Aygaz Genel Müdürü: Doğalgaz ile LPG arasında ÖTV farkı var
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2006 10:39
Aygaz Genel Müdürü Mehmet Ali Neyzi, LPG'nin Türkiye'de sahiplenilmesi gerektiğini belirterek, “Ancak bugünkü durumda tamamiyle vergi yüküne bindirilmiş bir sektörüz. Doğalgaz ile LPG arasında korkunç bir ÖTV farkı var” dedi.
Neyzi, düzenlediği basınla sohbet toplantısında, Türkiye'nin enerji politikalarını uzun vadede planlaması, bunu enerji sektöründeki oyuncularla yapması gerektiğini belirterek, AB'nin LPG konusunda çeşitli çalışmalar yaptığını söyledi.
LPG'nin temiz bir otomobil yakıtı olarak ön plana çıktığını vurgulayan Neyzi, “LPG, Türkiye'de çok fazla tanınmıyor. Dünyada ise LPG arzı ve üretimi artıyor. 5 yıl önce 200 milyon ton olan LPG üretimi, geçen yıl 230 milyon tona geldi. Önümüzdeki yıllarda bunun 270 milyon tona, 10 yıl sonra ise 300 milyon tona çıkacağı hesaplanıyor” diye konuştu.
Çin'in LPG tüketiminin arttığını, Avrupa'da LPG'nin doğalgazla rekabet içinde olduğunu ifade eden Neyzi, LPG Piyasası Kanunu'nun 13 Mart 2005'te yürürlüğe girdiğini, kanunla beraber birçok avantajlar sağlanacağını, standartlar uygulanacağını ifade etti.
Neyzi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Lisans alınacak. Haksız rekabet engellenecek. Hem dağıtım şirketlerinin hem otogaz istasyonlarının lisans alması lazım. Kanunda çok ilginç cezalar var. Güncel problem nedir? Denetim yönetmeliği henüz yayınlanmadığından maddi cezalar uygulanmamaktadır. Şu anda son taslak gündemde. Umuyoruz ki bir an önce denetim yönetmeliği uygulansın. Bu hafta yayınlanmasını ümit ediyoruz.”
-OTOGAZ İSTASYONLARININ GELECEĞİ-
Kanundaki geçici 2. maddenin en çok tartışılan konulardan biri olduğunu vurgulayan Neyzi, “Geçici 2. maddenin özü de otogaz istasyonlarının geleceğiyle ilgilidir. Yani bu istasyonların mutlaka çağdaş mevzuata teknolojiye uygun olması ve bütün izinleri alması gerekiyor. Bu işi yapmaları için 13 Mart 2005'ten sonra bir yıl izin tanıyor” dedi.
Şu anda Geçici 2. maddenin değişikliğinin gündemde olduğunu bildiren Neyzi, şunları kaydetti:
“Meclis'teki komisyona bazı taraflarca hemen hemen 1,5 ay önce getirildi. Fakat bu, komisyonda görüşülmedi. Çok hazırlıksız bir durumdu. Ondan sonra Enerji Bakanlığı'nın gündemine taşındı. Bizim şu anda endişemiz şu ki Meclis'te Petrol Arama Kanunu'nun geçmesi gündemde. Bu kanun görüşülürken buna ek bir önerge verilerek hem akaryakıt istasyonlarına verilen cezaların hafifletilmesi hem de Geçici 2. maddedeki otogaz istasyonlarına verilen sürenin belki birkaç yıla kadar uzatılması gibi bir gündem var şu anda. Bu istasyonlar şu anda can, mal güvenliği için uygun bir durumda değilse mutlaka kapatılması gerekir. Artık kanun değişikliği gerektiren bir şey yok burada. Eğer bir kanun değişikliği olursa, Geçici 2. madde değişirse bu, belki 3 yıla varan bir af haline dönüşecek. O zaman da bu kanunu çıkartırken yaptığımız uğraşlar ve AB standardına uyalım diye verdiğimiz gayretler bir anlamda geri dönmüş olacak. Denetim yönetmeliğinin çıkmasını istiyoruz.”
