Babacan’a ‘taban’dan bozuldu, anketten yine ‘işler açılıyor’ çıktı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2010 00:00
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın iş dünyasından yükselen şikayetler üzerine ‘Tabana bakıyorsunuz durum çok farklı’ şeklinde yaptığı değerlendirme üzerine bir mektup yazan İSO Başkanı Tanıl Küçük, “Tavan İSO Yönetimi oluyorsa, taban İSO 500 mü oluyor” diye sordu. Bu arada İSO üyeleri arasında yapılan ekonomik durum anketinden de “İşler açılıyor, krizden çıkıyoruz” mesajı çıktı.
İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a bir mektup yazarak, “tavan-taban” açıklaması yaptı. Babacan’ın, “İş dünyası örgütlerinin söylemlerine göre her şey çok kötüye gidiyor. Ama tabana bakıyorsunuz durum çok farklı” açıklaması üzerine bu mektubu yazdığını açıklayan Küçük, İS0 500’ün (Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun belirlendiği İSO Anketi) taban olarak görülemeyeceğini söyledi. Bu arada Küçük tarafından açıklanan 2010 yılı ilk yarısına ait Ekonomik Durum Tespit Anketi’de, yılın ikinci yarısına ilişkin beklentilerdeki iyileşme göze çarptı.
Üyelerimizin yüzde 99’u KOBİ
Anket sonuçlarını açıklamak için düzenlediği toplantıda, soruları da yanıtlayan Küçük, 15 bin üyesi olan İSO’nun üyelerinin yüzde 99’unun küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluştuğunu, dolayısıyla büyükler kadar küçüklerin sorunlarına da dikkat çekme gayreti içinde olduklarını vurguladı. Sanayi üretiminin 14 ay düştüğü bir ortamda dile getirilen sıkıntıların, kişisel izlenim veya yorum olmayı aşan, somut istatistiklere yansımış gerçekler olduğunu ifade eden Küçük, “Yanlış anlaşılmak pahasına da olsa, elbette ki, konumumuz ve görevimiz gereği, temsil ettiğimiz kitleyi ilgilendiren sorunları ve eksikleri dile getirmeye öncelik vermek durumundayız” diye konuştu.
1000 büyük dışında sorun var
Sadece bir tek yıla bakmak gibi, sadece İSO 500 sonuçlarına bakmanın da doğru yargılara götürmeyeceğini vurgulayan Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı: “Büyük ölçekli kuruluşlar, krizden daha çabuk etkileniyor. Buna karşın, krizden çıkışları ve yaralarını sarmalarıda küçük ve orta ölçeklilere göre daha çabuk oluyor. Dolayısıyla İSO birinci ve ikinci 500 dışında kalan ve tabanımızın büyük çoğunluğunu oluşturan küçük ölçekli işletmelerde sorunlar halen devam ediyor.”
Ben de bir latife yaptım
Babacan’ın “taban” yorumuna karşılık “Taban İSO 500 mü” diye soran Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “Tavan bensem taban İSO 500 oluyor. İSO birinci 500 ve İSO ikinci 500 İSO’nun tabanı değildir. İSO tabanının yaptığımız durum tespit anketiyle nabzı yoklanıyor, meslek komiteleri tespit anketiyle nabzı yoklanıyor. Sorudan cevap verdim. ‘Tavan İSO yönetimi oluyorsa taban İSO 500 mü oluyor’ diye ben bir soru soruyorum. Polemiğe girmek istemiyorum, ben bir latife yaptım. Bu konudaki tavan-taban farklılığını ortaya koymaya çalıştım.”
Sanayicide iyimserlik arttı
Anket sonuçlarının ise, ekonomideki iyimser havayı yansıttığını belirten Küçük, şu noktalara dikkat çekti: “2010 ilk yarı sonuçları, belirtilen oranlar kadar olmasa da iyimser beklentilerin gerçekleştiğini ortaya koydu. 2010 ikinci yarıya yönelik beklentiler de olumlu. 2009 ilk yarı anketinde, istihdam hariç diğer tüm temel göstergelerde olumsuzluk yaşayan işletmelerin payı yüzde 50’nin üzerindeyken, ikinci yarıda bu oranlar gerilemeye başladı ve gerileme, 2010 ilk yarıda da devam etti.”
Yüzde 31’in karı arttı yüzde 41 başabaş gelemedi
ANKETİN kârlılıkla ilgili göstergelerine göre ise, 2010 ilk yarıda ankete cevap veren işletmelerin yüzde 31.1’i, geçen yılın aynı dönemine göre daha fazla kâr ettiklerini belirtti. Bu iyileşmeye karşın ankete cevap verenlerin yüzde 41.3 gibi büyük bir bölümü kârlarının geçen yılın altında olduğunu ya da zarar ettiklerini belirtti.
