OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 05, 2004 00:00
Ekonomik veriler ve performanstaki iyileşmeyle yatırımcı güveninin arttığını vurgulayan Uluslararası Finans Enstitüsü, 2005'te Türkiye'ye 2.8 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı geleceğini, gelişmekte olan Avrupa ülkelerine akacak porföy yatırımlarının yüzde 60'ının da Türkiye'ye yöneleceğini savundu.ULUSLARARASI Finans Enstitüsü (IIF), ekonomik veriler ile performanstaki iyileşmenin yatırımcı güvenini güçlendirmesi nedeniyle, gelişmekte olan Avrupa bölgesine akacak portföy yatırımlarının yüzde 60'ının Türkiye'ye geleceğini bildirdi. IIF, gelecek yıl Türkiye'ye en az 2.8 milyar dolarlık 'doğrudan yabanca sermaye girişi' olabileceği tahmininde de bulundu.Dünyada bir çok banka, finans kurumunun üye olduğu, bağımsız statüdeki IIF, 'Gelişmekte Olan Piyasalara Sermaye Akışı' konusunda rapor hazırladı.Portföy cinsinden yatırımların yönü, gerek daha çok getiri sağlaması gerekse yatırımcıların güvenini kazanması nedeniyle Türkiye'ye yönelecek.Raporda, portföy cinsinden yatırımların yanı sıra gelecek yıl Türkiye'ye, en az 2.8 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi olacağı vurgulanıyor.ÖZELLEŞTİRME HIZLANACAKIIF'nin raporunda, Türkiye'de gelecek yıl özelleştirmenin hızlanacağı, özellikle Türk Telekom ve Tekel gibi kuruluşların, özelleştirmeye ivme kazandıracağı belirtiliyor. Rapora göre, sadece özelleştirme değil, Avrupa Birliği'nden alınacak müzakere tarihi ile Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılacak üç yıllık bir stand-by anlaşması da, Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye akışını arttıracak.Gelişmekte olan piyasaların, bu yıl ortalama yüzde 6.2 oranında büyüme göstererek, son 20 yılın en yüksek düzeyine ulaşacağının vurgulandığı raporda, gelişmekte olan Avrupa bölgesindeki büyümede Türkiye'nin sürükleyici faktör olduğu kaydediliyor. Türkiye'deki büyümenin, özel sektördeki tüketim ve yatırm harcamalarından kaynaklandığına da dikkat çekiliyor.TAHVİL İHRAÇLARITürkiye'nin, dış borç geri ödemelerinde kullanmak üzere yurtdışına tahvil ihraçları gerçekleştirdiği hatırlatılan raporda, ekonomik kredibilitedeki artış çerçevesinde, Türkiye'nin tahvillerinin iyi talep aldığı kaydediliyor.IIF'ye göre, Türkiye yıl sonuna kadar, 1.5 milyar dolarlık daha tahvil ihracında bulunacak.Öte yandan raporda, gelişmekte olan ülkelere, bu yıl 226 milyar
dolar, gelecek yıl da 229 milyar dolarlık sermaye akışının gerçekleşeceği belirtiliyor. Özellikle Brent türü Kuzey Denizi petrolünün varil fiyatının, bu yıl sonuna kadar 38 dolara ineceği ifade edilirken, gelecek yıl ortalama olarak petrolün varil fiyatının 35 dolar olacağı kaydediliyor.AB ihracatçıya tarihi fırsatlar getiriyor7'nci Dış Ticaret Haftası'nın açılışı nedeniyle Dış Ticaret Kompleksi'nde düzenlenen toplantıya video konferansla katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Eylül'de Brüksel'de, önceki gün de Almanya'da gerçekleştirdiği temasları hatırlatarak, AB sürecinde müzakere tarihinin kesinleştiğini söyledi. Erdoğan, 17 Aralık 2004 tarihinin bir dönüm noktası olacağını kaydederek, "Bu noktayı iyi görmeliyiz. İş yapmak, yatırım yapmak, ihracat yapmak isteyen herkes için tarihi fırsatlar ve imkanlar doğuyor. Bu imkanları çok ama çok iyi değerlendirmelisiniz. Türkiye'nin itibarına itibar katmalı, ülke olarak artan itibarımızdan payınıza düşen hisseyi çalışarak, üreterek, yeni kapılar açarak almalısınız’ diye konuştu. Erdoğan, ticari ve ekonomik konuların ülkeler arasındaki ilişkilerin odak noktasını oluşturduğuna