Güncelleme Tarihi:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan aralık ayında başlayacak asgari ücrete yapılacak zam görüşmeleri öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) İstanbul’da yapılan Çalışma Hayatı İstişare Toplantısı’na katılan Bakan Işıkhan, asgari ücret çalışmalarının işveren ve işçi sendikalarıyla istişare içinde yürütüleceğini vurguladı.
‘HEM İŞÇİNİN HEM İŞVERENİN BAKANIYIM’
TİSK toplantısına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile birlikte tüm çalışma bürokrasisi katıldı. Bakan Vedat Işıkhan, son dönemde atılan adımlarla enflasyondaki yükselişin geçici olduğunun her geçen gün daha iyi görüldüğünü belirterek şöyle devam etti:
* “Enflasyonun getirmiş olduğu yükü azaltmak hepimizin ortak hedefidir. Dolayısıyla yıl sonunda asgari ücrette bu yükü hafifletmek adına önemli bir gündemimiz olduğunu söyleyebiliriz.
* Gerek sizlerle gerekse işçilerimizin temsilcisi konumundaki konfederasyonlar ile istişare için olmalı, bu süreçte karşılıklı anlayış ve işbirliğini teşvik etmeliyiz. Unutmayalım ki, işverenler ve işçiler aynı gemide yol alıyorlar. Her iki taraf da ülkemizin refahına katkı sağlamak için önemli bir rol oynuyor.
* Gelecekteki zorlukları aşmak ve ekonomik istikrarı sürdürmek için birlikte çalışmamız ve içinde bulunduğumuz koşulların özellikle sabit gelirli çalışanlar açısından ne denli zorlu olduğunu dikkate almalıyız.
* Aralık ayında başlayacak olan 2024 yılında geçerli olacak asgari ücret artışıyla ilgili çalışmaları sizlerle ve işçi sendikaları konfederasyonlarımızla istişare halinde sürdüreceğiz. Ben Bakan olarak hem işçinin hem işverenin bakanıyım, haklarınızın ve sorunlarınızın takipçisiyim.”
GELİR VERGİSİ’NDE DÜZENLEME TALEBİ
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Özgür Burak Akkol ise konuşmasında ücretlerden alınan Gelir Vergisi’nde düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hassasiyetlerini anladıklarını ancak hesaplarına göre üye işyerlerindeki işçilerin tamamının altı aydan sonra yüzde 27 vergi dilimine girdiğini belirten Akkol, bu nedenle ücret artışlarının işçiye yeterince yansımadığını söyledi. Akkol, yüksek vergi dolayısıyla asgari ücret ve ücret artışı taleplerinin de daha yüksek olduğunu ifade etti.
‘TOPLU SÖZLEŞME SÜRESİ UZATILMALI’
Akkol, 2023 yılında 2 bin 272 toplu iş sözleşmesi imzalandığını, bunun 798’inin arabulucuya kaldığını, bunların da 665’inin uyuşmazlıkla sonuçlandığını belirtti. Sözleşmelerin yüzde 30-35’inin uyuşmazlığa ve hakeme gittiğini kaydeden Akkol, şöyle konuştu: “Bu çok büyük bir emek. Bir toplu iş sözleşmesinin pazarlığı 7.5 ay sürüyor, sözleşmeler de 2 yıllık yapılıyor. Sözleşme bitince birkaç ay bekleyip tekrar görüşmeye başlıyoruz. İşçiye de uygun değil. Daha uzun süreli sözleşmeler yapmak istiyoruz.
EYT’LİLERİN YÜZDE 80’İ ÇALIŞIYOR
Kastımız burada işçi kesiminin rızasını alan, kolektif olan bir çalışma hedefliyoruz. Otomotiv 6 yıllık plana göre yatırım yapar. Rafineri 20 yıllık plan yapar. Planlamaya katkı veren yaklaşım olmalı.”
Kayıt dışı çalışmanın en büyük sorun olduğunu kaydeden Akkol, TİSK üyelerinin günleri saatleri dikkate alarak ücret ödediğini, kayıt dışı çalıştırma, asgari ücretten gösterme gibi şeylerin ise çalışma hayatının düzenini bozduğunu söyledi. Akkol, “Kayıtdışı çalışan önce çalışana zarar. İş sağlığı ve güvenliği problemleri, emniyeti ilgilendiren problemler, aile sosyal politikaları ilgilendiren konular tamamı kayıt dışı işyerlerinden geliyor” dedi. Akkol, üye işyerlerindeki EYT’li işçilerin yüzde 80’nin çalışmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.