Güncelleme Tarihi:
Kırmızı Ödülleri'nde Kırmızı Basın - En İyi Eğitim, Kültür, Sanat ve Eğlence Reklamı kategorisinde Blu TV “Reklamsız Yayın – Sivas” işi, o Kırmızı Dijital – En İyi Online Reklam Filmi/Hizmet Eczacıbaşı Topluluğu “Konuyu Değiştirin – Siren” çalışması ve En İyi Sosyal Sorumluluk İletişimi “Lösev – Gülüşünde Hayat Var” çalışmaları ile Kırmızı kazandınız. Bize bu çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? (Nasıl bir brief ile yola çıkıldı, hangi iç görü üzerinden ilerlendi, bulunan yaratıcı fikir nasıl doğdu, tasarım aşamasında neler yaşandı) Kırmızı’da aşağıdaki işler ile Kırmızı kazandınız. Bize bu çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
BluTV zengin yerlı ve yabancı içeriğine ek olarak özellikle son dönemde daha da geliştirdiği orijinal yapımlarıyla Türkiye’nin öncü dijital televizyonu konumunda. Fakat streaming yayın aboneliğinin faydaları potansiyel izleyiciler tarafından henüz istenlen bilinirlikte değil. Biz de brief’imizi BluTV içerikleri üzerinden streaming televizyon aboneliğinin en vurucu faydalarından biri olan reklamsız ve kesintisiz izleme faydası üzerine kurguladık. Potansiyel hedef kitlenin ilgisini çekecek dizi ve filmlerin isimlerinden sık karşılaştığımız reklam klişeleri yarattık.
Eczacıbaşı Kültür Sanat Kart briefini Eczacıbaşı’nın 1000 öğrenciye kültür sanat etkinliklerinde katılım için verdiği bir hediyenin ötesinde İKSV’nin tüm gençlere daha fazla katılım daveti olarak düşündük. “Konuyu değiştir“, günlük rutininden sıkılmış, sıkışmış, ama bu durumla ve kendisiyle dalga geçebilen gençlere, “hah işte ben“ dedirten bir fikir oldu. İçgörüye dayalı ve çok doğal olması gereken farklı bir senaryo yapısını doğru prodüksiyonla birleştirerek çok genç, eğlenceli ve samimi bir kampanya yarattığımızı düşünüyorum. Dijital platformlarda yayınlanmak üzere yola çıktığımız bir proje olmasına rağmen o kadar hızla yayıldı ve beğeni ve geri dönüş aldı ki Eczacıbaşı kampanyayı TV’ye de taşımaya karar verdi.
LÖSEV bizim ajans olarak çok önemsediğimiz ve desteklediğimiz bir kurum. Bu proje de bağış toplamak için denenmiş yöntemlerin dışına çıkarak çocukların gerçek kahkahalarını paylaşarak LÖSEV’e bağış çağrısı yaptığı için farklı ve etkili oldu bence. Bu projeyi hayata geçirmek için yaratıcı ekibimiz bizzat gidip çocukların 23 Nisan etkinliklerinde bulunup ses kaydı aldı. Radyolarda kahkaha efektleri yerine çocuk kahkahalarını gönüllü kullanacak ünlü radyo programcılarından ricalarda bulunduk. Ve proje hızla önce programcılar sonra da dinleyiciler arasında yayıldı.
Ajansınızın reklam yaratıcılığı yarışmalarına yaklaşımı nedir? Yaratıcılık yarışmalarının sektöre katkısına ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Reklam ödüllerinin yıl içinde yapılmış en başarılı ve yaratıcı işleri belirlemenin ötesinde sektörün gelecek trendlerine yön verdiğine, hepimizi mesleki olarak geliştirdiğine, daha iyi, farklı düşünülmüş, ezber bozan işler yapmaya teşvik ettiğine ve genç/potansiyel reklamcıların ve pazarlamacıların ufkunu açtığına inanıyoruz.
Kırmızı ile sizin ajans olarak ilk tanışmanız nasıl ne zaman oldu? Böylesi bir yarışmanın sektöre katkısı konusunda ne düşünüyorsunuz? Kırmızı gibi bir yarışma neden olmalı?
Kırmızı’ya ilk senesinden itibaren, biz o zaman henüz 1-2 senelik bir ajans olmamıza rağmen- katılıyoruz. T-Box gibi sadece gazete mecrasını kullanarak yarattığımız markaların olduğu bir dönemde basında yaratıcılığa yönelik bir yarışma fikri hepimizi heyecanladırmıştı. Yıllar içinde de gurur duyduğumuz birçok Kırmızı ödülümüz oldu. 15 yıl içinde Kırmızı’nın kategorileri de zamanın ruhuna uygun şekilde evrildi ve çeşitlendi haliyle. Ama hala Kırmızı’nın taşıyıcı öğesinin basında yaratıcılığa verdiği önem olduğunu düşünüyorum ve diğer mecraları da kapsayan fakat basında yaratıcılığı çekirdeğinde tutan bir yarışma olarak sektörde farklı bir yere sahip Kırmızı.
Türk reklamcılığındaki değişimler nelerdir? Sektörün geleceğine ilişkin görüş ve beklentilerinizi paylaşabilir misiniz? Türk reklamcılığındaki değişimler nelerdir? Sektörün geleceğine ilişkin görüş ve beklentilerinizi paylaşabilir misiniz?
Mecra ve içerik çeşitliliği, dijital kanalların oluşturduğu alışkanlıklar, büyüyen pazarda iletişim gürültüsü, ekonomik sebepler vs gibi bir çok sebepten ötürü son 3 senedir tüketicilerin (her mecrada) reklama duyarlılığı ve ilgisi anlamlı şekilde düşüyor. İşimizin olmazsa olmazı dediğimiz ve artık neredeyse klişeleşmiş temel reklam prensipleri şu anda her zamankinden daha önemli hale geldi. Dikkat çekici, dikte etmeden etkileşim yaratan ama aynı zamanda tüketici içgörüsü ile markaya anlam katan ve tabii ki iş hedeflerini aşacak şekilde etkili ve fayda odaklı olmak gibi zorlu bir vazife var her işte önümüzde. Buna hem zaman hem de bütçe kısıtlarını da ekleyince denklem daha da eğlenceli hale geliyor. Öldürmeyen güçlendirir prensibiyle, ezber ve vasatın azalıp, yeni bir akıl ve ses ile üretilmiş daha yaratıcı işleri göreceğimiz bir dönem olacağını düşünüyor ve umuyorum.