Güncelleme Tarihi:
Birleşik Metal-İş Araştırma Dairesi tarafından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Asgari Geçim Haddi ve asgari ücret miktarları ile TÜFE endeksi verileri üzerinden indeksleme yöntemiyle yapılan araştırmada, asgari ücretin “asgari geçim haddi” karşısındaki durumu karşılaştırıldı.
TÜİK tarafından Asgari Ücret Tespit Komisyonuna sunulan ve bir işçinin sadece kendisi için geçinmesi gereken en alt düzeyi gösteren “asgari geçim haddi” verileri ile son 2 yıldaki enflasyon rakamları arasındaki farka işaret edilen araştırmada, söz konusu 2 yılda asgari ücretin enflasyon karşısında kaybı yokmuş gibi görünmesinin, “enflasyon artışlarının, emekçilerin enflasyonunu yansıtmadığının” bir göstergesi olduğu savunuldu.
Araştırmada, asgari ücretlinin geçim haddinin, son 2 yılda TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin yüzde 12 üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekilirken, bu farkın enflasyona dayalı yapılan ücret artışlarıyla, asgari ücretlilerin kayıp hanesine yazıldığı ifade edildi.
Araştırmaya göre, 2002 yılının Aralık ayında TÜİK Asgari Geçim Haddi'nin yüzde 56'sı olarak belirlenen asgari ücret, 2003 yılının Aralık ayında yüzde 57, 2004 yılı Aralık ayında yüzde 75 düzeyine çıktı. Son 2 yıldaki kayıplarla bu oranın yüzde 65 düzeyine çekildi.
Asgari ücret 2005 yılı Aralık ayında bir önceki yıla göre yüzde 10,03 oranında artarken, aynı dönemde asgari geçim haddinin yüzde 20,41 oranında arttığı belirtilen araştırmada, bu kayba, 2006 yılı verilerinin eklenmesi ile kayıp oranının yüzde 14'e ulaştığı dile getirildi. Araştırmada, “2002 ve 2003 Aralık aylarında gerçekleştirilen yüksek artışlar, son 2 senede ciddi bir darbe aldı” görüşüne yer verildi.
“YOKSULLUKLA MÜCADELEDE KRİTİK ÖNEMDE”
Birleşik Metal-İş Sendikası Yönetim Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede, asgari ücretin, “insan onuruna yaraşan bir düzeye” çıkartılmasının bir gereklilik olduğu ifade edilerek, “Asgari ücretli, aldığı ücretle, değil insan onuruna yakışan bir şekilde yaşamak, ailesi ile karnını doyuracak bir ücretten bile mahrum bırakılmaktadır” denildi.
Türkiye'de kayıtlı çalışan ücretlilerin yüzde 44'ünün asgari ücretli göründüğü ve belirlenecek rakamın yoksullukla mücadele açısından kritik bir öneme sahip olacağı belirtilen değerlendirmede, şunlar kaydedildi:
“Emekçiler aldıkları ücretle başkalarına muhtaç duruma düşürülmektedir. AKP Hükümeti yoksullukla mücadele etmek adı altında, insanları açlığa mahkum edip, sonra günü kurtarmak adına 'hayırseverlik' uygulamalarına başvurulmaktadır. Yoksullukla mücadele için öncelikle emekçilere emeğinin karşılığının verilmesi bir zorunluluktur. Asgari ücret, sosyal politika aracı olarak anlamına uygun bir biçimde kullanılmalıdır. Emekçilere yarattıkları değerden yani ekonomik büyümeden hak ettikleri pay verilmelidir.”