Güncelleme Tarihi:
Bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununu ve küresel büyümeye ilişkin endişelerin değerlendirilmesi amacıyla toplanan PPK, bu kez durgunluk riskine karşı faiz ve döviz silahını kullandı. PPK, gösterge olan bir hafta vadeli repo faizini yüzde 6.25’ten yüzde 5.75’e düşürdü. Bankanın son enflasyon raporunda yıl sonuna kadar faiz artışı öngörülmezken, Başkan Erdem Başçı da, artış ihtimalinin azaldığını açıklamıştı.
PPK’nın olağanüstü toplantısında olağan bulunan tek karar faiz koridorunu daraltacak düzenleme oldu. Bunun için borçlanma faiz oranı yüzde 1.5’tan yüzde 5’e yükseltildi. Buradaki 3.5 puanlık artırım ise Merkez’in ‘Gecelik repo piyasasında ben de varım’ mesajı olarak yorumlandı. Kurul, faizin yanı sıra bir karar da döviz piyasasına yönelik olarak aldı. Bugünden itibaren döviz satım ihalelerine başlama kararı alan Merkez Bankası, bir alt ya da bir üst sınır açıklamadı. Bu durum da ‘Merkez, piyasaya doğrudan müdahale sayılacak döviz satışları yapabilecek’ şeklinde yorumlandı.
Politika faizinde ‘ölçülü’ indirim
MERKEZ Bankası Para Politikası (PPK) toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, piyasanın ‘sürpriz’ olarak nitelendirdiği polotika faiz indirimini ‘ölçülü bir indirim’ olarak nitelendirdi. PPK, faizin yüzde 6.25’ten yüzde 5.75’e çekilmesindeki amacı şöyle ifade etti: “Bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borcu sorununa ve küresel büyümeye ilişkin endişeler giderek güçlenmiş ve temmuz ayı kurul toplantısında işaret edilen riskler belirginleşmiştir. Küresel ekonomiye dair giderek artan sorunların yurtiçi iktisadi faaliyet üzerinde durgunluğa yol açma riskini azaltmak amacıyla yapıldı.”
Likidite sağlanacak
PPK’nın, önümüzdeki dönemde gelişmelerin yakından izlenmesi ve gerek duyulması halinde uygun görülecek araç ve yöntemlerle piyasaya döviz likiditesi sağlanması konusunda mutabık kaldığı belirtilirken, şu vurgu da yapıldı: “Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, kurulun geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabilecek.”
En son 6 ay önce indi
Son 6 aydır yüzde 6.25 olarak uygulanan politika faiz oranında, en son indirim 20 Ocak 2011 tarihinde yapılmıştı. O tarihte yüzde 6.50’dan faizde 0.25 puan düşürülmüştü.
Gecelik faiz yüzde 5’e çıktı koridor daraldı
KURUL yüzde 1.50 olan borçlanma faiz oranını 3.50 puan artışla yüzde 5’e yükseltirken, yüzde 9 olan borç verme faiz oranını değiştirmedi. PPK’nın bu faiz düzenlemesiyle gecelik borç alma ve borç verme oranları arasındaki makas 7.5 puandan 4’e geriledi. Merkez Bankası’nın dünkü hamleleri arasında tek beklenen de buydu. PPK ayrıca, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 8 düzeyinde
sabit tuttu.
Makastaki daralma kurulun açıklamasında, şöyle anlatıldı: “Bu çerçevede kısa vadeli faizlerde oluşabilecek aşağı yönlü oynaklığı azaltmak amacıyla, gecelik borçlanma faizini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu daraltmaya karar verildi.”
8 ay sonra artış geldi
Yüzde 5’e yükseltilen gecelik borçlanma faiz oranına, 8 aydır dokunulmuyordu. 2010 yılı boyunca yüzde 6.50 olan gecelik borçlanma faizi Eylül 2010’da yüzde 6.25’e, Ekim 2010’da yüzde 5,75’e, Kasım 2010’da ise 4 puanlık indirimle yüzde 1.75’e indirilmişti. Aralık 2010’da yüzde 1.50’ye düşürülen faiz, o tarihten sonraki 7 PPK toplantısında da sabit tutulmuştu.