İkinci yarıda kötümserlik azaldı
ANKETİN “Beklentiler” bölümünde işletmeler, 2010 ikinci yarının, 2010 ilk yarıya kıyasla daha olumlu geçmesini bekliyor. 2010 ikinci yarısında işletmelerin yüzde 12.6’sı dış satışlarında, yüzde 11.5’i üretimlerinde, yüzde 11.2’si iç satışlarında, yüzde 9.9’u da yeni siparişlerinde daralma beklerken, istihdamlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı ise sadece yüzde 8.8 oldu.
Satışlar arttı, eleman çıkarmalar azaldı
GEÇEN yılın 2009 yılı ilk yarısında yüzde 52.5 gibi yüksek bir seviyede olan iç satışlarında azalma olduğunu belirten işletmelerin oranı da 2009 ikinci yarıda yüzde 28.7’ye, 2010 ilk yarıda ise yüzde 25.9’a kadar geriledi. Dış satışlarında azalma olduğunu bildiren işletmelerin oranı 2010 yılı ilk yarıda da yüzde 27.5’e indi. İstihdamlarında azalma olduğunu bildiren işletmelerin oranı da 2010 ilk yarıda yüzde 19.9 seviyelerine kadar düştü.
İhracatımızdan iyi sinyaller gelmiyor
İSO Başkanı Tanıl Küçük, anket sonuçlarını değerlendirirken, bazı uyarılar da yaparak, şu noktalara dikkat çekti:
Kriz dönemleri öğretici de oldu. Hem İSO 500 araştırmamızın 2009 yılı sonuçları hem de durum tespit anketimiz, sanayimizin krizle başarılı mücadele ettiğini ortaya koydu.
Kriz karşısında deneyim sahibi olan Türk sanayi, bu son krizde de iyi bir sınav verdi. Hem kriz karşısında ayakta kalmayı hem de sıkıntılarına rağmen ekonominin lokomotifi olmayı başarmış görünüyor. Ancak tek başına sanayinin çabası yetmez.
Ağır bir hastalığın ertesinde ayağa kalkmış olsak da, unutmayalım ki, halen çok dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız. Kaldı ki, dışımızdaki koşullar da çok parlak gelişmiyor. Avrupa’daki belirsizlik devam ediyor. İhracattan iyi sinyaller gelmiyor.
Son açıklanan sanayi üretim verileri, ihracattaki sıkıntının da etkisiyle, üretimin, geçen yılki kayıpları telafi etmeye yetmeyecek hızda arttığını ortaya koydu. Üretimdeki artışın 7 aydır kesintisiz devam etmesi sevindirici ama fazlasına ihtiyaç duyduğumuz da ortadadır.
Ekonomideki nispi iyileşme ve iyimser beklentiler herkesin moralini düzeltti. İyileşmenin kalıcı hale gelmesi için hükümet ve ekonomi yönetimine büyük görev düşüyor.
Üyelerimizin yüzde 99’u KOBİ
Anket sonuçlarını açıklamak için düzenlediği toplantıda, soruları da yanıtlayan Küçük, 15 bin üyesi olan İSO’nun üyelerinin yüzde 99’unun küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluştuğunu, dolayısıyla büyükler kadar küçüklerin sorunlarına da dikkat çekme gayreti içinde olduklarını vurguladı. Sanayi üretiminin 14 ay düştüğü bir ortamda dile getirilen sıkıntıların, kişisel izlenim veya yorum olmayı aşan, somut istatistiklere yansımış gerçekler olduğunu ifade eden Küçük, “Yanlış anlaşılmak pahasına da olsa, elbette ki, konumumuz ve görevimiz gereği, temsil ettiğimiz kitleyi ilgilendiren sorunları ve eksikleri dile getirmeye öncelik vermek durumundayız” diye konuştu.
1000 büyük dışında sorun var
Sadece bir tek yıla bakmak gibi, sadece İSO 500 sonuçlarına bakmanın da doğru yargılara götürmeyeceğini vurgulayan Küçük, şu değerlendirmeyi yaptı: “Büyük ölçekli kuruluşlar, krizden daha çabuk etkileniyor. Buna karşın, krizden çıkışları ve yaralarını sarmalarıda küçük ve orta ölçeklilere göre daha çabuk oluyor. Dolayısıyla İSO birinci ve ikinci 500 dışında kalan ve tabanımızın büyük çoğunluğunu oluşturan küçük ölçekli işletmelerde sorunlar halen devam ediyor.”
