Güncelleme Tarihi:
Terörizm ve istemsiz göç konularının yanısıra kadının ekonomideki rolünün ele alınacağı zirvede Çin’le ilgili ayrı bir oturum da yapılacak. Ancak zirvenin asıl ilgi çeken konusunu, iklim değişikliği oluşturacak. Marmara Vakfı Başkanı Akkan Suver, “Paris’te imzalanan iklim değişikliği anlaşmasının şartlarının hiçbirine uyulmadığını ve kolay kolay uyulmayacağını görüyoruz. Halbuki Türkiye dahil hepimiz o anlaşmanın altına imza koyduk. İmzacı ülkelere birkaç yıl verdiler; hidrokarbon hesaplamalarını iyi yapmaları gerekiyor. Ama böyle bir şey yaptıklarını ya da yapmaya niyetleri olduğunu pek sanmıyorum” dedi.Artık gelenekselleşen Avrasya Zirvelerinde katılımcı ülkelerde rağbet görmeyen konuları ele almaktan çekinmediklerini belirten Suver, şu değerlendirmeyi yaptı: “2000’li yılların başında tahkim konusunu gündeme getirince ‘Olur mu öyle şey’ demişlerdi. Konuya hiç itibar etmemişlerdi ama yıllar sonra gelip bu konuda katkımızı istediler.”
5-7 NİSAN’DA YAPILACAK
Terör nedeniyle pek çok toplantı iptal edilirken, Avrasya zirvesinin planlandığı gibi 5-7 Nisan’da İstanbul WOW Hotel'de yapılacağını belirten Suver, bazı iptallere rağmen çok sayıda devlet adamını konuk edeceklerini söyledi. Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Mladen Ivanic, Bosna Hersek Federasyonu Cumhurbaşkanı Marinko Cavara, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov’un yansıra Azerbaycan Meclis Başkanı ve Arnavutluk, Hırvatistan, Letonya Romanya’nın eski cumhurbaşkanları da zirve için İstanbul’a gelecekler. Suver, Türkiye’den de eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılacağını bildirdi.
RUSYA OLMADAN BAZI ŞEYLER OLMAZ
AVRASYA coğrafyasıyla eskiden ilişkilerin daha sıcak olduğunu vurgulayan Suver, yine de Türkiye’nin hâlâ Avrasya ülkeleri için bir cazibe merkezi olmaya devam ettiğini belirtti. Çin’in canlandırdığı ipek yolu projesiyle Avrasya coğrafyasının Pekin’den Londra’ya uzanan bir bölgeyi kapsayacağını vurgulayan Suver, Çin’in Avrasya bölgesinin lokomotif gücü olmasının da kaçınılmaz olduğunu söyledi. Suver, Rusya’nın da ihmal edilemeyeceğini vurgularken, “Rusya olmadan da bu bölgede bazı şeylerin olamayacağını da kabul etmek gerekir” dedi.