-ÖTV FARKI 180 DOLAR-
Mehmet Ali Neyzi, sektörde dökme ve otogaz arasındaki ÖTV farkının çok yüksek olduğunu, farkın 180 dolara çıktığını belirterek, ”Tüpraş'tan veya ithal ederken dökmegaz olarak bir malı alıp otogaz istasyonuna verebilirsiniz. Dolayısıyla 180 doları haksız rekabetten kazanırsınız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu konuda kendi taraflarında olduğunu, Maliye Bakanlığı'nın bunu çözmesi gerektiğini vurgulayan Neyzi, 180 dolarlık farkın ruhsatsız istasyonların gelir kaynağı olduğunu, devletin burada en az 50 milyon dolar kaybı bulunduğunu, bu konuya en iyi örnek olarak Ankara'yı verdiklerini söyledi.
Neyzi, LPG'nin Türkiye'de sahiplenilmesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
“Ancak bugünkü durumda tamamiyle vergi yüküne bindirilmiş bir sektörüz. Sahiplenmeden ziyade cezalandırma noktasında yaşıyoruz. Doğalgaza karşı vergi bakımından büyük bir haksız rekabet içindeyiz. 1 kilo kalori enerji için tüketicinin LPG'ye ödediği vergi, aynı enerji miktarı için doğalgaza ödenen ÖTV miktarının tam 20 misli. İkisinin arasında korkunç bir ÖTV farkı var. 4 misli daha pahalı. Kırsal kesimdeki vatandaş daha fazla vergi veriyor. Bunun mutlaka değişmesi lazım.
Önce aradaki makası küçültün. Ondan sonra bütün vergileri kademeli olarak düşürün. Doğalgaz ile LPG arasındaki bu adaletsizliği de bir miktar düzeltin.”
Neyzi, Türkiye'de 1,5 milyon adet otogazlı araç bulunduğunu, bunlardan 200 bininin taksi, geri kalanının özel araç olduğunu belirterek, 50 milyon tüp olduğunu, bunların 3-4 kere dönüşmesi halinde her yıl 150-200 milyon tüpün eve teslim edildiğini bildirdi.
Neyzi, “Sektörün toplam 4 milyar dolar civarında bir cirosu var. Bunların hemen hemen yarısını devlete veriyoruz. 2 milyar dolar civarında vergi topluyoruz. Bizim sektördeki payımız yüzde 35” dedi.
-“LPG'Lİ ARAÇ ÜRETİMİ İÇİN KORE İLE TEMASTAYIZ”-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Neyzi, otogazın şimdiye kadar yüzde 10-15 büyümeye devam ettiğini, adaletli bir vergi sistemi olması halinde bu büyümenin süreceğini söyledi.
Neyzi, dünyada 10-12 milyon LPG'li araç bulunduğunu, bunun hemen hemen yarısının fabrika çıkışlı, Türkiye'de ise bunun yüzde 99,9'unun dönüşüm olduğunu belirterek, “Türkiye'deki otomotiv kurumlarının bu tip araç yapmalarını teşvik etmek lazım. Kore'de LPG'li araba üreten Hyundai, dönüşüm de yapıyor. Onlara 'dönüşüm yerine burada üretin' dedik. Şimdi Kore ile temastayız. Kore'yle yazışıyoruz, belki görüşeceğiz” diye konuştu.
Türkiye'de 52 LPG şirketi bulunduğunu, çoğunun dağıtım şirketi olarak başvurularını tamamladığını bildiren Neyzi, 4 bin 500 otogaz satan istasyon olduğunu belirterek, “1 ay önce bin 500'e yakın istasyon başvuru yapmıştı. Bu, herhalde 3 bine doğru gidecektir. 700-800'ünde yine problem gözükmüyor. Ertelemek isteyenler 200-500'dür” dedi.
