Güncelleme Tarihi:
MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası’nın bir süredir kredi büyümesinde referans oran olarak verdiği yüzde 15’lik büyümeyi makul bir büyüme hızı olarak değerlendirerek, “Ancak bu oran tavan değer olarak okunmamalı. Bu bir kısıtlama değil, bir referans değerdir” dedi. Kredi büyümesinin yüzde 15’in üzerinde olduğu sürece Merkez Bankası’nın rezervlerini artırmaya devam edeceğine de dikkat çeken Başçı, “Döviz rezervlerimizin trendinde artış söz konusu, altın dahil brüt rezerv 126 milyar dolar civarında. Hem tüketici hem da firma kredilerinde artış sürüyor. Bankacılık sektörü açısından baktığınızda iyi dönemlerdeyiz” diye konuştu.
KREDİLERDE ÜST SINIR YOK
Mardin Ticaret ve Sanayi Odası ile Dünya gazetesi işbirliğinde düzenlenen Mardin’de Para Politikaları konferansında konuşan Başçı, dünyada da düşük büyüme ve düşük faiz ortamının devam ettiğine işaret ederek likidite politikasında artık normalleşmeye başladıklarını bundan sonra faiz politikasıyla ekonomiye destek vereceklerini söyledi. Eximbank kanalından döviz rezervlerine bu yıl 15 milyar dolarlık katkı olacağını da açıklayan Başçı, “Krediler yüzde 15’in üzerinde olduğu sürece Merkez Bankası her ay zorunlu karşılık oranları ya da rezerv opsiyon Katsayısı (ROK) yoluyla adım attı, atmaya da devam edecek” dedi.
BÜYÜMEDE U DÖNÜŞÜ BAŞLADI
Yüzde 2.2’lik 2012 büyümesini değerlendiren Başçı, “2012 dengelenme yılıydı, 2013 dengeli büyüme yılı olacak. Kuvvetli büyüme olmasa da ‘U’ dönüşünün başladığına dair sinyaller var. Büyüme yavaşladı ama 2012’de cari açığın milli gelire oranı da yüzde 6’ya geriledi. Bunun faydasını 2013, 2014 ve 2015’te göreceğiz” dedi.
120’yi aşarsa kura ölçülü indirim gelir
* KUR konusunda kayıtsız kalmayıp aşırı dalgalanmayı yumuşatmayı tercih etmeye devam ettiklerini kaydeden Erdem Başçı, reel efektif kur endeksinin yeniden 120’nin üzerine çıkması halinde Merkez’in yeniden ölçülü bir politika faiz indirimini araç olarak kullanabileceğini söyledi. Başçı, kur ile ilgili garanti vermediklerine sadece oynaklığı azaltmaya çalıştıklarına da değinerek, “Döviz kuru olması gereken denge değerine yakın ve oynaklığı az” dedi. Başçının açıklamalarının ardından dün 1.8040 civarında hareket eden dolar/TL, 1.8113’e, 2.0570 seviyelerinde olan sepet bazında TL ise 2.0663’e kadar yükseldi.
Anadolu’da nabız tutacak
* MERKEZ Bankası ekiplerinin 3 ayda bir özellikle ekonomik büyüme verileri açıklandıktan sonra Ankara dışındaki illeri ziyaret ettiğini belirten Erdem Başçı, “Bu illerde toplantılar düzenliyoruz. Hem görüşlerimizi açıklıyoruz aynı zamanda da bölgedeki işadamlarımızı dinleme fırsatı buluyoruz. Bununla ilgili pilot uygulamayı tamamlama aşamasındayız. Ankara, Kocaeli ve İstanbul’da bu tür görüşmeler yapılıyor. Bunu Amerika Merkez Bankası’nda (FED), İngiltere Merkez Bankası’nda, Fransa merkez Bankası’nda yapıldığı gibi bunu düzenli yaparak Para Politikası Kurulu’nun önüne sunacak şekilde bir nabız tutma çalışmasını başlatıyoruz.”
Doların hepsi aynı renk
* RENGİ değiştirilen 5 TL’yi de ilk defa Mardin’de tanıtan Erdem Başçı, 5 TL ile 50 TL’nin renk olarak birbirine benzediği için karıştırıldığına değindi.
Yeni 5 TL’de hakim renk mor olurken üzerinde Atatürk’ün bizzat seçerek Harvard’a okumaya gönderdiği bilim tarihçisi Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı yer alıyor. Başçı, rengi nedeniyle 5 ve 50 TL’yi karıştırdık diyenlere doların hepsi yeşil onu nasıl karıştırmıyorsunuz cevabını verdiklerini de belirterek imza değişikliği ile renk değişikliğini bir arada yaptıklarını söyledi.
Faizde adım atabiliriz
* DÜNYANIN Avrupa kaynaklı bir yavaşlama ile karşı karşıya olduğunu ve diğer gelişmekte olan ülkelerde de faiz indirimleri görüldüğünü kaydeden Başçı şöyle devam etti: “Geçen yılın ortalarına ve sonralarına doğru özellikle Merkez Bankası likidite politikasını gevşeterek bir parasal genişleme yoluna gitti. O dönemde dünyada hiç bir merkez bankası faiz indirimi yapmıyordu. Şu an içinde bulunduğumuz ortamda genellikle gelişmekte olan ülkeler tarafından faiz indirimleri kullanılıyor. Teker teker ölçülü faiz indirimleri yapıyorlar biz de bunu göz önüne alarak ve faizlerle ilgili gerekirse adım atacağımızı göz önüne alarak likidite politikasını normalleştirdik ve piyasaya verdiğimiz fazla likiditeyi bugün itibarıyla sıfıra kadar indirdik.”