Aziz Yayla: Artık nesnelerin birbirleriyle iletişiminden bahsediyoruz

Bu yıl Kırmızı Bölge / En İyi Konut, İnşaat, İnşaat Yan Sanayi Kategorisinde “Eryap Grup Yapı Malzemeleri - Komşu” işi ile Kırmızı kazandınız. Bu işle ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?

Bonus Yalıtım, Eryap Grup bünyesinde bulunan bir marka. Yalıtımda 4 temel ürünleri var. Isı, su, ses ve yangın. Briefi elimize aldığımızda, bu ilanda ses yalıtımını ön plana çıkartmaya karar verdik. Ses yalıtımını da sanayi ya da ticari yapılar üzerinden değil konutlar ve kişiler üzerinden anlatarak hedef kitlemizle daha kuvvetli bir bağ oluşacağını düşündük. Bu yola girdikten sonra zaten fikir kendini kozasını örmeye başladı. Çünkü eviniz içindeki sessizlik ya da istemediğiniz bir gürültü, kişisel alanınızdaki huzurunuzla alakalı bir durum ve bu durumu dışarıdan bozacak etkiler her insanı rahatsız eder. Bunu da komşuluk ilişkileriyle rahat anlatacağımızı gördük. Aslında ilk olarak başlık çıktı: “Kötü Komşu yoktur, kötü ses yalıtımı vardır”. Kötü komşu aslında kişilik olarak bir kötülükten ziyade yaşama şekilleri birbirine uymayan insanları aileleri anlatmak için kullandığımız bir kelime. Bu doğrultuda toplumda istediğimiz zıtlıkların ezberine sahip kişiler üzerinden mesajımızı aktardık. Bu da işi daha eğlenceli hale getirerek mesajımızı iletmemizi sağladı. İlanın yurtdışı versiyonunda ise Marilyn Manson ve Haruki Murakami’yi komşu yaptık☺

Türk reklamcılığındaki değişimler nelerdir? Sektörün geleceğine ilişkin görüş ve beklentilerinizi paylaşabilir misiniz?

Dünya’da ve Türkiye’deki değişimler neyse Türk reklamcılığındaki değişimler de onunla paralel ilerliyor. Yani aslında reklamcılık söylemeye çalıştığım Dünya ya da Türkiye ya da bölge ayrımı yapmadan, gelişimi ve değişimi evrensel olarak konuşabileceğimiz alanlardan biri pazarlama. Ve git gide yaratıcılığın bu kadar ağırlıkta olduğu bir sektörde bile veriler ve formüller kendine yer bulmaya başlıyor. Aslında bu yeni bir süreç de değil. Ne zaman ki her bireye kapı kapı pazarlamada olduğu gibi daha düşük maliyetlerle teker teker ulaşmaya başladık, işte o zaman dönüşüm başladı.

Şimdi sanayi; endüstri 4.0’ı konuşurken, aynı teknolojiyi reklamcılar da pazarlama profesyonelleri de kendi hedefleri doğrultusunda kullanmanın yollarını arıyorlar. Dijitalleşmenin bir tık ötesinde artık nesnelerin birbirleriyle iletişiminden bahsediyoruz.

Reklamcılar da bu gelişmelerle, öngörülemez yaratıcılık ateşini bir kenara bırakıp, biraz daha mühendislere devşirilecek gibi bir karamsar düşünce beliriyor kafamızda. Ancak her koşulda amaç ticari bir mesajı teknolojik ya da ilkel bir yoldan hedef kitleye ulaştırmaksa ve bu yol benzer binlerce mesaj arasından geçiyorsa, her zaman hedefe varmanın adı yaratıcılık olacaktır.