Güncelleme Tarihi:
TASD Yönetim Kurulu Başkanı Abdulsabur Endican, "Ayakkabı sektörümüzün yüzde 90'ı hem iç hem de dış piyasa için gece gündüz çalışmaya devam ediyor. Yaşadığımız sorunlar, elbette ilelebet sürmeyecektir." dedi.
TASD tarafından, ayakkabı sektöründeki son gelişmeleri değerlendirmek, sorunları tespit ve çözüm yolları geliştirmek amacıyla sektör toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan TASD Yönetim Kurulu Başkanı Abdulsabur Endican, yıllık 500 milyon çift üretim kapasitesi bulunan Türkiye ayakkabı sektörünün, konkordato nedeniyle kapasitesinin hepsini kullanamadığını söyledi.
Sektörde direkt istihdamın 320 bin olduğunu dile getiren Endican, tedarikçiler, yan sanayiciler ve hane halkıyla birlikte değerlendirildiğinde sektörün toplamda 2 milyon kişinin geçim kaynağı olduğunu anlattı. Endican,Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden olan ayakkabıda iç ve dış ticaretin 9 milyar dolara ulaştığını kaydederek, ülkenin hemen hemen her bölgesinde önemli üretim merkezlerinin bulunduğunu ifade etti.
"İHRACATTA 10 AYDA 816 MİLYON DOLARI YAKALADIK"
Endican, sektörün üretimde, tasarımda ve ihracatta her geçen gün kendisini geliştirmesine rağmen hak ettiği değeri göremediğini söyledi.
Uuslararası markaların Türkiye'de ayakkabı üretmeye ilgisi ve talebi bulunduğunu dile getiren Endican, ülkenin, bu konuda coğrafi yapısı ve kaliteli üretimi sayesinde üs olma yolunda ilerlediğini vurguladı. Endican, "Ancak bu noktada endüstriyel üretim konusunda sıkıntılar bulunuyor, global firmaların daha çok gelmesi için üretim bantlarının geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuda bazı teşvik ve desteklere ihtiyacımız bulunuyor." İfadelerini kullandı.
Sektörün tüm olumsuz sıkıntılara rağmen içte ve dışta faaliyetlerini sürdürmeye çalıştığını kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Yılın 10 ayında ülke ihracatı yüzde 2,1 artarken, ayakkabı ihracatı ise yüzde 5,8 yükselişle 816 milyon doları geçti. Yani ayakkabıdaki artış genel artışın yüzde 176 üzerinde. En çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında Rusya 95 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, Irak 61 milyon dolarla ikinci, Almanya 51 milyon dolarla üçüncü sırada yer alıyor. Suudi Arabistan'da, İspanya, Romanya, İtalya ve İngiltere de en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında. Yıl sonu ihracat hedefimiz 2018'e göre yüzde 10'dan fazla artışla bir milyar doları yakalamak."
Endican, ayakkabının dış ticaret fazlası veren önemli sektörlerden olduğunu belirterek, ithalatın en fazla ihracatın yarısı kadar gerçekleştiğini bildirdi.
"SORUNLARIMIZ İLELEBET SÜRMEYECEK ANCAK DURUM VAHİMLEŞMEDEN ÖNLEM ALINMALI"
Endican, ayakkabı sektörünün son bir yıldır konkordato ve iflas sürecine giren zincir mağazalarla gündeme geldiğini belirterek, son olarak 100'ün üzerinde mağazası bulunan önemli bir markanın konkordato talebinde bulunduğunu anımsattı.
Ayakkabı sektöründe konkordato sürecine giren firma sayısının 16'yı bulduğunu dile getiren Endican, bu firmaların ve bu firmalarla çalışan üreticilerin sektörün yüzde 10'unu kapsadığını söyledi.
Endican, konkordato sürecine giren veya iflas eden ayakkabı şirketlerinin sektöre borcunun 2,2 milyar lira olduğunu belirterek, "İflas eden şirketlerin sektöre borcu 750 milyon lira. Konkordato sürecine girenlerin ki ise 1 milyar 450 milyon lira. Bu firmalarla çalışan 1465 üreticinin istihdamı ise 43 bin 500'ü buluyor." dedi.
TASD Başkanı Endican, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak ayakkabı sektörümüzün yüzde 90'ı hem iç hem de dış piyasa için gece gündüz çalışmaya devam ediyor. İhracata yönelirken iç piyasayı da canlandırmamız gerekir. Bugün yaşadığımız sorunlar, elbette ilelebet sürmeyecektir; çözümler arayarak, çalışarak el birliğiyle sorunların üzerinden geleceğiz. Çarkları döndürmek ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdürmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yüksek kapasiteyle çalışılsa da çarklar dönse de konkordato ve iflasların sektöre daha fazla zarar vermemesi için de tedbirler düşünülmeli."
