Ayakkabılara ‘mekanik klima’ koydu, 10 milyon dolara çıktı

Güncelleme Tarihi:

Ayakkabılara ‘mekanik klima’ koydu, 10 milyon dolara çıktı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2009 00:00

15 yaşından itibaren ‘ayakkabıcı’ olan Hüseyin Turan, ayakkabı tabanına mekanik bir klima sistemi uyguladı ve esnek tabanlar geliştirdi. Bu sayede ayak yaraları büyük problem oluşturan şeker hastalarına, romatizmal sorunları olanlara, bel ağrısı çekenlere, topuk dikeni ve nasır problemi olanlara ‘iyi gelen’ özel tabanlı ayakkabılar üretmeyi başardı.

Haberin Devamı

TÜRK ayakkabı sanayicileri inovasyon (yenilikçilik) ve markalaşma projeleriyle rekabet güçlerini artırmaya çalışıyor. Ersoysan Ayakkabı Deri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.’nin sahibi Hüseyin Turan, bir yandan King Paolo adıyla uluslararası marka olmaya çalışıyor, bir taraftan da araştırma geliştirme (Ar-Ge) projeleriyle ayakkabıda fark yaratıyor. Turan’ın 2004’te yaptığı Ar-Ge projesiyle üretilen ‘klimalı’ ayakkabı doktor tavsiyesiyle bazı rahatsızlıklara da ‘iyi’ geliyor. Mekanik bir havalandırma sistemine sahip ayakkabılar, ayak yaraları büyük problem olan şeker hastalarına, romatizmal sorunları olanlara, bel ağrısı çekenlere, topuk dikeni ve nasır problemi olanlara tavsiye ediliyor. Hüseyin Turan klimalı ayakkabılarla yakaladığı başarı sayesinde 2004’ten itibaren cirosunu yılda yüzde 30 dolayında artırdı ve 10 milyon dolara ulaştırdı. İkitelli OSB içinde 5 bin metrekare kapalı alana sahip yeni fabrikasında günde 800-1000 çift ayakkabı üretiyor. Hüseyin Turan 1967 Tekirdağ doğumlu olduğunu belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Babam Sefer Bey, Ütüsan fabrikasından ustabaşıydı. Türkiye’de ilk buharlı ütüyü, ilk tost makinesini yapan firmanın içinde bu işlerde emeği olan kişidir.”

Haberin Devamı

Tezgahtarlıktan patronluğa

Ayakkabı sektörüyle ilk kez 15 yaşında Bakırköy’de bir ayakkabı mağazasında tezgahtar olarak tanıştığını söyleyen Hüseyin Turan, “Yani satarak başladık ve ayakkabı işini çok sevdim. Askere gidene kadar o mağazada tezgahtar olarak, depo ve satın alma bölümlerinde, Gedikpaşa’daki  imalatçılarla ilişkilerde çok şey öğrendim” diyor. Askerliğini de Bodrum’da asrkeri bir kampta tezgahtar olarak yaptığını belirten Turan, şöyle devam ediyor: “Askerlikte de çok ciddi deneyim kazandım. Çünkü mesleğimi devam ettirmiş oldum. Mesleğe girdikten sonra kendimce ‘30 yaşıma kadar mağaza açmış olmalıyım’ diye hedef koymuştum. Askerlikten 1 yıl sonra Gaziosmanpaşa’da 20 metrekarelik bir mağaza açtım.”

Gaziosmanpaşa’da kazandım

Hüseyin Turan adıyla Gaziosmanpaşa’da açtığı ilk mağazanın ardından aynı bölgede ikinci mağaza, bir süre sonra da Bağlarbaşı Caddesi’nde 3 katlı büyük bir mağaza açtıklarını söyleyen Hüseyin Turan, “Piyasaların çok hareketli olduğu dönemlerdi ve bu da bizim şansımızdı. Böyle mağazalar çoğalınca piyasadan mal alımımız çoğalmıştı. Bir arkadaşla 1998’de küçük bir atölyede ortak olduk, 5 yıl sürdü. Hedeflerimiz farklılaştığı için ayrıldık, kendimiz devam ettik.”

Haberin Devamı

Pompalı tıpalı yaylı sistemin patentini aldı

KLİMALI ayakkabı projesinin ilk yıl çok başarılı satış getirmediğini söyleyen Hüseyin Turan “Ancak daha sonra yılda ortalama yüzde 30 büyüdük” diyor ve şöyle devam ediyor: “Pompalı, tıpalı, yaylı, özel bilyeli bir sistem geliştirdik. Sistem şöyle çalışıyor: Ayakkabının içinde bir pompa ve (T) sistemi var. T’nin uçunda ayakkabı içine giden bir hortum bulunuyor. Tabanın içinde de hava almayı sağlayan delikler ve topuk bölümünde o pompaya basan bir düzenek var. Yürüdükçe içerdeki hava dışarı atılıyor, dışardan da içeri hava giriyor. Bu sistemin patenti 20 yıl bizde. Şimdi bütün ürünlerimizde bu sistem var.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!