Ben de bir latife yaptım
Babacan’ın “taban” yorumuna karşılık “Taban İSO 500 mü” diye soran Küçük, sözlerine şöyle devam etti: “Tavan bensem taban İSO 500 oluyor. İSO birinci 500 ve İSO ikinci 500 İSO’nun tabanı değildir. İSO tabanının yaptığımız durum tespit anketiyle nabzı yoklanıyor, meslek komiteleri tespit anketiyle nabzı yoklanıyor. Sorudan cevap verdim. ‘Tavan İSO yönetimi oluyorsa taban İSO 500 mü oluyor’ diye ben bir soru soruyorum. Polemiğe girmek istemiyorum, ben bir latife yaptım. Bu konudaki tavan-taban farklılığını ortaya koymaya çalıştım.”
Sanayicide iyimserlik arttı
Anket sonuçlarının ise, ekonomideki iyimser havayı yansıttığını belirten Küçük, şu noktalara dikkat çekti: “2010 ilk yarı sonuçları, belirtilen oranlar kadar olmasa da iyimser beklentilerin gerçekleştiğini ortaya koydu. 2010 ikinci yarıya yönelik beklentiler de olumlu. 2009 ilk yarı anketinde, istihdam hariç diğer tüm temel göstergelerde olumsuzluk yaşayan işletmelerin payı yüzde 50’nin üzerindeyken, ikinci yarıda bu oranlar gerilemeye başladı ve gerileme, 2010 ilk yarıda da devam etti.”
Yüzde 31’in karı arttı yüzde 41 başabaş gelemedi
ANKETİN kârlılıkla ilgili göstergelerine göre ise, 2010 ilk yarıda ankete cevap veren işletmelerin yüzde 31.1’i, geçen yılın aynı dönemine göre daha fazla kâr ettiklerini belirtti. Bu iyileşmeye karşın ankete cevap verenlerin yüzde 41.3 gibi büyük bir bölümü kârlarının geçen yılın altında olduğunu ya da zarar ettiklerini belirtti.
İkinci yarıda kötümserlik azaldı
ANKETİN “Beklentiler” bölümünde işletmeler, 2010 ikinci yarının, 2010 ilk yarıya kıyasla daha olumlu geçmesini bekliyor. 2010 ikinci yarısında işletmelerin yüzde 12.6’sı dış satışlarında, yüzde 11.5’i üretimlerinde, yüzde 11.2’si iç satışlarında, yüzde 9.9’u da yeni siparişlerinde daralma beklerken, istihdamlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı ise sadece yüzde 8.8 oldu.
Satışlar arttı, eleman çıkarmalar azaldı
GEÇEN yılın 2009 yılı ilk yarısında yüzde 52.5 gibi yüksek bir seviyede olan iç satışlarında azalma olduğunu belirten işletmelerin oranı da 2009 ikinci yarıda yüzde 28.7’ye, 2010 ilk yarıda ise yüzde 25.9’a kadar geriledi. Dış satışlarında azalma olduğunu bildiren işletmelerin oranı 2010 yılı ilk yarıda da yüzde 27.5’e indi. İstihdamlarında azalma olduğunu bildiren işletmelerin oranı da 2010 ilk yarıda yüzde 19.9 seviyelerine kadar düştü.
İhracatımızdan iyi sinyaller gelmiyor
İSO Başkanı Tanıl Küçük, anket sonuçlarını değerlendirirken, bazı uyarılar da yaparak, şu noktalara dikkat çekti:
Kriz dönemleri öğretici de oldu. Hem İSO 500 araştırmamızın 2009 yılı sonuçları hem de durum tespit anketimiz, sanayimizin krizle başarılı mücadele ettiğini ortaya koydu.
Kriz karşısında deneyim sahibi olan Türk sanayi, bu son krizde de iyi bir sınav verdi. Hem kriz karşısında ayakta kalmayı hem de sıkıntılarına rağmen ekonominin lokomotifi olmayı başarmış görünüyor. Ancak tek başına sanayinin çabası yetmez.
Ağır bir hastalığın ertesinde ayağa kalkmış olsak da, unutmayalım ki, halen çok dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız. Kaldı ki, dışımızdaki koşullar da çok parlak gelişmiyor. Avrupa’daki belirsizlik devam ediyor. İhracattan iyi sinyaller gelmiyor.
Son açıklanan sanayi üretim verileri, ihracattaki sıkıntının da etkisiyle, üretimin, geçen yılki kayıpları telafi etmeye yetmeyecek hızda arttığını ortaya koydu. Üretimdeki artışın 7 aydır kesintisiz devam etmesi sevindirici ama fazlasına ihtiyaç duyduğumuz da ortadadır.
Ekonomideki nispi iyileşme ve iyimser beklentiler herkesin moralini düzeltti. İyileşmenin kalıcı hale gelmesi için hükümet ve ekonomi yönetimine büyük görev düşüyor.