Avrupa İstikrar Fonu ‘kalıcı’ olacak

Dün akşam Brüksel’de başlayan zirvede toplanan liderler, Yunanistan’daki krizin ardından geçici olarak kurulan Avrupa Mali İstikrar Fonu’nun daimi bir mekanizmaya dönüştürülmesini tartışıyor. AB devlet ve hükümet başkanları zirvede, Uluslararası Para Fonu’nun katkısıyla 750 milyar Euro’luk bütçeye ulaşan bu yeni kurtarma mekanizmasının yasal çerçevesi ve uzun vadedeki bütçesi için uzlaşma arıyor. Mali İstikrar Fonu’nun daimi bir kuruma dönüştürülmesi için AB anayasası niteliğindeki Lizbon Anlaşması’nın değiştirilmesinin yeni krizlere davetiye çıkartacağından kaygı duyan liderler, anlaşmanın ilgili paragrafına küçük bir eklemeyle hukuki sorunu aşma peşinde.
Bütçe tartışması
Avrupa Birliği üye ülkelerde arka arkaya yaşanan ekonomik depremlere karşı Euro’nun dayanıklılığını arttırmak için Yunanistan’daki iflasın ardından 9 Mayıs’ta kurulan ve 2013’te feshedilmesi öngörülen Avrupa Mali İstikrar Fonu’nu daimi hale getirme konusunda anlaştı. 2013’ten itibaren devreye girmesi planlanan bu mekanizma, devletin likidite sorunu olması durumunda bankalar ve yatırım fonlarından oluşan özel sektörün devletin borçlarının bir kısmını üstlenmesinin önünü açacak. Özel sektörün de borçlanma sürecinin bir parçası olması yönündeki uygulama AB için bir ilk niteliği taşıyor.�
AB üyeleri arasında fonun gerekliliği konusunda bir çatlak olmasa da Brüksel’deki zirve fonun detayları konusunda hararetli tartışmalara sahne oluyor. IMF’den gelen 250 milyar Euro’yla birlikte fonun toplam 750 milyar Euro bütçesi var. Bugüne kadar fondan sadece İrlanda yardım istedi. Ancak önümüzdeki dönemde İspanya, Portekiz gibi ülkelerin de fonun kapısını çalmasının çok uzak bir ihtimal olmadığından hareketle bazı üyeler fonun bütçesinin iki katına çıkartılması gerektiğini savunuyor. Bütçenin arttırılmasına en büyük itiraz ise Almanya’dan.�
Referandum gerekiyor
Liderler açısından bütçe kadar çetrefilli bir diğer sorun ise Mali İstikrar Fonu’nu daimi hale getirecek hukuki düzenleme. AB anayasası niteliğindeki Lizbon Anlaşması’nın değiştirilmesi durumunda 27 üye ülkenin parlamentolarında yeniden onay süreci ya da referandum gerekiyor. Bu nedenle de Almanya ve Fransa’nın “anlaşmayı değiştirelim” teklifi yerine AB hukuk servisinin “136. maddeye ek yapalım” önerisi ağır bastı. Bugün kabul edilecek zirve sonuç bildirisinde liderlerin 136. maddeye Mali İstikrar Fonu’nun kurulmasına onay verdiği karar eklenecek. Ancak Almanya aynı metinde AB’nin bu yeni istikrar mekanizmasına son çare olarak başvuracağına ilişkin bir vurgu yer alması konusundaki ısrarlı.

Almanya, tahvil formülünü istemiyor

EURO Bölgesi Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından Avrupa ekonomileri için bir çıkış yolu olarak sunulan Euro tahvillere Almanya, “ekonomisini kontrol edemediğimiz bir ülkenin borcunu finanse etmek için garantör olamayız” argümanı ile karşı çıkıyor.

Avrupa Merkez Bankası sermayesini 5 milyar Euro artırıyor

AVRUPA Merkez Bankası (ECB), finansal piyasalardaki ciddi oynaklıklar, faiz oranları ve yüksek kredi riskleri sonrasında sermayesini neredeyse iki katına çıkaracağını açıkladı. Bankanın iki yıl içinde 3 aşamada 5 milyar Euro’luk sermaye artırımıyla 10.76 milyar Euro’luk sermayeye ulaşacağı belirtildi. Uzun süredir beklenen kararın, ECB’nin son 12 yılda gerçekleştirdiği ilk genel sermaye artırımı olduğu ifade edildi. ECB’nin krediler ve ticari bankalar yüzünden büyük bir risk taşıdığı bu nedenle böyle bir sermaye artırımına gitme kararı aldığı kaydedildi. 21 milyar Euro provizyon çıkarabilecek hale geleceği açıklanan ECB’nin, sermaye artırımıyla birlikte AB finansal sisteminin ihtiyaç duyabileceği kurtarma fonu artırımına katkı sağlayacağı ifade edildi.