Güncelleme Tarihi:
ALIŞVERİŞ merkezi yönetimi ve yer geliştirme konusunda danışmanlık hizmeti veren REA Group Genel Müdürü Levent Küçükerli, perakende sektörünün son 10 yılda alışveriş merkezleri (AVM) sayesinde dünyaya örnek olacak şekilde büyüdüğünü belirterek, “Önümüzdeki dönemde caddelerdeki mağazalar da organize olarak AVM gibi perakendenin nabzının attığı merkezler haline gelecek. Perakende sektörü önümüzdeki dönemde AVM’lerdeki yüzde 20’lik büyümesini caddelere de taşıyacak” dedi.
Son dönemde AVM’lerin başarılı olmasındaki en önemli neden olan organize hareketliliğin, caddedeki mağazaların ortak hareket etmesiyle sokakta da yakalanabileceğini ifade eden Küçükerli, şunları söyledi: “AVM’deki mağazalar, ortak pazarlama aktivitelerini planlı olarak yapılabiliyor. Temizlikten güvenliğe kadar hizmet standardı mevcut. Ancak caddeler, şehrin yaşayan yüzleri olmalarıyla AVM’ye karşı bir avantaja sahip. Perakendecinin açacağı mağazanın doğru seçilmesine bakıyor. Hedeflediği ciroyu, hedeflediği kârlılığı yakalayabilmek için doğru nokta seçmesi gerekiyor. Caddeler de önümüzdeki dönemde AVM’ler gibi hareket ederek organize olacak.”
Fiyatlar 8 yılda 3 kat arttı
Caddelerde de perakende talepleri doğrultusunda yeni yapılar ortaya çıktığını anlatan Küçükerli, şöyle konuştu: “Talep canlı olduğu için caddelere de yatırımlar yapılıyor. Bugün baktığınızda Bağdat Caddesi’nde yer almak isteyen onlarca marka var. 50 metrekarelik mağazanın 50 bin liralık kirası olan noktalar var. İstanbul’da belli caddelerdeki döviz bazındaki fiyatlar 8 yıllık dönem içinde 3 katına çıktı. Perakendeci nerede en iyi ciroyu yapacağına ve kendisini en iyi nerede tanıtabileceğine ve marka olarak nerde olmasının kendisine avantaj sağlayacağına bakıyor. Artık caddelerin yerine AVM’ler geldi diye düşünmemek gerekiyor. Marka, cadde ve AVM birbirlerini tamamlayan bir üçgen oldu. Değişime katkı sağlayan bir diğer unsur da metrolar. Türkiye’de caddeleri geliştirecek konulardan birisi de metro ve ulaşım sistemleri.”
Avrupa da bu süreçten geçti
Avrupa’daki geniş caddeler üzerinde yer alan çok markalı mağazacılık (department store) geleneğinin eski olduğunu belirten Küçükerli, şöyle devam etti: “Örneğin Paris’te ana caddeler üzerinde büyük mağazalar var. Bizim caddelerimizdeki mağazalar ise çok daha küçük. Ancak bu noktada caddeler için önemli fırsatlar ortaya çıkıyor. Çünkü Batı’da yaşananlara baktığımızda, onların da Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu süreçten geçtiğini görüyoruz. Önce AVM’ler gelişiyor. İnsanlar, ‘Şehir merkezleri sıkıntıya mı düştü?’ diye sorguluyorlar. Bu 2 yıl kadar sürüyor. İstanbul’un içinde de pek çok küçük şehirler bulunuyor. O her küçük şehrin zaten bir ana caddesi var. Bunun yanında birer AVM de olabilir. Bilinen caddelerinin sayısı sınırlı olsa da, İstanbul’un perakende anlamında caddelerde de oldukça canlı bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.”
Yabancı yatırımcı çekti
ALIŞVERİŞ Merkezi yatırımlarının kalıcı yabancı sermaye girişi sağlayarak da ekonomiye önemli katkı sağladığını anlatan Levent Küçükerli, “Bu yatırımlar 10 yıl öncesinde Türkiye’ye yılda 1 milyar dolar bile yabancı sermaye girmezdi. Daha sonra yatırımlar 17 milyar dolarlara kadar çıktı. Burada da yabancı şirketlerin yaptığı gayrimenkul ve AVM yatırımlarının büyük payı var” dedi.
Caddelerdeki mağazalar ortak etkinlik planlamalı
BU yıl ikincisi düzenlenen Fashion Night Out (FNO) gibi etkinliklerin, hem perakende sektörünün caddeye taşınarak daha da genişlemesine katkı sağladığını hem de turizm açısından büyük getirisi olduğunu anlatan Levent Küçükerli şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir şehre 20 milyon turist geliyorsa, beklentileri karşılayacak adımlar atılmalı. Bu noktada FNO gibi İstanbul’un turizm kenti olmasında önem taşıyor. Her gün birlence kişinin ziyaret ettiği caddeler biraz daha sosyal alanlarını planlı etkinliklerle kullanırsa, cadde üzerindeki mağazaların cirosunda da artış yakalanacak.”
İstanbul ile rekabet edecek fazla şehir yok
AVM cirolarında yabancı turistlerin yaptığı alışveriş payının ciddi oranda artış gösterdiğine dikkat çeken Levent Küçükerli, “İstanbul yavaş yavaş çok ciddi bir alışveriş turizmi merkezi haline geliyor. Gelişmeye de çok açık. Geniş bir coğrafyada en yakın rakibi belki Dubai olabilir. Avrupa’da İstanbul’a rakip olabilecek çok az şehir var. Perakende sektörü açısından bakarsak, İstanbul ile baş edebilecek 3-4 tane şehir sayabiliriz” diye konuştu.