Güncelleme Tarihi:
2018 yılında uygulanacak asgari ücret için pazarlıklar sürerken, işverenlerden enflasyon çıkışı geldi. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu işveren heyeti sözcüsü Akansel Koç, “Bütün hesaplamalar enflasyona göre yapılıyor. 2018’in enflasyon hedefi yüzde 7. Bu hesaba göre bakıyoruz, gelecek yıl 100 TL’lik asgari ücret desteği verilmeyeceği için şu anda bile asgari ücrete 100 TL yük geldi. Yani işverenlerin maliyet artışı şimdiden enflasyonu buldu ve yüzde 6’ya yükseldi. Ücret artışı yapılırken bu da dikkate alınmalı, aksi sıkıntı doğurur” dedi.
Asgari ücrette son iki yıldır yüzde 48 artış yapılmasının ve 100 TL’lik desteğin 2018 yılında uygulanmayacağına ilişkin açıklamaların işletmelerin rekabet gücünü ciddi anlamda etkilemeye başladığını savunan Koç, “Asgari ücretteki artış sadece asgari ücreti değil, aynı zamanda ortalama ücretleri de etkiliyor. Bu da artan işcilik maliyetleri nedeniyle istihdam hacminin daralması veya kayıt dışı istihdamın artması şeklinde sonuçlar çıkarıyor. Çalışma barışı da bundan zarar görüyor” dedi.
İşverenler olarak asgari ücret tartışmalarında verimlilik ve ücret arasındaki ilişkinin de değerlendirilmesini istediklerini belirten Koç, şöyle devam etti:
MALİYET 4 KAT ARTTI
“İşgücü maliyetlerinin verimliliğe göre fazla artması, istihdamı ve yatırımları olumsuz etkiler. Verimlilik, firmaların hem şimdiki maliyetleri hem de gelecek dönemlerdeki istihdam potansiyeli açısından önemli. Türkiye’de son yıllarda işgücü verimliliği yerinde sayarken, reel işgücü maliyet artışı yükselmeye devam etti. İşgücü maliyetindeki artış, verimliliğe kıyasla 4 kat arttı. Talebimiz asgari ücret-verimlilik ilişkisinin dikkate alınması.”
Asgari ücrette 35 TL uygulanan işveren işsizlik sigortası fonu kesintisinin, 2018 için alınmamasını da istediklerini belirten Koç, asgari ücretin 6’ar aylık belirlenmesinde de ısrarcı olduklarını vurguladı. Koç, diğer taleplerini de şu şekilde sıraladı: “35 TL’lik işsizlik sigortasındaki işveren primi 2018 yılı için alınmazsa, Hazine’ye hiçbir ilave yük gelmez. Ayrıca teşvikler sadeleştirilmeli. Teşvikler ilave istihdam halinde en yüksek düzeyde, mevcut istihdamın korunması halinde daha düşük düzeyde uygulanabilir. Asgari ücret artışın belirlenmesinde artık sadece enflasyona bakılmamalı. İşsizlik oranları, ekonomik ve siyasi gelişmeler, riskler ve rekabet gücü gibi değişkenler de dikkate alınmalı.”