Avrupa bankacıları idama mahkum gibi

Finlandiya AB ve Dış Ticaret Bakanı Alexander Stubb, krizde Avrupa'nın Yunanistan'a yardımlarının bu ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 70'i seviyesine ulaştığını belirterek, “Churchill 'size kan, gözyaşı ve terden fazlasını vadedemem' demişti. Bizim uyanıp kahveyi koklamamız lazım. Uyanmamız, büyüme peşinde refahı kovalamamız lazım” dedi.

Dünya Ekonomi Forumu'nda “Euro Bulmacasını Çözmek” konulu panelde konuşan Stubb, euro bölgesinde bazı ülkelerin Yunanistan'a yeteri kadar yardım etmediği konusundaki eleştirilere cevap verdi. Stubb, “Yunanistan ve İspanya'daki problemleri ayrı ele almamız lazım. Yunanistan'da borç problemi var, İspanya'daki ise bankacılık problemi. 'Yunanistan'a yeterince destek olunmuyor' mu deniliyor? Yunanistan'a 2. Dünya Savaşı sonrasında Marshall yardımları toplamda ülkenin gayri safi milli hasılasının sadece yüzde 2'si düzeyindeydi. Krizdeyse Avrupa'nın Yunanistan'a yardımları ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 70'i seviyesine ulaştı” dedi.

Stubb, Avrupa'da derinleşen krizin başka ekonomilere de yayılmasını engellemek için adımların hızlandırılması gerektiğini belirterek, “Başka ekonomilere sıçrama olmasın diye adımlar atıyoruz. Fransa ve Almanya arasında çıkacak olan ortak formül önemli. Eurobond bazen kredi notu AAA olan ülkeler için de önemli olabilir” dedi.

Avrupa'nın çok sesli yapısının krize çözüm bulmakta gecikmelere neden olduğu eleştirilerine dair Stubb, “Bu sistem gücü merkezileştirmek isteyen bir sistem değil, AB Konseyi'nden bir ses, Avrupa Merkez Bankası'ndan bir ses duyuyor olabilmemiz bu yüzden. Belki tek bir ses olmayacak ama koro şeklinde konuşmak gerekecek” diye konuştu.

Avrupa'da ilk kez 17 Haziran'daki genel seçimlerin Fransa'nın seçimlerinden daha yakın izleniyor olduğunu belirten Stubb, “Radikal sol parti IMF programına uymayacağını söylüyor. Eğer öyle bir şey olursa düzensiz bir durumla karşılaşabiliriz” dedi.

Stubb, AB'de mali birlik için siyasi egemenliğinde paylaşılması gerektiğin vurgulayarak, “Ben bir federalistim. Parasal birlik, ekonomik birlik olmadan olmaz. Egemenliğin uluslararası düzeyde paylaşılması taraftarıyım. Ben buna 'mali federal yapı' diyorum. Henüz Avrupa'da tam teşekküllü bir Avrupa federasyonundan bahsetmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Stubb kemer sıkma tedbirlerinden şikayet eden Yunanistan için, “Churchill 'size kan, gözyaşı ve terden fazlasını vadedemem' demişti. Bizim uyanıp kahveyi koklamamız lazım. Uyanmamız, büyüme peşinde refahı kovalamamız lazım. Temel olarak büyümeye ve refah devletini muhafaza etmeye çalışıyoruz. Peki neye dayanarak? Borca dayanarak” şeklinde konuştu.

“Yunanistan euroda kalır"

Yunanistan Maliye Bakanı George Papaconstantinou ise “Yaşananlar genel anlamda bir sistem sorunudur. Bizim için ciddi anlamda destek var, bu işin bir boyutu. Aldığımız tedbirlerin yansımalarını görüyoruz. Örneğin iki yılda bütçe açığımızı yüzde 8,5 seviyesinde düşürdük. Fakat bir resesyonun beşinci yılındayız” dedi.

