Avrupa’da ’mukteza’yı kanun hükmünde kararname sayan var

Güncelleme Tarihi:

Avrupa’da ’mukteza’yı kanun hükmünde kararname sayan var
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2006 00:00

PO’da ortaya çıkan durum muktezaların (Maliye Bakanlığı görüşü) güvenilirliğini gündeme taşıdı. Maliye Bakanlığı’nın daha sonra kanunla güvence altına alınmış bir uygulamanın arkasında durması gerektiğini savunan vergi uzmanları, "Muktezalar daha net niteliğe kavuşturulmalı. Bazı Avrupa ülkelerinde mukteza, kanun hükmünde kararname gibidir, dava konusu da olamaz" dedi.

MALİYE Bakanlığı’ndan aldığı mukteza (yeni adıyla özelge, yani tereddüt edilen bir konuda üst makamdan istenen görüş) üzerine finansman giderlerini mali tablolarına gider olarak yansıtan Petrol Ofisi’nin (PO) başına gelenler, muktezaların güvenilirliğini tartışmaya açtı. Muktezalara ilişkin güvensizliğin yatırım ortamı açısından sakıncalı olacağına dikkat çeken vergi uzmanları, "Pek çok Avrupa ülkelesinde mukteza çok önemlidir, hatta Hollanda da kanun hükmünde kararname niteliği taşır, dava konusu bile edilemez" dedi.

ARTIK YASASI VAR: İş-Doğan Petrol Yatırımları ile birleşme sonrası oluşan finansman giderlerinin mali tablolarına gider olarak yazan, bunu da henüz o tarihlerde 5520 sayılı yasa olmadığı için Maliye Bakanlığı’ndan aldığı muktezaya göre yapan PO’nun, benzer durumdaki şirketlerde de endişe yarattı. Bu yılın başında uygulamaya giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile iştiraklerle ilgili finansman giderlerinin masraf olarak yazılabilmesinin güvence altına alındığını belirten vergi uzmanları, geçmiş dönemde ise bunun Maliye’nin muktezaları ile yapıldığını hatırlattı.

ENDİŞE YARATILDI: Kanunla da düzenlenen uygulamanın, büyüme ve yatırım ortamının gelişmesi için yapıldığını vurgulayan vergi uzmanları, şimdi geçmişte verilmiş bir muktezanın aksine hareket edilmesinin, benzer yönde mukteza almış şirketlerde endişe yaratabileceğine dikkat çekti. Maliye Bakanlığı’nın daha önce verdiği görüşlerin arkasında durması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, şu değerlendirmeyi yaptı: "Kanun çıkmadan önce, bu yönde verilmiş muktezalar var. Bunları bir çeşit düzenleme olarak görebiliriz. Bunların ekonomik gerekçesi de var, o da Türkiye’de yatırım ontamını geliştirmek, sermaye çekebilmek. Yatırımların yüzde 100 özkaynakla yapılması yerine uzun vadeli kredilerin alınabilmesini sağlamak. Şimdi idare bu yönde bir görüş vermişse, mükellef de buna göre hareket etmişse, sonradan bir inceleme elemanının çıkıp ’ben bu görüşü kabul etmiyorum’ diyememesi lazım. Böyle bir durumda mükellefler kendini nasıl güvende hissedecek."

DAVA KONUSU DA OLMAZ: Muktezanın sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da yaygın bir uygulama olduğuna dikkat çeken uzmanlar, ancak birçok ülkede çok sağlam bir dayanak olarak kabul gördüğüne, hatta Hollanda gibi bazı ülkelerde kanun hükmünde kararname niteliği taşıdığını ve dava konusu yapılamadığını belirtti. Türkiye’de de muktezaların bu niteliğe kavuşturulması gerektiğini savunan uzmanlar, şu görüşü savundu: "Mükellef iyi niyetle bir görüş istiyor ve buna uygun hareket ettikten sonra cezalandırılıyorsa, mükellef ağır bir baskı altında kalır. Öyle de yapsan, böyle de yapsan olmuyorsa iyi bir vergi ortamı sağlanmıyor demektir. Vergi kaçırma kastı olmadığı yerde idare net olarak mükellefin yanında olmalı. Daha sonra kanunla da düzenlenmiş bir konuda, muktezanın aksine bir durum ortaya çıkabiliyorsa sağlıklı bir yatırım ortamından söz edilemez, bu da tedirginlik yaratır."

Vergi kaçırana bile esnek

MUKTEZAYA karşın vergi istendiği yönünde bazı örnekler bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, ancak daha önce mükellefe ceza uygulanmadığını hatırlattı. Uzmanlar bu konuda, şu görüşleri aktardı: "Eskiden muktezaya karşın vergi talep edildiği zaman, ceza uygulanmıyordu. Mükellef açısından da bir sorun çıkmıyordu. Konu mahkemeye götürülebilirdi ama mükellef vergisini ödeyip konuyu kapatıyordu. Daha sonra enflasyon nedeniyle gecikme faizi uygulanmaya başlandı. Bu faiz de aradan çok zaman geçtiği için normal faizin çok üzerinde. Böyle olunca aşırıya kaçıldığını söyleyebiliriz. Çünkü vergi kaçırmaktan bile çok daha ağır bir cezaya dönüşüyor. Gecikme faizleri çok ağır. Kaçakçılık cezasının uygulanmasında bile indirim vardır, uzlaşma noktasında ceza indirilir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!