"AVM'ler pazar günü tatil olsun"
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2010 12:50
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör, “Biz AVM'lerin pazar günü saat 18.00'den sonraki kapanma meselesini onaylamıyoruz. Doğrusu, pazar günleri tatil olması” dedi.
Gündemde olan perakende yasa tasarısıyla ilgili olarak soruları yanıtlayan Songör, Türkiye'de gelişen bir sektör olan perakendeciliğin mutlaka yasal düzenlemeye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Arz ve talep dengesine göre mağazaların planlanmasının birinci adımı olduğunu ifade eden Songör, AVM'lerin çalışma saatleriyle ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Pazar tatilini biz şiddetle tavsiye ediyoruz. 'Doğrudur' diyoruz. Niye? Her şeyi tek başına tüketim tarafında çözmek doğru bir yaklaşım değil. Dünyada bu bir şekilde düzenlenmiş. Biz AVM'lerin saat 18.00'den sonra kapatılmasının doğru olduğunu düşünmüyoruz. Doğrusu, pazar günleri tatil olması. Eğer pazar günü tatil olmayacaksa yarım gün uygulaması doğru değil. Uygulanabilirliği zor. Biz saat 18.00'den sonraki kapanma meselesini onaylamıyoruz. Ya pazar günü tam tatil olur ya da tatil olmaz, bu kadar net.
Bizim mağazalarımızın da haftada en çok iş yaptığı gün pazar günü. Bizim satışlarımızın yüzde 27'si pazar günü gerçekleşiyor ama bunu satış kaybı olarak görmüyoruz. Tam tersine pazar günkü o eksikliğin diğer günlerde daha verimli bir işletmecilik oluşturularak o günlere yayılacağını ve bir problem olmayacağını düşünüyoruz. Çalışanlarımız adına, yasa koyucu adına böyle bir sistem oluşursa özveride bulunacağız. Sektörün geleceği için de bunun doğru bir adım olacağını düşünüyoruz.”
AVM'lerin pazar günü tatil olmasının çalışanların moral ve motivasyonu için de önemli olduğunu ifade eden Songör, aileleri ile birlikte tatil yapan çalışanların daha verimli çalışacaklarını vurguladı.
Şeref Songör, “Pazar günü mağazaları kapatmazsanız biz yatırım yapmayız' da demiyoruz. Her şartta biz ülkemize yatırım yaparız, perakendecilik adına hizmet ederiz ama Almanya'da Fransa'da, İngiltere'de pazar günü uygulaması yapılıyor ve orada çağdaş bir sistem var, diyoruz. Aynı sistem Türkiye'ye gelince niye çağdaş olmasın?” diye konuştu.
“ARTIK VERİMSİZLİK BAŞLADI”
“Türkiye'de perakendecilik gerekli büyümeyi sağlamadı, gerekli yoğunlukta değil” şeklindeki görüşlere katılmadığını da dile getiren Songör, Türkiye'nin kendi gelirine ve beklentisine göre belli bir yoğunluğa ulaştığını, dolayısıyla artık verimsizlik başladığını, bazı AVM'lerde, mağazalarda, perakendecilerde işletme zarar etti diye kapatıldığını, bunun onlarca, yüzlerce örneği bulunduğunu anlattı.
A plus şehir merkezinde konumlandırılmış bir AVM'nin yanında outlet AVM yapıldığını, böyle bir ortamda verim beklenemeyeceğini ifade eden Songör, “Adı üzerinde outlet sistem şehir dışında farklı bir konumda olur. Outlet çarşı diyoruz, her türlü sistem içinde... Geleneksel yapının da bozulmaması lazım. Bugün bakkalın da, tuhafiyenin de belirli seviyede düzenlemelerle korunabiliyor olması lazım” şeklinde konuştu.
“ŞEHİR İÇİNDE ÜCRETSİZ VERİLEN HİZMETLERLE ESNAFA SIKINTI VERİLİYOR”
Şeref Songör, perakendeciliğin biraz daha organize, biraz daha planlı yapılması durumunda bunun çok yönlü faydasını göreceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Bir de değişik meslek guruplarının işini ücretsiz olarak yapıyoruz. Müşteri servisi veriyoruz. Bir anlamda taksicinin, dolmuşçunun, metronun işlerini yapıyoruz. Bu, dünyanın hiçbir yerinde uygulanan bir şey değil. Bunun iki türlü adaletsizliği var; bir o esnaf grubunun işine müdahil oluyorsunuz, iki bunun bir maliyeti var. Bu sistemden faydalanmayan müşteriye de bu maliyeti yansıtıyorsunuz. Şehir dışında bir anlamda yapılıyor olabilir belki ama orada da esnafı koruyacak bir şeyler yapılmalı. Bırakalım kendi içerisinde düzenlensin. Faydalanan bedelini ödesin. Şehir içinde ücretsiz verilen hizmetlerle esnafa sıkıntı veriliyor. Mesela birçok ülkede çevreye zarar vermesine istinaden plastik poşetin sınırsız satılması yasaklandı.”
