Avrasya ekonomi zirvesi başladı

Güncelleme Tarihi:

Avrasya ekonomi zirvesi başladı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2007 15:05

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Avrasya’nın tanımının genişletilmesi gerektiğini ifade ederek, “Güneydoğu, Akdeniz’den Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Kafkaslara, Karadeniz’den Hazar’a, tüm ülkeleri kapsayan bir Avrasya yaklaşımını temel almalıyız” dedi.

Haberin Devamı

Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği, 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM eski Başkanı Hikmet Çetin, İstanbul Valisi Muammer Güler, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük ve yabancı konukların katılımıyla İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda başladı.

“AVRASYA’NIN EKONOMİK ENVANTERİ ÇIKARILMALI”

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, zirvede yaptığı konuşmada, Avrasya vizyonunun ekonomik ve ticari ilişkiler, enerji politikaları, ulaşım gibi paradigmaların yer aldığı çok daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini ifade etti. Tüzmen, amacın AB’ye ya da diğer bölgesel ve küresel oluşumlara bir alternatif getirmek olmadığını dile getirerek, asıl amacın, Karadeniz’in bir serbest ticaret alanı haline getirilmesi ve Hazar havzasında serbest ticaretin ve ekonomik işbirliğinin sağlanması, tüm bu çalışmaların Akdeniz havzasında yürütülen serbest ticaret alanı çalışmalarıyla birleştirilmesi olarak açıkladı. Avrasya’nın tanımının da genişletilmesi gerektiğini vurgulayan Tüzmen, “Güneydoğu, Akdeniz’den Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Kafkaslara, Karadeniz’den Hazar’a, tüm ülkeleri kapsayan bir Avrasya yaklaşımını temel almalıyız” dedi.

Tüzmen, Avrasya’nın ekonomik envanterinin çıkarılması gerektiğini de belirterek, tüm bölge ülkelerinin kalkınmalarına ve refahına hizmet edecek bir stratejinin oluşturulması önerisinde de bulundu.

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver, Türkiye’nin AB kriterlerine sadık olduğunu belirterek, “Avrupa düşüncesi Türkiye’nin Ab yaklaşımına çifte standart uygulamağa yeltenmektedir. AB müktesebatına aykırı olarak Türkiye’ye ayrımcılığı dayatmaktadır” dedi. Suver, Avrasya ekseninde Rusya ile İran’ın birbirleriyle yaşadıkları sorunlara karşılık Ermenistan’la beraber bir eksen oluşturmaya, enerji boyutuyla yeni bir oluşum kurmaya çalıştığını vurgularken, Avrasya Ekonomik Zirveleri’nin bir barış projesi olduğunu söyledi. Suver, bu projenin AB kadar ufukları açacak bir proje olduğuna da dikkat çekti.

“AVRASYA’DA BÜYÜK POTANSİYEL VAR”

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, yaptığı konuşmada, Avrasya bölgesinin gittikçe önem kazanan bir bölge haline geldiğini, bölgenin özellikle, enerji, taşıma, üretim, ticaret ve hizmetler gibi sektörlerde büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi. Küresel oyuncuların da bölgedeki fırsatların farkına varmaya başladığını ifade eden Yalçındağ, bu fırsatların değerlendirilmesinin ise Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki sosyal ve ekonomik ilişkilerin ilerletilmesine bağlı olduğuna dikkat çekti. Yalçındağ, Asya'nın Avrupa ihracatının yüzde 21'ini oluşturduğunu vurgulayarak, bunun yanında AB'nin Asya'ya olan doğrudan yabancı yatırımının sadece yüzde 14 sınırlı kaldığını ifade etti. Yalçındağ, Avrupa ülkelerinin tüm Asya'ya yönelik yatırım girişimlerini genişletmeyi ve aralarındaki koordinasyonu artırmayı düşünürken, Asya ülkeleri de yatırım rejimlerini daha serbest hale getirme ve ülkelerinde yatırım yapan şirketler için hukuki kesinlik ve şeffaflığı ilerletme konularını göz önünde bulundurmasının önemini dile getirdi.

ORAKÇIOĞLU: “SEKTÖRÜM SON İKİ YIL İÇİNDE ÇOK HIRPALANDI”

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da, Türkiye’nin otomotiv, kimya, elektronik ve maden metal sektörleri başta olmak üzere bütün sanayi dallarında ciddi bir üretim ve ihracat artışının yaşandığını söyledi. Türkiye’nin yabancı sermaye konusunda Çin ve Rusya ile birlikte dünyanın en popüler ülkelerinden biri olduğunu belirten Orakçıoğlu, perakendeden finansa, otomotivden kimyaya kadar pek çok dev sermaye grubunun Türkiye’nin parlak geleceğinde yer bulmak için geldiğini dile getirdi. Orakçıoğlu, “Sektörüm son iki yıl içinde çok hırpalandı. Hatta 14 milyarlık ihracatımıza ve 2.5 milyonu aşan istihdam rakamımıza rağmen bizim bittiğimiz söyleyenler bile oldu. Gündelik çalkantılar hazır giyim sektörü üzerinde bir gri alan oluşturdu” dedi. Türkiye’de ekonomik ve siyasi gündemin her zaman hareketli olduğunu, bunun da Türkiye’nin “dinamik bir ülke” olmasına bağlayan Orakçıoğlu, gündelik gelişmelerle gelecek vizyonunun karıştırılmaması ve bunun ayrımını iyi yapmak gerektiğini ifade etti.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!