkiye ekonomisini dünün kavramlarıyla tanımlamak artık mümkün değil. Güçlü, sağlam bir zemine oturmuş bir ekonomik yapımız var. Yapılanları sadece göstergelerin iyileşmesi olarak görmek yanlış olur. Geri planda çok önemli çalışmalar yaptık. Yapısal reformlar var. İstikrarı artırmaya yönelik çalışmalar var. AB süreci var. Uluslararası doğrudan yatırımlar var. Bunların çoğu tarihi olaylar... Biz yolumuza devam ediyoruz. Para politikamız ve mali disiplin aynı kararlılıkla devam edecek. Burada önemli olan kararlılığın korunuyor olmasıdır. Türkiye çok zor şartlardan bugünlere geldi. Ekonomisini hiç olmadığı kadar sağlamlaştırdı, sağlıklı bir zemine çekti. Bütün bu kazanımların heba edilmesine izin vermeyeceğiz. İlgili tüm birimlerimiz bu hareketlilikleri yakından izliyor.”