Güncelleme Tarihi:
ÜÇ kardeşin, 1966 yılında kurduğu küçük ev aletleri markası Arzum, yarım asırı doldurdu. Şu anda 7 kuzenin yüzde 51 paya sahip olduğu şirketin, geriye kalan yüzde 49’u 2013 yılından itibaren Mediterra Capital Partners’ın yatırımcılığındaki fon yapılanmasıyla yönetilmeye başlandı. Bu süreçle beraber şirketin yönetim kadrosunda da bir ilk yaşandı ve Arzum’un 50 yıllık tarihinde ilk kez aile dışından profesyonel bir CEO (İcra Kurulu Başkanı) geldi. Kurumsallaşma parolasıyla gerçekleştirilen bu değişimle şirketin hedefi daha büyük bir global oyuncu olmak. Arzum’un değişimini, 50 yıllık tarihini ve gelecekteki planlarını konuşmak için Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı ve göreve 1.5 yıl önce başlayan Arzum CEO’su Mete Zadil ile bir araya geldik.
GLOBAL HEDEF
Gerek dünyada gerekse Türkiye’de yapılan araştırmaların, zamanında kurumsal dönüşümünü tamamlayamayan aile şirketlerinin ömrünün uzun olmadığını ortaya koyduğunu vurgulayan Kolbaşı, global oyuncu olmanın yolunun kurumsallaşmaktan geçtiğini söyledi. Bir aile şirketi olarak yola çıkan Arzum’un gerçekleştirdiği köklü değişimlerle bugün geldiği noktada kurumsal bir şirkete dönüşerek global bir marka olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü belirten Kolbaşı, Arzum’un kurumsallaşma hikayesin şöyle anlattı: “50 yılda dünyada ve Türkiye’de yaşanan birçok krize rağmen yolumuza istikrarlı bir şekilde devam ettik. 1990’lı yıllardan itibaren başlattığımız dönüşüm çalışmalarıyla kurumsal bir şirkete dönüştük. Bu anlamda global oyuncu olmak ve sürdürülebilir bir yönetim modeli için Nisan 2008’de, dünyanın önde gelen finansal fon şirketi Ashmore Group ile bir ortaklık kurduk. 2014 yılından bu yana ise Mediterra Capital Partners’in yatırımcılığındaki fon yapılanması, vizyon ve stratejimizle yurtdışı pazarlarına girilmesi konusunda hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu yapılanma devam ederken, aile dışından ilk CEO olan Mete Zadil’i transfer ettik” dedi.
‘BİR ASIR ÇALIŞIYORUZ’
İkinci 50 yıl için çizdikleri yol haritası paralelinde çalışmaya başladıklarını bildiren Arzum CEO’su Mete Zadil ise, “Arzum, Türkiye’de küçük ev aletleri sektöründe lider olan, kurumsallaşma ve küreselleşme yolculuğunu sürdüren bir marka oldu. Dört kıtadan 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle son 2 yılda tam otomatik Türk Kahvesi makinası Arzum OKKA ile “Türk Kahvesi”ni dünyaya tanıtma anlamında da önemli bir rol üstlendi. Uluslararası operasyonları 3 kıtada Hong Kong, Münih ve New York’ta bulunan şirketler dışında dört kıtaya yayılan, 30’a yakın ülkede geniş dağıtım ağına sahip. İhracatın yarısı içecek kategorisindeki ürünlerle gerçekleştiriyoruz. Özellikle, çay, kahve gibi makinaların ihracatı ile yerel kültürümüzün dünyaya taşınmasını da sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
2017’DE ÇİFT HANE BÜYÜRÜZ
ARZUM’un 2016 sonu itibariyle çeyrek milyar lira ciroya ulaştığını belirten Mete Zadil, şunları söyledi: “2016’da Türkiye ekonomisinin yavaş bir büyüme sergilemesine rağmen küçük ev aletleri şanslı bir sektör olarak öne çıktı ve yaklaşık yüzde 20’lik büyüme elde etti. Arzum olarak 2016’da sektör büyüklüğü doğrultusunda büyüyerek çeyrek milyar TL’lik ciro elde ettik, 2017 için hedefimiz çift haneli büyüme elde etmek.”
STARBUCKS’LAR İÇİN OKKA
TÜRK kahvesi makinesi modeli OKKA ile Türk kahvesinin globalleşme serüvenine katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Kolbaşı, “Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. SIM kart takılan akıllı bir modeli işletmelere sunduk. Bu sayede işletmeler, günde ne kadar Türk kahvesi sattıklarını takip edebiliyorlar. Örneğin; şu anda Türkiye’de 300 şubesi bulunan ABD’li kahve zinciri Starbucks’ın 250 noktasında, Türk kahvelerini OKKA pişiriyor” dedi. Ayrıca Kolbaşı, 2016 yılında da OKKA ailesini genişleterek Arzum OKKA’nın cezvede pişiren modeli Minio’yu Türk kahvesi severlerin beğenisine sunduklarını söyledi.