Asgari ücretin tamamı vergi dışı bırakılsın

Güncelleme Tarihi:

Asgari ücretin tamamı vergi dışı bırakılsın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2006 12:49

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) halen net 380.46 YTL olan asgari ücretin yüzde 70'ine denk gelen 264.71 YTL'sinin vergi ve SSK primi olarak devlete gittiğini belirterek, hükümetin asgari ücreti tamamen vergi dışı bırakmasını istedi.

"ASGARİ ÜCRET TANIMINDAN UZAKLAŞTI"

İSMMMO’nın belirlemelerine göre, işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yetecek bir ücret olarak tanımlanan asgari ücret, bu tanımdan uzaklaştı. Halen brüt 531 YTL ve net 380.46 YTL olarak uygulanan asgari ücret, “açlık sınırı” olarak tanımlanan ve dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarı olan 583.90 YTL’nin neredeyse üçte ikisine denk geliyor.

ASGARİ ÜCRETİN YÜZDE 70’İ VERGİ

Net ücreti 380.46 YTL olan işçi, vergi ve sigorta primi olarak da devlete 264.71 YTL ödüyor. Diğer bir deyişle, asgari ücretin net tutarının yüzde 70’i kadar vergi ve sigorta primi ödeniyor. Asgari ücretli bir işçinin işverene en az 645.17 YTL maliyeti oluyor. İşin tehlikesine göre, yüzde 25’e kadar artması söz konusu olduğundan bu rakam 674.37 YTL’ye kadar çıkabiliyor. Halen asgari ücretle işçi çalıştıran bir işveren, 531 YTL brüt asgari ücret üzerinden; 380.46 YTL net ücret, 67.70 YTL gelir vergisi, 3.19 YTL damga vergisi, 74.34 YTL SSK primi işçi payı, 5.31 YTL işsizlik sigortası primi işçi payı, 103.55 YTL SSK primi işveren payı (yüzde 19.5), 10.62 YTL de işsizlik sigortası primi işveren payı ödeniyor.

"VERGİ DIŞI BIRAKILSIN"

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, hükümetin asgari ücretin yarısını vergi dışı bırakma hazırlığı olduğunu hatırlatarak "Asgari ücret tamamen vergi dışı bırakılmalı" dedi. Arıkan, ayrıca, acilen kişi başına milli geliri düşük olan illerde, yüzde 19.5-25 oranındaki SSK priminin işveren payının Hazine tarafından karşılanması önerisinde bulundu. Böylece asgari ücretle çalışan bir işçi için, gelir ve damga vergisi olarak 70.89 YTL alınacağını, ancak SSK primi işveren payı olan 103.55 YTL’nin ise Hazine tarafından karışlanacağını belirten Arıkan, “Her bir kişi için 32.66 YTL fark tutar Hazine tarafından karşılanacak, diğer kısmı vergi olarak tahsil edilmiş olacak” diye konuştu.

Bu uygulamayla hem yoksul illerde çalışan işçilerin net asgari ücretlerinin düşmeyeceğine dikkat çeken Arıkan, kayıtlı-sigortalı istihdamın da teşvik edileceğini belirtti. Buna göre, bir işçinin işverene olan maliyeti 531 YTL olacağından işveren üzerindeki mali yüklerin hafifletilmiş olacağını da ifade eden Arıkan, uygulamanın yatırımların Anadolu'ya kaydırılmasının önünü açacağını kaydetti. Arıkan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu da "insanca bir yaşam için gerekli" ücreti tespit etmeye çağırdı.

AB ÜLKELERİNDE ASGARİ ÜCRET

Yapılan araştırmalara göre; 1 Ocak 2006 tarihi itibariyle Türkiye’de asgari ücret 331 Euro olarak hesaplanırken, Letonya'da 129 Euro, Litvanya’da 159 Euro, Slovakya'da 183 Euro, Estonya'da 192 Euro, Polonya'da 234 Euro, Macaristan'da 247 Euro ve Çek Cumhuriyeti'nde 261 Euro düzeyinde bulunuyor. Bulgaristan ve Romanya'da ise asgari ücretler sırasıyla 82 Euro ve 90 Euro.

EN YÜKSEK ASGARİ ÜCRET LÜKSENBURG’DA

En yüksek asgari ücretin 1.503 Euro ile Lüksemburg; 1.293 Euro ile İrlanda; 1.273 Euro ile Hollanda; 1.269 Euro ile İngiltere; 1.234 Euro ile Belçika ve 1.218 Euro ile Fransa'da bulunduğu belirlendi. Yunanistan 668 Euro, İspanya 631 Euro, Malta 580 Euro, Slovenya 512 Euro ve Portekiz 437 Euro asgari ücret uyguluyor. Almanya, Avusturya, İtalya, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Kıbrıs Rum kesiminde ise asgari ücret belirlenmiyor.

TÜRKİYE’DE ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?

Her yıl yeni asgari ücretin belirlenmesinde sıkıntılı bir süreç yaşandığı belirtilen açıklamada, Türkiye'nin Avrupa Sosyal Şartı’nın asgari ücretin tespitinde “aile ihtiyaçları kriterinin” esas alınmasını öngören hükmünü onaylamadığı ve asgari ücret tespitinde “işçi ihtiyaçları kriterinin” esas alındığı kaydedildi.

BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET

İSMMMO raporuna göre, son aylarda “bölgesel asgari ücret” tartışması ile asgari ücret tartışmaları farklı bir noktaya sürüklendi. Bölgesel asgari ücret Türkiye’de, 1969-1974 döneminde uygulandı, ancak, bölgesel asgari ücret uygulamadan denetim ve koordinasyon güçlükleri nedeniyle vazgeçilerek ülke düzeyinde tek asgari ücret sistemine geçildi. Rapora göre, AB ülkelerinde uygulanmayan bölgesel asgari ücret, Rusya, Çin, Kanada, Hindistan gibi geniş coğrafyalarda kurulu eyalet sistemi ile yönetilen ülkeler tarafından uygulanıyor.

Asgari ücret, uygulanmaya başlandığı 1951 yılından bugüne kadar yarım asrı geçen dönemde işçi, işveren ve hükümet arasında sürekli tartışma konusu oldu. 1951-1967 döneminde “mahalli komisyonlar” aracılığıyla yerel ekonomik ve sosyal farklılıkları dikkate alan bir sistemle asgari ücretin yerel düzeydeki katılımcılardan oluşan bir komisyon tarafından, 1967 yılından itibaren merkezde kurulan “asgari ücret tespit komisyonu” tarafından belirlendi. Halen yürürlükte olan uygulamaya göre; beş kamu, beş işçi ve beş işveren temsilcisi olmak üzere toplam 15 üyeden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Bakanlığın çağrısı üzerine, en az 10 üyenin katılımı ile toplanmakta ve oyların çoğunluğu ile karar veriliyor. Karara katılmayan üye, isterse katılmama gerekçesini belirtebiliyor. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!