Güncelleme Tarihi:
AVATAR FİLMİNİN FRAGMANI WEB TV
ŞİMDİYE kadar çektiği filmler, toplam 3.5 milyar dolar hasılat yaptı. Titanik, 1.8 milyar dolarla hâlâ tüm zamanların en çok gişe geliri sağlayan filmi. 55 yaşındaki James Cameron’un Titanik’ten 12 yıl sonra bitirdiği ilk sinema filmi Avatar, şimdi ‘beyaz perdede yeni kuralları yazıyor’ diye sunuluyor. ‘Teknolojisi, çekim teknikleri, kurgusu’ ile iddialı olan film için ‘ Avatar’dan sonra sinema aynı olmayacak’ deniliyor. Eleştirmenler işin bu kısmıyla ilgileniyorlar. Yani aslında değişen çok büyük bir şeyin olmadığını, Avatar’ın sadece sinemanın büyüsünü yansıttığını anlatıyorlar. Ancak işin başka bir boyutu daha var. Avatar çok başarılı bir şirket. Yönetmeni Cameron da onun akıllı CEO’su. Meseleye bir de bu gözle baktığınızda, Cameron’dan şirket yöneticiliği konusunda alınacak çok ders var.
Büyük düşünüyor
Terminatör serisi, Titanic... Büyük bütçelerle, uzun, görkemli filmler yapıyor. Avatar da 310 milyon dolara mal oldu. Süresi 2 saat 46 dakika. Çocukluğu Niagara Şelaleleri’nin yanında geçmiş Cameron’un. Etkilenmiş olabilir.
İşleri innovatif
Filmlerinde kullandığı teknoloji her zaman yenilik içeriyor. Avatar’da da karakterlerin yaratılması için özel bir bilgisayar yazılımı oluşturdu. Stereoskopik 3D (üç boyutlu) çekimi yapabilen kendi tasarladığı bir kamerası var. Her ofiste son çıkan telefonu ertesi gün alan teknoloji manyağı biri, mutlaka vardır ya... Cameron da Hollywood için öyle.
Star kullanmıyor
Bu yıl A-sınıfı oyuncuların yer aldığı filmlerin çoğu gişede başarısız oldu. Johnny Depp’li Public Enemies değil, yıldızsız Transformers izlendi. Cameron da Avatar’da yıldız kullanmıyor. Onun yerine ‘performance capture’ denilen oyuncuya gerek duyulmayan çekim tekniğini kullanıyor. Yıldız değil, ekip önde.
Sonsuz sabırlı
Cameron sabrı ile de dikkat çekiyor. Aynı özellik George Lucas’ta da var. Tasarladıkları bir proje hemen gerçekleşmezse unutmuyorlar.
10, 20 hatta 30 yıl sonra sakladıkları köşeden çıkarıp tekrar kafa yoruyorlar. Avatar’daki Pandora gezegenini 70’lerde düşünüyor Cameron da. Olmuyor. 1996’da tretmanını yazıyor. Teknoloji kâfi gelmeyince yine yatıyor. Ve en sonunda 4 yıl önce tekrar deneyince, bu sefer başarıyor.
Sıkı disiplinli
Yaptığı her filmde çok disiplinli. Titanik için aylarca denizin altında vakit geçirmişti. Avatar’da da karakterler ve öykü üstüne 3 yıl uğraştı. O kadar ki, artık kendi de bunalmış. “Herhalde Avatar’ı bir seriye dönüştürürsünüz” diyorlar. “Bir 3 yıl daha yeni bir tane yapmak için uğraşır mıyım bilmiyorum” diyor.
Çalışırken eğleniyor
Çekim alanındaki oyuncakları... Yazdığı Avatar türü hikayeleri... Bir söyleşisinde, uzun uzun Avatar’ı ve arkasındaki teknolojiyi, nasıl bir pazarlama stratejisi olduğunu anlatıyor. Nasıl paralar kazanacağını vesaire. Ancak sonra dayanamayıp asıl meseleyi söylüyor. “Ben 60’larında bir çocuğum” diyor. En önemlisi, Cameron çalışırken çok eğleniyor.
Şöhret kaldırımına yıldızını ekletti
GÖSTERİME girmesinin üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen sinema dünyasının en iddialı filmlerinden biri olmayı başaran Avatar’ın Kanadalı yönetmeni James Cameron, Hollywood’un şöhret kaldırımındaki yerini aldı. ABD sinema endüstrisi Hollywood’un efsanevi oyuncularının isimlerinin yazıldığı kaldırıma Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger ile yıldızını ekleyen Cameron, “Bu harika bir duygu” dedi.
Avatar’da neler yaptı
Pazarlaması sağlam: Filmin yapım bütçesi dışında sadece tanıtım için 150 milyon dolar harcandı. Reklamı kullanıyor. Tanıtım, halkla ilişkiler, ön gösterim... Filmin duyurulması için ne kadar enstrüman varsa hepsinden yararlanıyor. Bir röportajında şöyle dedi: “İnsanların gösterime girmeden 5 ay öncesinden filmimi konuşması eğlenceli. Ancak fark ettim ki, yaptıkları aslında yiyemedikleri bir kurabiyenin etrafını kemirmek gibi.”
Kar engeli: Avatar’ı Amerika’da 3 bin 452 sinemada aynı anda vizyona soktu. Üstelik 3D olduğundan bilet fiyatları normalin 3-5 dolar üzerinde. Ama en önemlisi, filmi dünyada da 100’den fazla ülkede aynı anda gösteriyor. ABD’nin doğusunda kar fırtınası olduğu için ilk haftasonunda beklentiler düşük tutuldu. Yapımcı şirket Century Fox, 50-60 milyon dolar arasında bekliyor. Yurtdışından ise 100 milyon dolarlık bir beklenti var.
Mükemmeliyetçi: Filmde Na’vi olarak geçen yerlilerin kullandığı dil, bu film için bir dilbilimci tarafından özel olarak 1 yılda yaratıldı. Fimin başrol oyuncusu Sam Worthington, Cameron’un titizliği yüzünden tam 13 ayını bu filme ayırmak zorunda kalmış. “Beni hayatım boyunca kimse bu kadar zorlamadı” diyor.
Gördüğünü geliştiriyor: George Lucas Yıldız Savaşları’nda bilimkurgunun renklerini, çizgilerini belirledi. Wachowski’ler Matrix’de gerçek yaşamla sanal dünya arasındaki geçişi kurdu. Peter Jackson ise Yüzüklerin Efendisi’nde Gollum’u yarattı. Cameron’ın Avatar’ında işte bunların hepsinden bir parça var. Tutan işleri, teknikleri alıp geliştiriyor.
Politik doğrucu: Avatar’da baştan sona ağır bir Irak Savaşı ve Bush Doktrini eleştirisi var. Çevre konusunda sık sık mesaj içeren diyaloglar görüyorsunuz. Kendi “ırkına ihanet eden” başrol oyuncusu ise bir hümanizm manifestosu gibi. Aldığı pozisyonda politik tek bir falso yok. Kusursuz bir politik doğrucu.