Neyzi, Türkiye'deki enerji fiyatlarının karşılaştırmalı listesi yapılacağını, çalışmanın daha sonra Maliye Bakanlığı ile paylaşılacağını, en az 5 yıllık vergi politikası gerektiğini belirterek, “Bir plan yapılması önerimiz var. Vergi işi düzelirse sektör hakkını alır. KDV'yle beraber yüzde 40'a yakın bir yük var. Her yıl yüzde 5 düşürürseniz yeter” diye konuştu.
LPG'nin temiz bir otomobil yakıtı olarak ön plana çıktığını vurgulayan Neyzi, “LPG, Türkiye'de çok fazla tanınmıyor. Dünyada ise LPG arzı ve üretimi artıyor. 5 yıl önce 200 milyon ton olan LPG üretimi, geçen yıl 230 milyon tona geldi. Önümüzdeki yıllarda bunun 270 milyon tona, 10 yıl sonra ise 300 milyon tona çıkacağı hesaplanıyor” diye konuştu.
Çin'in LPG tüketiminin arttığını, Avrupa'da LPG'nin doğalgazla rekabet içinde olduğunu ifade eden Neyzi, LPG Piyasası Kanunu'nun 13 Mart 2005'te yürürlüğe girdiğini, kanunla beraber birçok avantajlar sağlanacağını, standartlar uygulanacağını ifade etti.
Neyzi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Lisans alınacak. Haksız rekabet engellenecek. Hem dağıtım şirketlerinin hem otogaz istasyonlarının lisans alması lazım. Kanunda çok ilginç cezalar var. Güncel problem nedir? Denetim yönetmeliği henüz yayınlanmadığından maddi cezalar uygulanmamaktadır. Şu anda son taslak gündemde. Umuyoruz ki bir an önce denetim yönetmeliği uygulansın. Bu hafta yayınlanmasını ümit ediyoruz.”
-OTOGAZ İSTASYONLARININ GELECEĞİ-
Kanundaki geçici 2. maddenin en çok tartışılan konulardan biri olduğunu vurgulayan Neyzi, “Geçici 2. maddenin özü de otogaz istasyonlarının geleceğiyle ilgilidir. Yani bu istasyonların mutlaka çağdaş mevzuata teknolojiye uygun olması ve bütün izinleri alması gerekiyor. Bu işi yapmaları için 13 Mart 2005'ten sonra bir yıl izin tanıyor” dedi.
Şu anda Geçici 2. maddenin değişikliğinin gündemde olduğunu bildiren Neyzi, şunları kaydetti:
“Meclis'teki komisyona bazı taraflarca hemen hemen 1,5 ay önce getirildi. Fakat bu, komisyonda görüşülmedi. Çok hazırlıksız bir durumdu. Ondan sonra Enerji Bakanlığı'nın gündemine taşındı. Bizim şu anda endişemiz şu ki Meclis'te Petrol Arama Kanunu'nun geçmesi gündemde. Bu kanun görüşülürken buna ek bir önerge verilerek hem akaryakıt istasyonlarına verilen cezaların hafifletilmesi hem de Geçici 2. maddedeki otogaz istasyonlarına verilen sürenin belki birkaç yıla kadar uzatılması gibi bir gündem var şu anda. Bu istasyonlar şu anda can, mal güvenliği için uygun bir durumda değilse mutlaka kapatılması gerekir. Artık kanun değişikliği gerektiren bir şey yok burada. Eğer bir kanun değişikliği olursa, Geçici 2. madde değişirse bu, belki 3 yıla varan bir af haline dönüşecek. O zaman da bu kanunu çıkartırken yaptığımız uğraşlar ve AB standardına uyalım diye verdiğimiz gayretler bir anlamda geri dönmüş olacak. Denetim yönetmeliğinin çıkmasını istiyoruz.”
