Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2006 00:00
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), Avrupa Birliği’nin (AB) canlı hayvan, et ve süt politikalarını etkileyen üç kuruluşuna üye oldu. SETBİR’in üye olduğu Avrupa Süt Ürünleri Derneği (EDA), Avrupa Et Sanayicileri Derneği (CLITRAVI) ve Avrupa Canlı Hayvan ve Et Ticareti Derneği (UECBV), canlı hayvan, et ve süt alanında Avrupa Birliği’nde etkin kuruluşlar arasında yer alıyor.
SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye-AB ilişkilerinin sıkıntılı bir aşamaya girdiği bu dönemde üyeliklerinin çok önemli olduğunu belirterek, "AB’de mücadelenin en zor olduğu bu sektörde doğru adımların atılabilmesi, AB nezdinde birtakım kapıların açılabileceğinin müjdesi. Bu hayvancılık kadar kamu için de örnek teşkil edecek" dedi.
POLİTİKALARI ETKİLİYORLAR:
Her şeyin sadece politikacılardan beklenmemesi gerektiğini dile getiren Bahçıvan, üyeliklerinin getireceği yararları, "Bu sivil toplum kuruluşları AB politikalarını etkileyen en önemli birlikler arasında. Siyasiler üzerinde hayvancılığın gücü var. Bu üyelikler bize orta vadede ciddi fayda getirecek" şeklinde açıkladı.
AB FONU BİLGİLERİNE ULAŞILACAK:
Bahçıvan, üye oldukları üç kuruluş sayesinde AB fonlarından sektörün yararlanmasının da önünün açılacağını ifade ederek, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Sivil toplum kuruluşu ilişkileri olmadan AB fonlarıyla ilgili bilgilere ulaşmak zor. Üzerinde çalıştığımız projelerden biri Truefood. Temmuz’da başlayan bu proje, Türkiye’deki geleneksel ürünlerin AB standartlarında üretilmesiyle ilgili. Dört yıl sürecek projede, 400 bin
Euro’luk bütçe var. Çiğ sütün kalitesinin artırılmasına yönelik Karacabey Projesi de var."
SEKTÖRLERİ İZLEYECEĞİZ:
Erdal Bahçıvan, EDA, CLITRAVI ve UECBV’ye üye olurken hiçbir kamu kuruluşundan yardım almadıklarını vurgulayarak, "Türkiye’nin AB müzakerelerinde en zorlu konu tarım ve özellikle de hayvancılık olarak görülüyor. Hayvancılık sektörü ve özellikle de et ve süt alanında Türkiye’nin çok büyük sorunları var. Hem bu sorunları aşmak, hem yasal mevzuata uyum sağlamak, hem de pratik olarak sektörü, üreticileri, çiftçileri geliştirmek için AB’den destek almak durumunda. Bu derneklere üyelikle, hayvancılık
, et ve süt sektörüyle ilgili AB’nin içindeki gelişmelerden doğrudan haberdar olacağız" diye konuştu.
Fındık ihracatı 1.8 milyar doları aştı
DÜNYA fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye, 1 Eylül’de başlayan 2005-2006 sezonunun geride kalan 44 haftalık bölümünde, bu üründen 1 milyar 834 milyon doları aşkın gelir sağladı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nden alınan bilgiye göre, geçen sezonun 44. haftasında kentali (100 kilo) 1050 dolardan işlem gören standart naturel iç fındık, bu sezonun aynı döneminde 563 dolardan alıcı buldu. Yaklaşık 80 ülkeye fındık ihraç eden Türkiye, 44 haftalık dönemde 216 bin 864 ton fındık ihraç ederek karşılığında 1 milyar 834 milyon 143 bin 642
dolar gelir elde etti. İhracatın 180 bin 580 tonu AB ülkelerine yapılırken, AB dışındaki Avrupa ülkelerine 18 bin 888, denizaşırı ülkelere 12 bin 141, diğer ülkelere ise 5 bin 256 ton fındık ihraç edildi.