Yerel zincirler, marketler arasında güçbirliği sağlanmasının doğru olacağına da işaret eden Songör, bunun hangi seviyede yapılabileceği konusunda, bu tür şeyleri destekleyecek, teşvik edecek uygulamalara ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
3 BİN KATILIMCININ GELECEĞİ ORGANİZASYON
Türkiye Perakendeciler Federasyonu ev sahipliğinde 29-30 Nisan 2010 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda “Yerel Zincirler Buluşuyor” adlı bir organizasyon düzenleyeceklerini de bildiren Songör, buraya ABD Başkanı Barack Obama'nınki de dahil 12 global başkanlık kampanyasına danışmanlık yapan David Morey, Wal-Mart eski Başkan Yardımcısı Donald Bland gibi yurt dışından çok önemli isimlerin konuşmacı olarak zirveye katılacağını belirtti.
Songör, “Burada yöresel küçük üreticileri satın almacılarla bir araya getiriyoruz. Perakendede en iyi fikirler adı altında bir yarışma oluşturduk, ödüller veriyoruz. Katılımcı sayısı 3 bin civarında olacak” dedi.
Etkinlikte Orta Doğu'dan, Balkanlar'dan uluslararası katılımcıların da yer alacağını ifade eden Songör, yakında bu programı daha da geliştirerek uluslararası bir pozisyona getireceklerini söyledi.
“YERLİ MARKALARIN DÜNYAYA AÇILMASINI İSTİYORUZ”
Türkiye'de tekil isim olarak bakıldığında ilk 5 perakendecinin yabancı kuruluşlardan oluştuğunu ancak, yaygınlık olarak yerel zincirlerin ağırlığının
hala olduğunu söyleyen Songör, geçen yıl uluslararası marklar yüzde 7,8 büyüme göstermesine rağmen yerel zincirlerdeki büyümenin yüzde 13,5 olduğunu belirtti.
Songör, yerli markaların dünyaya açılmasını istediklerini, bu anlamda üyelerinden çalışmaları olanlar bulunduğunu ve onları da desteklediklerini ifade etti.
Makromarket olarak kendilerinin 2008'de bu yönde çalışmaları olduğunu, ancak krizle birlikte devam edemediklerini söyleyen Songün, görüşmelerin şu anda devam edip etmediğinin sorulması üzerine “Devam ediyor” yanıtını verdi.
Arz ve talep dengesine göre mağazaların planlanmasının birinci adımı olduğunu ifade eden Songör, AVM'lerin çalışma saatleriyle ilgili olarak da şunları kaydetti:
“Pazar tatilini biz şiddetle tavsiye ediyoruz. 'Doğrudur' diyoruz. Niye? Her şeyi tek başına tüketim tarafında çözmek doğru bir yaklaşım değil. Dünyada bu bir şekilde düzenlenmiş. Biz AVM'lerin saat 18.00'den sonra kapatılmasının doğru olduğunu düşünmüyoruz. Doğrusu, pazar günleri tatil olması. Eğer pazar günü tatil olmayacaksa yarım gün uygulaması doğru değil. Uygulanabilirliği zor. Biz saat 18.00'den sonraki kapanma meselesini onaylamıyoruz. Ya pazar günü tam tatil olur ya da tatil olmaz, bu kadar net.
Bizim mağazalarımızın da haftada en çok iş yaptığı gün pazar günü. Bizim satışlarımızın yüzde 27'si pazar günü gerçekleşiyor ama bunu satış kaybı olarak görmüyoruz. Tam tersine pazar günkü o eksikliğin diğer günlerde daha verimli bir işletmecilik oluşturularak o günlere yayılacağını ve bir problem olmayacağını düşünüyoruz. Çalışanlarımız adına, yasa koyucu adına böyle bir sistem oluşursa özveride bulunacağız. Sektörün geleceği için de bunun doğru bir adım olacağını düşünüyoruz.”
AVM'lerin pazar günü tatil olmasının çalışanların moral ve motivasyonu için de önemli olduğunu ifade eden Songör, aileleri ile birlikte tatil yapan çalışanların daha verimli çalışacaklarını vurguladı.
Şeref Songör, “Pazar günü mağazaları kapatmazsanız biz yatırım yapmayız' da demiyoruz. Her şartta biz ülkemize yatırım yaparız, perakendecilik adına hizmet ederiz ama Almanya'da Fransa'da, İngiltere'de pazar günü uygulaması yapılıyor ve orada çağdaş bir sistem var, diyoruz. Aynı sistem Türkiye'ye gelince niye çağdaş olmasın?” diye konuştu.