"ÇEKLERİN ÖDENMEMESİ HALİNDE ZİNCİRLEME SORUNLAR OLUŞABİLİR"
Endican, ayakkabıda perakendecilerin konkordato sürecine girmesinin özellikle üreticiler için sıkıntı doğurduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:
"Geçen yıl ekonomide yaşanan dalgalanmayla birlikte satışların azalması, finansal maliyetlerin yükselmesi, yanlış ve plansız büyüme, sektörde 18 aya varan uzun vadelerin bir anda 5-6 aya çekilmesi ve perakendecilerin farklı sektörlere yatırım yapması konkordato süreçlerinin ana sebeplerini oluşturuyor. Burada bizi bekleyen diğer sıkıntı ise konkordato sürecine girmiş firmaların piyasada vadesi gelmeyen çeklerinin bulunması. Vade tarihleri geldiğinde ödemelerin aksaması halinde zincirleme sorunlar oluşacaktır."
Endican, bankalarda ayakkabı sektörüne yönelik olumsuz bakış açısı bulunduğunu belirterek, kredi taleplerinin genelde olumsuz döndüğünü söyledi.
Endican, ayakkabıda konkordatoların ekonomiye daha fazla zarar vermemesi ve üreticilerin korunması adına bazı önerilerinin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Birincisi; konkordato ilan eden firmaların çeklerinin dondurulduğu gibi bu firmalarla iş yapan ve mağdur olan tedarikçilerimizin de çekleri dondurulmalı. İkincisi; konkordato mağduru imalatçılardan süre bitene kadar sigorta primi ve vergi alınmamalı. Üçüncüsü; konkordato ilan eden firmaların diğer şirketlere verdiği çeklerdeki tutar kadar bu firmalara faizsiz kredi verilmeli. Bu çözümlerle konkordatonun sektörü daha fazla olumsuz etkilemesinin önüne geçilmeli."
Endican, bu desteklerin sadece konkordato mağduru firmalara değil tüm sektöre verilmesi halinde ayakkabı üretiminin ivme kazanacağını ve istihdam artışıyla ülke ekonomisine katkı sağlanacağını söyledi.
"KONKORDATONUN SEBEBİ PLANSIZ BÜYÜME VE BAŞKA SEKTÖRLERE AÇILMA"
TASD Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Gürsoy, perakende mağazaların özellikle yanlış ve plansız büyüme stratejilerinin konkordatoda etkili olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Mesela konkordato ilan eden bir şirket, ekonomik anlamda zora girince 160 olan şube sayısını 90'a düşünüyor ancak cirodaki kaybı sadece yüzde 10'da kalıyor. Bu durum bize söz konusu şirketin ne kadar plansız bir şubeleşme içinde olduğunu gösteriyor. Yani toplam mağazalarının yarısına yaklaşan 70 mağazada toplam cirosunun sadece yüzde 10'u yapıyormuş. Verimsiz büyümenin en çarpıcı örneği. AVM'ler de belli başlı markalar dışında sektördeki üreticilerin yüzüne bile bakmıyor."
Gürsoy, bazı ayakkabı markalarının da buradan kazandığı parayı başka sektörlere yatırdığını kaydederek, bu sektörlerde başarılı olamayan firmaların daha sonra ödeme sıkıntısı yaşadığını, bunun ceremesini tedarikçilerin çektiğini söyledi.
Bankaların ayakkabı sektörüne negatif baktığını dile getiren Gürsoy, sözlerini şöyle tamamladı:
"Devlet, teşvik ve kredileri bankalar üzerinden veriyor. Bankalar da teminat, yazılmış çek olmaması ve temiz sicil gibi şartlar koyuyor. Bu nedenle asıl ihtiyacı olanlar bu krediyi kullanamıyor. Bankaların ağır şartlar sunması ve yanlış tercihleri devletin sunduğu kredi imkanlarının zaman zaman hedefine ulaşmamasına neden oluyor. Bu konuda kolaylık sağlanmasını istiyoruz."
Toplantıda, TASD Yönetim Kurulu üyeleri , Yavuz Uçan, Arif Özkan, Muhammed Yahşi, Erdal Durmaz, Bilal Barış, Şenol Yıldırım, Ali İçöz, Erdal Karaer ve Hüseyin Ata hazır bulundu.