Merkez Bankası 27 ay sonra döviz satışına başlıyor
POLİTİKA faiz oranında yapılan sürpriz indirime giden PPK, bunun kura baskısını azaltmak için de döviz satış ihalesine yeniden başlama kararı aldı. Merkez Bankası en son 2 Nisan 2009 tarihinde döviz satım ihalesi yapmış ve 3 Nisan 2009 tarihi itibarıyla ihaleleri durdurmuştu.
Tutar belirtilmedi
Yapılan PPK açıklamasında, “Belirlenen strateji kapsamında Merkez Bankası’nın bugünden itibaren gerek gördüğü günlerde döviz satım ihaleleri yoluyla piyasaya döviz likiditesi sağlamasına karar verildi” denilirken, tutardan söz edilmeyişi dikkat çekti. Açıklamada, Merkez Bankası’nın, önümüzdeki dönemde küresel risk iştahına ilişkin göstergelerin yakından izlemeye devam edeceği, döviz piyasası gelişmelerine bağlı olarak önceden duyurularak ihalelerde değişiklik yapacağı bilgileri yer aldı. Banka, 10 Mart-2 Nisan 2009 arasında günlüğü 50 milyon dolardan toplam 18 ihalede 900 milyon dolar döviz satmıştı.
Alımı durmuştu
Öte yandan döviz arzının döviz talebine kıyasla arttığı dönemlerde döviz alım ihaleleri düzenleyen Merkez Bankası, 25 Temmuz’da ise döviz alım ihalelerini durdurmuştu.
Repo için ‘teknik’ düzenleme yaptı
MERKEZ Bankası, açık piyasa repo işlemleri için repo ihalelerine ilişkin bir takım değişikliklere de gitti. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun dün toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, bunun teknik bir düzenleme olduğu belirtilirken, amacı şöyle anlatıldı:
Yüzde 20 sınırlaması
“Türk Lirası piyasalarındaki likidite yönetiminin etkinliğini artırmak ve Merkez Bankası’nca sağlanan likiditenin sistem içinde daha dengeli dağılmasına katkıda bulunmak.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamalara ek olarak bir duyuru daha yapılarak, yeni düzenlemeler hakkında bilgi verildi. Açık piyasa işlemleri repo ihalelerinde yapılan değişikliklere göre, repo ihalelerinde her kuruluşun vereceği teklif tutarı ilan edilen tutarın yüzde 20’si ile sınırlandırılacak. Yani ihale tutarının 10 milyar lira olarak ilan edildiği bir günde her kuruluş en fazla 2 milyar lira teklif edebilecek. Buna göre, ihaleye gelen toplam teklif tutarının 16 milyar lira olduğu varsayılırsa, kuruluşun kazandığı tutar 1.25 milyar lira olacak.
Geçerli olmayabilir
Ancak açıklamada, likidite öngörülemeyen nedenlerle sıkışıklık ortaya çıkması halinde açılabilecek olan bir hafta vadeli gün için repo ihalelerinde, bu yüzde 20’lik sınırlama geçerli olmayacağı bilgisine de yer verildi. Kuruluşların gönderebilecekleri teklif miktarı ise ilan edilen ihale miktarı ile sınırlı olmaya devam edecek.
‘Zorunlu’da artış TL piyasasını daralttı
MERKEZ Bankası’nın repo ihalelerine ilişkin açıklamasında, zorunlu karşılık oranlarında yapılan artışın TL piyasasında daralmaya neden olduğuna vurgu yapılarak, bu durum şöyle açıklandı: “Zorunlu karşılık oranlarının artırılması 2011’de TL piyasasındaki likidite koşullarının belirgin bir şekilde daralmasına neden oldu. Repo ihalelerinde, kuruluşların zaman zaman ihtiyaçlarının üzerinde teklif vermeye başladıkları gözlendi. Örneğin miktar ihalesine geçilen 20 Mayıs 2010’dan itibaren yıl sonuna kadar geçen dönemde toplam teklif miktarının ihalede verilen miktara oranı ortalama 3.3 iken, 2011 yılında bugüne kadar gerçekleşen işlemler için söz konusu oran 7.5 oldu. Buna karşın zorunlu karşılık oranlarındaki artış nedeniyle piyasadaki likidite miktarının önemli ölçüde daraldığı 15 Nisan 2011’den bu yana yaşanan dönemde repo ihalelerinde herhangi bir kuruluşun borçlanma tutarı ihale tutarının yüzde 17’sini geçmedi.”