işaret ederek, Türkiye'nin bu yeni ekonomik düzende gelişmeleri dikkatle ve zaman geçirmeden takip edip, değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, dış ticaretin hükümetin öncelikli konusu olduğunu dile getirerek, "Hükümetimiz, dış ticaret politikalarımızın ülkemizin uzun vadeli stratejik hedefleri doğrultusunda geliştirilmesi için gerekli tüm çalışmaları sürdürmekte ve sahip olduğu araçları en etkin şekilde kullanmaktadır’ dedi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise 1980'li yıllarda ilk ihracat hamlesinin gerçekleştiğini, 2000'li yıllarla birlikte 2'nci hamlenin yaşandığını söyledi. Tüzmen, Eylül ayı ihracat rakamının yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoru kırdığını hatırlatarak, "Bir dahaki ay ihracatta 6 milyar doları bulursak, 2004 yılı toplam ihracatı 72 milyar dolara ulaşabilir" dedi. TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı Oğuz Satıcı, ihracatın sadece Gümrük, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TİM ile geliştirilmesinin zorluğuna dikkat çekerek, ‘Maliye, Hazine,
Merkez Bankası, Tarım, Sanayi, Çevre Bakanlığı, Enerji ve daha birçok devlet kurumunun davranışlarını ve reflekslerini ihracat odaklı olarak geliştirmesi gerekiyor’ dedi.Focus:Türkiye ekonomisi büyüyorALMAN haftalık
haber dergisi Focus son sayısında Türkiye ekonomisindeki geliÅŸmelere yer verdi. Türkiye’nin ekonomisinde bu yıl uzmanların yüzde 6 büyüme beklediklerini kaydeden Focus, Avrupa BirliÄŸi’yle müzakerelerin baÅŸlamasıyla ilgili yoÄŸun tartışmaların yabancı yatırımcıların Türkiye’yi yeniden keÅŸfetmesini saÄŸladığını belirtti. Türkiye ekonomisinin canlılığına ve nüfusun gençliÄŸine dikkat çeken Focus, Avrupa BirliÄŸi’ne uyum sürecinde yapılan ekonomik reformlar sayesinde ülkede enflasyonun hızla düştüğünü, borsanın tüm bu geliÅŸmelere çok olumlu yanıt verdiÄŸini, ekonomik büyümenin arttığını dile getirdi. Focus ayrıca uzmanların Türkiye ekonomisine çok olumlu baktığını da vurgulayarak Türkiye ekonomisinin 2004 yılında AB’ye yeni giren Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin 10 yıl önceki geliÅŸmiÅŸlik düzeyiyle kıyaslanacak ölçüde iyi olduÄŸunu yazdı. Ekonominiz 'cesaret' verici ama Brüksel yolunuz yine de uzunTÃœRKÄ°YE’nin AB üyeliÄŸine iliÅŸkin tartışmaların alevlendiÄŸi Fransa’nın önde gelen, uluslararası ekonomiyle ilgili araÅŸtırma yapan kuruluÅŸu Centre D’Etudes Prospectives Et D’Information Internationales (CEPII), Türkiye’nin ekonomisini büyüteç altına aldı. CEPII, Türk ekonomisinin son dönemde olumlu geliÅŸmeler saÄŸladığını, ancak yeni bir kriz olasılığından henüz kurtulamadığını belirtitirken, Brüksel yolunun hálá uzun olduÄŸu mesajını verdi.CEPII, Türkiye ekonomisine iliÅŸkin bir rapor yayınladı. L’Express dergisine göre, Türk ekonomisine iliÅŸkin "cesaret verici" deÄŸerlendirmelerde bulunan CEPII, Türkiye’nin, 2001 krizinden üç yıl sonra çok güçlü bir ekonomik büyüme saÄŸladığını kaydetti. CEPII, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırdığını, kamu borçlarının GSYÄ°H’ye oranının ise özellikle harcamaların kısılması ve dolar kurunun düşüşü sayesinde 2001 yılındaki yüzde 94’lük düzeyinden 2004te yüzde 65’e gerilediÄŸini kaydetti. IMF’nin de Türkiye’nin performasını alkışladığına dikkat çekildi. CEPII raporunu yazan analist Jerome Sgard da "Çek Cumhuriyeti AB’ye alınmış ise Türkiye’nin her türlü ÅŸansı var. Eski komünist rejimlerinden farklı olarak, güçlü sanayi gruplarına dayanan gerçek bir ulusal kapitalizmi var. Böylece geçiÅŸ sürecini yerine getirmek zorunda deÄŸildir" diye konuÅŸtu.Â
button