Azeri bankalar da Türkiye'yi yakın markaja aldı
Güncelleme Tarihi:
Azeri Texnikabank, Azerbaycan dışında ilk kez temsilcilik açtığı Türkiye'de yatırım bankası satın almayı planlıyor. Texnikabank Türkiye Temsilcisi Ali Selçik, yaptığı açıklamada, Türkiye şubesi resmi olarak Ekim 2011'de açılan bankanın Azerbaycan'ın en büyük beş bankasından biri olduğunu, özel sermayeli bankalar arasında da ilk üç içinde yer aldığını söyledi.
Bankanın Azerbaycan'da en geniş yerel ağa sahip banka olduğunu, 35 şube ve 18 işlem merkezi bulunduğunu anlatan Selçik, Texnikabank'ın Azerbaycan dışında ilk ve tek temsilcilik açan özel banka, Türkiye'de de ilk ve tek Azeri banka olduğunu vurguladı.
Türkiye'de “en üst düzeyde” gerçekleştirilen perakende bankacılığın Avrupa ve Amerika'daki birçok bankadan da daha iyi seviyede olduğunu ifade eden Selçik, dolayısıyla Türkiye'de bireysel bankacılık yapmayı düşünmediklerini belirtti.
Banka olarak Türkiye'de yer alma nedenlerine değinen Selçik, şunları kaydetti:
“Burayı dünyaya açılan bir köprü, bir pencere olarak görüyoruz. Bunun en büyük nedenlerinden biri Türkiye'nin ekonomisinin bölgenin parlayan yıldızı olması...
Burada diğer uluslararası bankalarla ilişkileri geliştirmek istiyoruz. Türkiye'de 46'ya yakın bankanın temsilciliği var. Bununla ilgili başvurularımız söz konusu.
Muhabir bankacılık hesapları açıyoruz. Ayrıca burada proje finansman işine girmek istiyoruz. Proje başına 20 milyon avro gibi bir rakam fizıbıl ise gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra projelerin içine girmek veya ortak olmayı planlıyoruz. Proje finansmanında başka bir bankayla ortak girişime de sıcak bakıyoruz. Proje fizıbıl ise tek başımıza da üstlenebileceğimizi düşünüyoruz. Ağırlıklı olarak inşaat ve hizmet sektörüyle ilgili projelere gireceğiz. Bunun için sınırlı bir fon yok. Bu fonun tedariki tamamen merkezden sağlanacak.”
“Proje finansmanı ve sendikasyonlara katılmak istiyoruz”
Ali Selçik, Türkiye'de kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlediklerini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) temsilcilik için izin alırken de bunu bir plan, program şeklinde ortaya koyduklarını belirterek, kısa vadeli proje finansmanı hedeflerinin yanı sıra, sendikasyonlara katılmak ya da sendikasyonlarla birlikte yabancı veya Türk bankalarla işbirliği sağlamayı planladıklarını kaydetti.
Türkiye ile Azerbaycan arasında çok büyük bir ticaret hacmi bulunduğunu vurgulayan Selçik, Azerbaycan'ın genç ve küçük bir ülke olmasına rağmen petrol harici 2,5 milyar dolara yakın hacmin söz konusu olduğunu, ayrıca Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı düşünüldüğünde daha büyük potansiyel bulunduğunu söyledi.
Azerbaycan'daki sermayenin birçoğunun zaten blok olarak Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Selçik, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR'ın Türkiye'deki yatırımlarının buna örnek olduğunu belirtti.
Ocak ayı başında BDDK'yı ziyaret ettiklerini anlatan Selçik, “Bu ziyareti, Türkiye'de bir yatırım bankası almak ya da bankamızın şubesini açmak için nelerin gerektiğini öğrenmek için gerçekleştirdik. Orada bize, mevcut İstanbul'un Finans Merkezi Projesi kapsamında bazı yasal değişiklikler ile bazı regülasyonların olacağı söylendi. Biz de bunlar doğrultusunda bir eylem planı geliştiriyoruz” dedi.
“Türkiye'deki duruma göre Dubai, Moskova, Londra'da da açabiliriz”
Türkiye'nin hem lokasyon olarak, hem de bölgedeki dengeleri gözeten bir ülke olma özelliğinden dolayı büyük önem taşıdığını, şu anda finansal anlamda “en güvenli liman” olduğunu dile getiren Selçik, şöyle devam etti:
“Türkiye'den Dubai de Moskova da Bakü de 2,5 saat, Avrupa'nın birçok şehri 3-3,5 saatlik uzaklıkta. Tam bir merkez... Bundan dolayı burada yer almak istiyoruz. Orta ve uzun vadede yatırım bankacılığı dahil bütün finansal kurumların içinde yer almak istiyoruz. Bu banka dahil mevcut bir şeyi satın alma, TMSF'nin elindekilerden lisans satın almak olabilir. Şu anda izlediğimiz var. Takip ediyoruz. Tabii buraya özellikle 'bir banka alalım' diye gelmedik. Ama buradaki faaliyetlerimizi geliştirmek için bunun bir yol olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'yi, dünyaya açılmak için bir pencere olarak görüyoruz. Birinci pencereyi ülkemizden açtık, ikinci pencereyi Türkiye'den açmak istiyoruz.”
2012 yılından sonra Türkiye'deki duruma göre Dubai, Moskova ve Londra'da da temsilcilik açmayı planladıklarını kaydeden Selçik, “Bu, bizim buradaki başarımıza ve tavrımıza bakıyor. Türkiye'deki geçiş dönemine göre ilerde bu üç merkezde temsilcilik açabiliriz” dedi.
Texnikabank dışında başka Azeri bankaların da Türkiye'ye ilgi duyduklarını anlatan Selçik, “3-4 tane daha Azeri bankanın Türkiye'de temsilcilik açacağına dair net bilgiler var. Türkiye'de temsilcilik açmak ya da bankacılık yapmak artık marka değeri olan birşey. Regülasyonlar o kadar çok sert ve net ki çok müthiş raporlamalar var. Bazı ülkeler var, sadece raporu alır değerlendirir. Bazı ülkelerde bu kendi içinde bir kurum tarafından yapılır. Türkiye ise bunun tam tersini yapıyor. İkisini birden karıştırıyor. Hem bağımsız raporlamaları alıyor, hem kendisinin uyguladığı yazılımla veri akışını sağlayarak çapraz denetimlerle kontrol yapıyor” şeklinde konuştu.
Ali Selçik, Türkiye'de finans sektörünün iyi gelişeceğini dile getirerek, “Ancak diğer yandan çok fazla regülatif faaliyetlerin, bürokrasinin de can sıkacağını bilmek gerekiyor. Uluslararası standartlara ulaşmak önemli” yorumunu yaptı.