Papaconstantinou ülkede durgunluğun uzun sürmesinin Yunan bankacılık sisteminin rolüne vurgu yaparak, artık bankalarda likidite kalmadığını belirtti. Papaconstantinou, “Bu durgunluğun tahmininden uzun sürmesinin sebebi bankaların kurumuş olması. Maalesef nakit güvenli limanlara doğru gidiyor. Bu para euro bölgesinin en güvenli bölgelerine gidiyor,” diye konuştu.

Yunanistan'ın euro bölgesinde kalıp kalmayacağı ile ilişkin endişelere de değinen Papaconstantinou, “Yunanistan euro bölgesinde kalır mı? Evet, ben gerçekten böyle düşünüyorum” dedi.

Daha önce söylediği “Titanik'i yürütmeye çalışıyoruz” ifadesinin hatırlatılması üzerine Papaconstantinou, “O zamanlar doğrudan buzdağına doğru gidiyorduk. Bir önceki kaptan dümenin başındaydı ve şimdi yeni bir kaptanla ilerliyoruz” karşılığını verdi. Papaconstantinou, Portekiz, İspanya ve İtalya'daki ekonomik krizlere de dikkati çekerek, “Herkes kendi kapısının önünü temizlemeli” dedi.

"Avrupa bankacıları idam mahkûmu gibi”

Rus VTB Bank Üst Yöneticisi Andrey L.Kostin, “Yunanistan'ın euro bölgesinde kalacağını düşünüyorum. Ancak Avrupa'da halen siyasi iradeyi maalesef tam olarak göremiyorum. Yunanistan'ın eurodan çıkması son 60 yıldır bütünleşme için yapılanların boşa çıkması anlamına gelir. Rusya için böyle bir gelişmede en önemli konu petrol fiyatları olur. Biz işlerin daha kötüye gidebileceği konusunda daha hazırlıklı olmaya çalışıyoruz” dedi.

Kostin, Yunanistan'ın eurodan çıkmasının Rusya ekonomisinde de etkileri olabileceğini belirterek, “Bizim ihracatçımız gelir kaybına uğrarsa, bankacılık da dahil bütün sektörler etkilenir. Yunanistan ve Avrupa'daki bankalar için şu anda likidite son derece önemli” ifadesini kullandı.

Euro bölgesindeki krizin gelişiminde Yunanistan seçimlerinin önemine değinen Kostin, şunları kaydetti:

“Avrupa'da on yılda entegrasyonu derinleştirmekten çok genişletmeye yönelik politikalar uygulandı. Avrupa'nın yönetimsel yapısı sebebiyle bazı kararlar zor alınıyor. Avrupa'da şu anda bankacılık sektörü ciddi tehlikeyle karşı karşıya ve bu durum Rusya bankaları için de geçerli. Yakın zamanda Avrupa'nın 40 büyük bankasının üst düzey yetkililerinin katıldığı bir toplantıdaydım. Hepsi idam cezasına mahkûm olmuş gibi 17 Haziran'ı bekliyordu.”

Kostin, krizin etkilerini ilk kez göstermeye başladığı 2007-2008 yıllarında krize fazlasıyla yoğunlaşamadıklarını belirterek, “Bence şu anda ikinci dalga için çok daha hazırlıklıyız. 2008'den bu yana Rusya'da aldığımız tedbirlerle artık daha hazırlıklıyız” dedi.

Avrupa'daki siyasi liderlik arayışına da işaret eden Kostin, “Son iki yıl zarfında yedi ülkede hükümet değişti. İçeriden bakınca ne yapabilirler? Bence yapabilecekleri çok sınırlı. Avrupa'da pek çok ülkede derin bir mutsuzluk görüyorum. Lider değişikliği bu yüzden pek işe yaramayabilir. Avrupa'da liderlerin daha çok adım atması gerekiyor. Bu anlamda Angela Merkel'e iş düşüyor. Birleşik Avrupa'yı kurtarmak için Yunanistan'ın yarı yolda bırakılmaması lazım” şeklinde konuştu.