Güncelleme Tarihi:
Tüm dünyada ve Türkiye’de her yıl ilginin arttığı atçılık sektörü, ekonomik potansiyelinin yanı sıra sahip olduğu sosyal ve kültürel değerlerle de dikkat çekiyor. Yerli at ırklarının korunması ve geliştirilmesi, kültürel mirasın sürdürülmesi noktasında desteklenen sektörde; yatırım, ticaret ve turizm alanları öne çıkıyor. Doğrudan 50 bin kişinin istihdam edildiği tahmin edilen alanda, son yıllarda at yarışı etkinliklerinin sayısında da kayda değer bir artış yaşanıyor. 2024’te toplam 766 koşunun planlandığı sektörde, Türkiye Jokey Kulübü de hem safkan hem de yerli atların katılım gösterdiği çeşitli yarışlar düzenleyerek bu alandaki rekabeti artırıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki hipodromlar, yarış severler için önemli birer buluşma noktası. Sektör temsilcilerinin paylaştığı verilere göre, yıllık at yarışı ciro büyüklüğünün yaklaşık 50-60 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
YÜZ MİLYARLARCA DOLARLIK PAZAR
Dünya genelinde ise at yarışı ve bahis sektörünün ciro büyüklüğünün yüz milyarlarca dolara ulaştığı ifade ediliyor. Türkiye’nin dünya pazarındaki payı bu büyük pastanın yüzde birin altında kalıyor. Türkiye, at yarışı sektörü açısından dünya pazarında gelişmekte olan bir ülke olarak değerlendirilse de pazar büyüklüğü ve ciro anlamında ABD, İngiltere, Japonya ve Fransa gibi ülkelerin oldukça gerisinde kalıyor. Ancak sektör temsilcilerine göre çevrimiçi bahis ve yeni yatırımlarla birlikte Türkiye’de sektör hızla gelişme potansiyeli taşıyor.
YILLIK MASRAF 60 BİN LİRA
Türkiye’de toplamda kayıtlı at sayısının 10.000’in üzerinde olduğu ifade ediliyor. Yaklaşık olarak 7-8 bin civarında koşan kayıtlı safkan at bulunduğu ülkemizde, sektör temsilcilerinden edindiğimiz bilgilere göre her yıl yaklaşık 3.500-4.000 yeni tay doğuyor ve yarış pistlerine kazandırılıyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre kayıtlı at sahibi sayısının ise 5-6 bin kişi arasında değiştiği Türkiye’de, bu rakam dünya genelindeki büyük at yarışı ülkelerine kıyasla nispeten gelişime ve artışa açık. Türkiye sektörde aynı zamanda ithalat yapıyor. Yılda 200 ila 250 atın ithal edildiği belirtiliyor. Atlar ağırlıklı olarak İngiltere, İrlanda, Amerika’dan getirtiliyor.
Öte yandan, 2024 yılı için bir atın bakımı ve tüm masrafları ortalama 40-60 bin lira arasında değişiyor. Her sene enflasyon ve piyasa koşullarında bu oran zamlanıyor.
SEKTÖRE HER YIL 500 YATIRIMCI KATILIYOR
Hipodrom.com Genel Müdürü Ersin Erdem’e göre son yıllarda Türkiye’de at yarışı ve atçılık sektörüne ilgi artarak devam ediyor. Erdem, bunun arkasındaki sebepleri çevrimiçi bahislerin artışı, at yarışı etkinliklerinin daha geniş kitlelere ulaşması ve sosyal medya platformları aracılığıyla atçılığa yönelik farkındalığın yükselmesine bağlıyor. Sektöre en çok ilgiyi yerli yatırımcıların gösterdiğini anlatan Ersin Erdem, “Son yıllarda Türkiye’de atçılık sektörüne her yıl ortalama 300-500 arasında yeni yatırımcı katılıyor. Yeni yatırımcılar, çoğunlukla yerli at sahiplerinden oluşuyor ve bu yatırımcılar sektöre girdiklerinde damızlık ve yarış atı alımları yapıyorlar. Yerli at sahipleri, antrenörler ve jokeyler, sektörü büyüten ana unsurlar” diyor. Yabancı yatırımcıların ilgisine yönelikte açıklamalarda bulunan Erdem, “Özellikle damızlık at ithalatı ve büyük yarışlara katılım konularında zaman zaman artış gösterse de Türkiye pazarında yabancı yatırımcı sayısı sınırlı Yabancı ilginin düşük olmasında, sektörün daha çok yerel dinamiklerle büyümesi ve rekabetçi uluslararası piyasaların bulunması etkili” yorumunu yaptı.
