Güncelleme Tarihi:
Özellİkle yoksul ülkelerin HIV, tüberküloz ve sıtma ilaçlarına erişimde patentlerin sorun yarattığı anlaşılınca 2001 Doha Deklarasyonu ile devletlere, acil hallerde zorunlu lisanslama yöntemi ile patent sahibinin rızası olmaksızın üretim yapma hakkı tanındı. Hatta bu yola koronavirüs salgını sırasında da başvuruldu. Macaristan ve Rusya salgının başında talep patlaması yaşanan remdesivir ilacı için zorunlu lisanslama ile üretim yaptı. İsrail, yine COVID-19’a karşı kullanılan ritonavir muadili ilaç ithal etmek üzere zorunlu lisans düzenledi. Aynı dönemde Kanada, daha hızlı zorunlu lisans düzenleyebilmek için patent yasasında değişikliğe gitti. Hindistan Yüksek Mahkemesi de salgınla mücadelede zorunlu lisanslamayı önerdi. Geçmişte Brezil ve Tayland gibi ülkelerin AIDS’le mücadelede başarıya ulaşmaları patent kalkanını benzer şekilde aşmalarıyla mümkün oldu. Böylece ilaç fiyatlarında ciddi düşüşler kaydedilebildi. En ilginç zorunlu lisans vakası ise Mısır’ın 2002 yılında cinsel iktidarsızlık ilacı Viagra’nın muadilini üretmek için bu yolu seçmesi oldu. Ancak zorunlu lisanslama düzenleyen ülkeler sıklıkla üretici firmalar tarafından mahkemeye veriliyor, menşe ülkeler de şirketleri aleyhine adım atan devletleri ticari yaptırımlarla cezalandırıyor.
Zorunlu lisanslama bugüne kadar aşılar için kullanılmış bir yöntem değil, çünkü pek çok durumda zaten aşı üretebilme kapasitesine sahip ülkeler, firmalarla lisans anlaşmaları yaparak yerli üretim gerçekleştirebiliyor. Yani konu aşıya geldiğinde teknoloji altyapısı ve hammadde tedariği formülden çok daha önemli. Arzı arttırmada başvurulan bir diğer yöntem ise patent havuzu. Bu model ile patent sahipleri bir araya gelerek konsorsiyum oluşturuyor ve üretim haklarını paylaşıyorlar. Böylece her ilaç için daha fazla üretici bulunmuş oluyor. 2010’da kurulan ve HIV, hepatit C, tüberküloz hastalıklarının tedavisi için patent sahibi 10 şirket ile anlaşmalar imzalayan İlaç Patent Havuzu adlı BM destekli örgüt bu yolla muadil ilaçları yoksul ülkelere ucuza temin ediyor.
EN ÇOK SATANA 250 PATENT
Dünya genelinde 20 milyar dolarlık hacimle geçen yılın en çok satan ilacı olan Humira üzerindeki tekelini korumak isteyen AbbVie firması yaklaşık 250 patent başvurusu yaptı. İlaç endüstrisinde patentlerin ömrü 20 yıl. Şirketler, bu süreyi uzatmak için düzenli olarak yeni başvurularda bulunuyor.