“ARTIK VERİMSİZLİK BAŞLADI”
“Türkiye'de perakendecilik gerekli büyümeyi sağlamadı, gerekli yoğunlukta değil” şeklindeki görüşlere katılmadığını da dile getiren Songör, Türkiye'nin kendi gelirine ve beklentisine göre belli bir yoğunluğa ulaştığını, dolayısıyla artık verimsizlik başladığını, bazı AVM'lerde, mağazalarda, perakendecilerde işletme zarar etti diye kapatıldığını, bunun onlarca, yüzlerce örneği bulunduğunu anlattı.
A plus şehir merkezinde konumlandırılmış bir AVM'nin yanında outlet AVM yapıldığını, böyle bir ortamda verim beklenemeyeceğini ifade eden Songör, “Adı üzerinde outlet sistem şehir dışında farklı bir konumda olur. Outlet çarşı diyoruz, her türlü sistem içinde... Geleneksel yapının da bozulmaması lazım. Bugün bakkalın da, tuhafiyenin de belirli seviyede düzenlemelerle korunabiliyor olması lazım” şeklinde konuştu.
“ŞEHİR İÇİNDE ÜCRETSİZ VERİLEN HİZMETLERLE ESNAFA SIKINTI VERİLİYOR”
Şeref Songör, perakendeciliğin biraz daha organize, biraz daha planlı yapılması durumunda bunun çok yönlü faydasını göreceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Bir de değişik meslek guruplarının işini ücretsiz olarak yapıyoruz. Müşteri servisi veriyoruz. Bir anlamda taksicinin, dolmuşçunun, metronun işlerini yapıyoruz. Bu, dünyanın hiçbir yerinde uygulanan bir şey değil. Bunun iki türlü adaletsizliği var; bir o esnaf grubunun işine müdahil oluyorsunuz, iki bunun bir maliyeti var. Bu sistemden faydalanmayan müşteriye de bu maliyeti yansıtıyorsunuz. Şehir dışında bir anlamda yapılıyor olabilir belki ama orada da esnafı koruyacak bir şeyler yapılmalı. Bırakalım kendi içerisinde düzenlensin. Faydalanan bedelini ödesin. Şehir içinde ücretsiz verilen hizmetlerle esnafa sıkıntı veriliyor. Mesela birçok ülkede çevreye zarar vermesine istinaden plastik poşetin sınırsız satılması yasaklandı.”
Yerel zincirler, marketler arasında güçbirliği sağlanmasının doğru olacağına da işaret eden Songör, bunun hangi seviyede yapılabileceği konusunda, bu tür şeyleri destekleyecek, teşvik edecek uygulamalara ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
3 BİN KATILIMCININ GELECEĞİ ORGANİZASYON
Türkiye Perakendeciler Federasyonu ev sahipliğinde 29-30 Nisan 2010 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda “Yerel Zincirler Buluşuyor” adlı bir organizasyon düzenleyeceklerini de bildiren Songör, buraya ABD Başkanı Barack Obama'nınki de dahil 12 global başkanlık kampanyasına danışmanlık yapan David Morey, Wal-Mart eski Başkan Yardımcısı Donald Bland gibi yurt dışından çok önemli isimlerin konuşmacı olarak zirveye katılacağını belirtti.
Songör, “Burada yöresel küçük üreticileri satın almacılarla bir araya getiriyoruz. Perakendede en iyi fikirler adı altında bir yarışma oluşturduk, ödüller veriyoruz. Katılımcı sayısı 3 bin civarında olacak” dedi.
Etkinlikte Orta Doğu'dan, Balkanlar'dan uluslararası katılımcıların da yer alacağını ifade eden Songör, yakında bu programı daha da geliştirerek uluslararası bir pozisyona getireceklerini söyledi.
“YERLİ MARKALARIN DÜNYAYA AÇILMASINI İSTİYORUZ”
Türkiye'de tekil isim olarak bakıldığında ilk 5 perakendecinin yabancı kuruluşlardan oluştuğunu ancak, yaygınlık olarak yerel zincirlerin ağırlığının
hala olduğunu söyleyen Songör, geçen yıl uluslararası marklar yüzde 7,8 büyüme göstermesine rağmen yerel zincirlerdeki büyümenin yüzde 13,5 olduğunu belirtti.
Songör, yerli markaların dünyaya açılmasını istediklerini, bu anlamda üyelerinden çalışmaları olanlar bulunduğunu ve onları da desteklediklerini ifade etti.
Makromarket olarak kendilerinin 2008'de bu yönde çalışmaları olduğunu, ancak krizle birlikte devam edemediklerini söyleyen Songün, görüşmelerin şu anda devam edip etmediğinin sorulması üzerine “Devam ediyor” yanıtını verdi.