ATLARIN DEĞERİ MİLYONLARI BULUYOR
Sektör kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre alanda bir atın değeri, soyuna bağlı olarak önemli ölçüde değişiyor. Ünlü ve şampiyon yarış atlarının yavruları genellikle çok yüksek değerlere sahip. Bir atın yarış kariyerindeki başarıları da onun kıymetini doğrudan etkiliyor. Öte yandan ödüllü yarışlarda birinci gelmiş atlar, gelecekte damızlık olarak kullanılmak üzere yüksek fiyatlara satılabiliyor. Bu tür atların piyasa değeri milyonlarca TL veya daha fazla rakamları buluyor. Genç, sağlıklı ve potansiyeli olan atlar daha kazançlı. Yarış kariyerinin zirvesindeki atlar ise en yüksek değere sahip. Cinsiyet noktasında da erkek atlar damızlık aygır olarak yüksek kazanç potansiyeli taşırken, dişi atlar da damızlık olarak kullanıldıklarında kıymetli.
ATLAR NASIL PARA KAZANDIRIYOR
YARIŞ KAZANÇLARI: At sahipleri, atlarının katıldığı yarışlardan kazandıkları para ödülleriyle gelir elde ediyorlar. Yarışlardan kazanılan ödüller, atın koştuğu yarışın prestijine göre değişiklik gösteriyor. Örneğin, Türkiye’de Gazi Koşusu bu sene 13.500.000 TL ödül verdi.
DAMIZLIK GELİRİ (AŞIM ÜCRETİ): Başarılı bir yarış kariyerine sahip olan erkek atlar, damızlık aygır olarak kullanılıyor. Aşım ücreti adı verilen bu ücret, aygırın soyuna ve başarılarına göre belirleniyor. Başarılı bir aygır, her aşımda yüksek ücret alarak önemli gelir sağlayabiliyor. Aynı şekilde, dişi atlar da damızlık kısrak olarak değerlendirilebiliyor.
AT SATIŞLARI: Atlar, yarış atı ya da damızlık olarak satışa çıkarıldığında önemli gelir elde edilebiliyor. Özellikle şampiyon atların yavruları (taylar), açık artırmalarda yüksek fiyatlara alıcı buluyor.
PRİMLER: Türkiye’de at yetiştiricilerine ve sahiplerine yönelik çeşitli primler bulunuyor. İkramiye kazanan her atın yetiştiricisi de % 25 oranında prim alıyor.
‘CİROLAR KATLANACAK’
Hipodrom.com Genel Müdürü Ersin Erdem’e göre çevrimiçi bahis platformlarının kullanımının artmaya devam etmesi bekleniyor. Erdem, kısa vadede Türkiye’de çevrimiçi bahis siteleri üzerinden at yarışlarına ilginin daha da yükseleceği, bunun da sektörün ciro artışına katkı sağlayacağını savunuyor. Atçılığın geliştirilmesi için devlet desteklerinin ve teşviklerin devam edeceğinin öngörüldüğüne de dikkat çeken Erdem, özellikle yerli üretim ve damızlık teşviklerinin kısa vadede sektöre ivme kazandırabileceğine işaret etti. Türkiye’nin yarış altyapısının gelişmesi ve uluslararası yarışlara ev sahipliği yapmasının da yabancı yatırımcıların ilgisini çekebileceğini belirten Erdem, “Orta vadede, özellikle prestijli yarışların artması ve uluslararası platformlarda daha fazla tanıtım yapılması bu süreci hızlandırabilir” yorumunu yaptı.
YILDA 7 KEZ AÇIK ARTIRMA YAPIYOR
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Çiftlikat-ı Hümayun adı altında Osmanlının kuruluşundan beri yetiştiriciliğe Bursa/Karacabey, Malatya/Sultansuyu ve Eskişehir/Anadolu İşletmelerinde toplam bin 364 baş safkan ile devam ediyor. TİGEM’de yetiştirilen atlardan birinci sınıf koşu tayları yılda 4 kez Karacabey İşletmesi’nde, elit taylar ise yılda 3 kez İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda düzenlenen açık artırmalarla satılıyor. Kurum, sperma satışı da yapıyor. 2023’te 275 baş safkan Arap koşu ve elit tay satışlarından 103 milyon TL gelir elde ederek satış rekoru kıran TİGEM, bu yıl da başarısını sürdürmeyi hedefliyor.
DÜNYADA ATÇILIK SEKTÖRÜ DENİLİNCE AKLA GELENLER
ABD VE İNGİLTERE: ABD, hem at yarışı hem de bahis açısından dünyanın en büyük pazarlarından biri olarak öne çıkıyor. Özellikle Kentucky Derby ve Breeders’ Cup gibi büyük etkinlikler dünya çapında ilgi görüyor. İngiltere ise, prestijli Royal Ascot gibi yarışlarla ve köklü bahis kültürüyle global bir güç olma özelliği taşıyor. Ciro ve yatırımcı sayısı açısından bu ülkeler, Türkiye’ye göre çok daha büyük bir pazara sahip.
JAPONYA: Japonya, dünya at yarışında en büyük pazarlardan biri olarak dikkat çekiyor. Yıllık cirosu 20 milyar doların üzerinde ve sadece yerel değil, uluslararası yarışlara da ev sahipliği yapıyor.
FRANSA VE AVUSTRALYA: Fransa’da Paris-Turf ve Prix de l’Arc de Triomphe gibi büyük yarışlar yapılırken, Avustralya’da Melbourne Cup dünya çapında ilgi çeken etkinliklerden bir diğeri.