-ÖTV FARKI 180 DOLAR-
Mehmet Ali Neyzi, sektörde dökme ve otogaz arasındaki ÖTV farkının çok yüksek olduğunu, farkın 180 dolara çıktığını belirterek, ”Tüpraş'tan veya ithal ederken dökmegaz olarak bir malı alıp otogaz istasyonuna verebilirsiniz. Dolayısıyla 180 doları haksız rekabetten kazanırsınız” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu konuda kendi taraflarında olduğunu, Maliye Bakanlığı'nın bunu çözmesi gerektiğini vurgulayan Neyzi, 180 dolarlık farkın ruhsatsız istasyonların gelir kaynağı olduğunu, devletin burada en az 50 milyon dolar kaybı bulunduğunu, bu konuya en iyi örnek olarak Ankara'yı verdiklerini söyledi.
Neyzi, LPG'nin Türkiye'de sahiplenilmesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
“Ancak bugünkü durumda tamamiyle vergi yüküne bindirilmiş bir sektörüz. Sahiplenmeden ziyade cezalandırma noktasında yaşıyoruz. Doğalgaza karşı vergi bakımından büyük bir haksız rekabet içindeyiz. 1 kilo kalori enerji için tüketicinin LPG'ye ödediği vergi, aynı enerji miktarı için doğalgaza ödenen ÖTV miktarının tam 20 misli. İkisinin arasında korkunç bir ÖTV farkı var. 4 misli daha pahalı. Kırsal kesimdeki vatandaş daha fazla vergi veriyor. Bunun mutlaka değişmesi lazım.
Önce aradaki makası küçültün. Ondan sonra bütün vergileri kademeli olarak düşürün. Doğalgaz ile LPG arasındaki bu adaletsizliği de bir miktar düzeltin.”
Neyzi, Türkiye'de 1,5 milyon adet otogazlı araç bulunduğunu, bunlardan 200 bininin taksi, geri kalanının özel araç olduğunu belirterek, 50 milyon tüp olduğunu, bunların 3-4 kere dönüşmesi halinde her yıl 150-200 milyon tüpün eve teslim edildiğini bildirdi.
Neyzi, “Sektörün toplam 4 milyar dolar civarında bir cirosu var. Bunların hemen hemen yarısını devlete veriyoruz. 2 milyar dolar civarında vergi topluyoruz. Bizim sektördeki payımız yüzde 35” dedi.
-“LPG'Lİ ARAÇ ÜRETİMİ İÇİN KORE İLE TEMASTAYIZ”-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Neyzi, otogazın şimdiye kadar yüzde 10-15 büyümeye devam ettiğini, adaletli bir vergi sistemi olması halinde bu büyümenin süreceğini söyledi.
Neyzi, dünyada 10-12 milyon LPG'li araç bulunduğunu, bunun hemen hemen yarısının fabrika çıkışlı, Türkiye'de ise bunun yüzde 99,9'unun dönüşüm olduğunu belirterek, “Türkiye'deki otomotiv kurumlarının bu tip araç yapmalarını teşvik etmek lazım. Kore'de LPG'li araba üreten Hyundai, dönüşüm de yapıyor. Onlara 'dönüşüm yerine burada üretin' dedik. Şimdi Kore ile temastayız. Kore'yle yazışıyoruz, belki görüşeceğiz” diye konuştu.
Türkiye'de 52 LPG şirketi bulunduğunu, çoğunun dağıtım şirketi olarak başvurularını tamamladığını bildiren Neyzi, 4 bin 500 otogaz satan istasyon olduğunu belirterek, “1 ay önce bin 500'e yakın istasyon başvuru yapmıştı. Bu, herhalde 3 bine doğru gidecektir. 700-800'ünde yine problem gözükmüyor. Ertelemek isteyenler 200-500'dür” dedi.
Neyzi, Türkiye'deki enerji fiyatlarının karşılaştırmalı listesi yapılacağını, çalışmanın daha sonra Maliye Bakanlığı ile paylaşılacağını, en az 5 yıllık vergi politikası gerektiğini belirterek, “Bir plan yapılması önerimiz var. Vergi işi düzelirse sektör hakkını alır. KDV'yle beraber yüzde 40'a yakın bir yük var. Her yıl yüzde 5 düşürürseniz yeter” diye konuştu.