Atatürk’lü reklamın riskini biliyorduk 85 yılın bu hakkı verdiğini düşündük

Güncelleme Tarihi:

Atatürk’lü reklamın riskini biliyorduk 85 yılın bu hakkı verdiğini düşündük
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2010 00:00

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, reklam filminde Atatürk’e yer vermekle bazı kesimlerden eleştiri alacaklarını önceden tahmin ettiklerini belirterek, “Çoğunluk reklam filmini beğendi. Elbette beğenmeyenler de olacaktı. Reklamı herhangi bir amaç için değil, sadece Atatürk’ün önderliğinde kurulan şirketimizin 85’inci yılını kutlamak için yaptık” dedi.

ATATÜRK’ün talimatıyla 1 Nisan 1925’te kurulan ve ilk ulusal sermayeli sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta’nın, kuruluşunun 85’inci yılı için yaptığı reklam filminde Atatürk’e yer verilmesi kaybolan değerleri hatırlattığı için övgüyle karşılanırken, bazı kesimler de reklam filmini eleştirdi. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, bugüne kadarki reklamlarında, markalarını geri planda tutarak, sigorta bilinci artırmaya çalıştıklarını belirterek, “Bu sefer, biraz duygusallaştık. Çünkü, 85’nci kuruluş yıldönümümüz ve 85 yılın bize bu hakkı verdiğini düşündük” dedi.

Ezici çoğunluk beğendi

Anadolu Sigorta’nın İş Bankası’nın bir kuruluşu olduğunu ve İş Bankası’nın kuruluşunda da Atatürk’ün büyük rol oynadığını hatırlatan Mustafa Su, şunları söyledi: “Bankanın hemen ardından da Anadolu Sigorta yine Atatürk’ün talimatı ile kuruldu. Dolayısıyla, 85’nci yılımızı duygusal bir havada ve Atamızı anarak kutlayalım istedik. Bu tür reklam filmleri riskli oluyor. Birtakım eleştirilerin geleceğini önceden tahmin ediyorduk. Eskiden, ‘kahir ekseriyet’ denirdi, yani ezici çoğunluk. İşte ezici çoğunluk, reklam filmimizi beğendi. Bunu şirkete gelen telefonlardan, yine şirketin internet sitesine gelen mesajlardan ve kamuoyu araştırmalarından anlayabiliyoruz. Elbette beğenmeyenler de olacaktı. Onlara da saygı duyuyoruz. Biz bu reklam filmini herhangi bir amaç için yapmadık. Kuruluşumuzun 85’inci yılını kutlamak için yaptık.”

Reklam konusu bire bir

Mustafa Su, reklamda konu edilen olayın birebir doğru olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “1924’te Erzurum, Pasinler’de bir deprem oluyor. Atatürk de bölgeyi ziyaret ediyor. Hatta orada yaşlı bir köylü ile konuşması da anılarda var. Deniyor ki, yazılı belge var mı? Biz bunun doğru olduğunu nereden bileceğiz? O dönemde ses kaydı ya da görüntü alma imkanı olmadığına göre; burada böyle bir olayın cereyan ettiğini, Atatürk’ün konuştuğu köylü vatandaşın hakikaten devletten bir şey beklemediğini biz de anılardan öğreniyoruz. Kelimeler birebir midir? Elbette senaryolaştırıldı. Ama böyle bir olay yaşanmış. Nitekim, bu olaydan hemen sonra da Anadolu Sigorta’nın kuruluşu gündeme geliyor. Reklam filmi de bu gelişmeyi özetliyor.”

Anadolu Sigorta’ya ilk yıllarında imtiyaz tanınmış

MUSTAFA Su, o yılların ekonomik bağımsızlığın kazanılmaya çalışıldığı dönem olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi: “Önce İş Bankası, ardından Anadolu Sigorta ve reasürans şirketi Milli Reasürans kuruluyor. Belki, deprem ve o bölgede yapılan temaslar sigorta şirketinin kuruluşunu hızlandırmıştır. Ama özünde ekonomik bağımsızlık planı yatıyor. Nitekim, İş Bankası ve Anadolu Sigorta’nın yönetim kurullarına baktığımızda hepsinde Atatürk’ün silah ve dava arkadaşlarının olduğu görülüyor. Tabi, burada Celal Bayar’ın da payı inkar edilemez. İlk yıllarında Anadolu Sigorta’ya biraz imtiyaz tanınmış. Devletin bir takım işleri Anadolu Sigorta’ya verilmiş. Bu da bize Atatürk’ün kuruluşunda rol oynadığı bu şirketin, baştan itibaren ne kadar desteklendiğini gösteriyor.”

Bu sonucu beklemiyordum

REKLAM filminin perde arkasına ve oyunculara değinen Mustafa Su, “Atatürk’ü oynayan Mustafa Preşeva. Daha önce de İş Bankası’nın reklam filminde yine Atatürk rolünü üstlenmişti. Hiç plastik makyaj yapılmadan, kemik yapısı son derece uygun olduğu için adaylar arasından seçilmiş. Açıkçası, ben de bu kadar iyi sonuç beklemiyordum. Reklam filmindeki Atatürk’ün konuştuğu köylüye gelince, işin o tarafı da çok ilginç. Erzurum’da yaşayan sade bir vatandaş. Mesleği ise, kendi deyimiyle, kalorifer yakıcı. Bir kamu kuruluşunda kaloriferleri yakıp, söndürüyor. Hiç hayatında bu işlerle ilgilenmemiş bir kişinin filmde o duyguyu verebilmesi, gözleriyle konuşması bana çok ilginç geldi” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!