Güncelleme Tarihi:
TOBB Artvin Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Nur Ersöz ile hem kurul olarak geliştirdikleri projeleri hem de kendi girişimcilik hikayesini konuştuk. Hatice Nur Ersöz, uzun yıllardır medyayla uğraşan bir isim. Esnaf kökenli bir ailenin kızı olarak önce iç giyim üzerine bir mağaza açan Ersöz’ün gazeteciliğe geçiş hikayesi ise şöyle: "2007 yılında gazetecilik sektörüne başladım, 08 Haber’le. Günlük gazete çıkarıyorduk. Daha sonrasında internete de geçiş yaptım. 2011 yılında web tv ve radyo kurdum. Şu anda tümünün ortak yayın yaptığı bir sistemimiz var. Medya grubu olduk. Stüdyolarımız ortak. Bu arada bir kadın kooperatifi de kurdum. 8 yıldır kooperatifimiz var. Artvin’in hem kadın, hem turizm konusundaki tek kooperatifi. Güçlerimizi birleştirdik. İl istihdam kurulunda çalışıyorum. Ticaret ve Sanayi Odası’nda, sosyal yardımlaşma vakfında hepsinde varım. Kadınların haklarını savunmak için elimden ne geliyorsa yapıyorum."
Ersöz, kurulda da çok aktif bir şekilde çalıştıklarını belirtirken, projelerini özetle şu şekilde anlattı:
“Ticaret ve Sanayi Odamız çalışmalarımızı destekliyor. Kooperatifimiz odaya kayıtlı. Ayrıca medya şirketlerimiz de var. Benim de aktif olarak görev alabileceğimi düşündükleri için böyle bir teklifle geldiler. Ben de kabul ettim. 2019 yılında başkan oldum. Birçok eğitimler verdik. Lobi çalışması eğitimleri aldık. Haklarımıza sahip çıkmak için, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek için böyle bir lobi çalışmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Ticaret odamızla ve kooperatifimiz birlikte Ekoköy projesini hayata geçirmek istiyoruz. Büyük bir proje olacak. Köylerdeki kapasiteye göre şekillenecek. Kars Boğatepe’de butik oteller var. İnsanlar evlerini turizme açtı. Peynir müzesi kurmuşlar. Biz de bunu örnek alıyoruz. Artvin’de de bunu sağlayacağız.”
Nitelikli turizm için çalışacaklarını söyleyen Ersöz, “5 köyümüzü turizme açacağız. Ev pansiyonculuğu yapacağız. Köylerimiz boşalmış durumda, geriye göçü gündeme almak istiyoruz. Turizm İl Müdürlüğü’nden, ev pansiyonculuğu ve yöresel ürünlerin imalatı gibi konularda eğitim talep ettik. Turizmde para kazanılmasını sağlayacağız. Niye turizmde markalaşma olmasın? Tarım turizmini de geliştirmek istiyoruz. Ardanuç ilçesinde seracılığı artırmak için çalışacağız, orada üretim yapacağız. Çiftçi belgesi alınması için yardımcı olacağız. İnsanlar kendi çabalarıyla zaten ekip biçiyor. Bunu kurumsallaştıracağız. Seracılık faaliyetleri yapacağız. Artvin yöresel mutfağı ve ballarının tanıtımı da diğer amaçlarımız“ dedi.
Emine Özbay: İğne oyası yapıyorum. 4-5 yıl önce bu işlere başladığımda piyasa çok düşüktü. 50 liraya satamıyordum. Kızımın önerisiyle bir instagram hesabı açtım. Bir süre hiç para kazanamadım. Ama şimdi siparişlere yetişemiyorum. Youtube’da kanal da açtım. Arkadaşlarıma iş veriyorum. Müşterilerim çok güveniyor. Eskiden 50 liraya bir tülbent satamazken, şimdi 500 liraya küpe çiçeği mevlüt örtüsünü satıyorum. Genelde Ege, Akdeniz bölgesinden ve yurtdışından talep oluyor. Ayrıca çay topluyoruz. Kışın iğne oyası yapıyorum, yazın da kayınpederimden kalan 10 dönüm yerde çizmelerimi, eldivenlerimi giyiyorum, çay topluyorum.
TOBB ARTVİN KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÜYELERİ ANLATTI
NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Filiz Uzun Yarımcı: Mimarım, 2011 yılında İstanbul’da şirketimizi kurduk. Ortağımla buraya inşaat için geldim, sonuçta 7 senedir burada mimarlık yapıyorum. Niye buraya geldim, çünkü burada sektörde açık olduğunu fark ettim. Ayrıca üniversitede dışarıdan derslere giriyorum. Aslen İzmir doğumluyum ama anne-babam buralı. Kendi topraklarıma geri dönmüş oldum.
Meryem Özbayrak: Tekstille uğraşıyorum. Artvin Arhavi’de yaşıyorum. Sıfırdan bir mağaza açtık, 20 yıldır da mağaza işletmeciliği yapıyorum. Arhavi, Fındıklı gibi ilçelerde 5 şubem var. Esnaf bir ailenin kızıyım ve çalışmayı çok seviyorum. Evlendiğimde de maddi imkanlar nedeniyle iş hayatına girmemiz gerekti. Kapının önünde birşeyler satmak ilk sermayem oldu. Oradan buralara geldim.
Neşe Topaloğlu: Sigortacıyım. Aynı zamanda anneyim. Kamu yönetimi okudum, evlendikten sonra eşimle sigortacılık sektörüne girmeye karar verdik ve ortak işimizi kurduk.
Gülseven Akyürek: 1986 yılında lise eğitimi tamamlayarak dayımın yanında eczacı kalfası olarak ilk çalışma hayatıma başladım. Daha sonra muhasebecinin yanında işe başladım, üç yıl çalıştım tecrübe kazandım. Hopa ilçesinde 1988 yılında 23 yaşında iken kendi işimi kuran ilk ve tek kadın muhasebeci olarak kendi işimin patronu oldum. İş hayatımda hem kariyer hem de çocuk yaparım dedim ve evlendim. Evlendiğimde eşim de muhasebeciydi ben kendi muhasebe büromu kapatarak eşimle beraber çalıştım. Bu arada üç çocuk yetiştirerek onları hayata hazırladım. 2013 yılında muhasebeciler arasında vergi rekortmeni oldum. Kızım da benim gibi muhasebeci olma yolunda.
Melek Özbayrak: Arhavi’de yaşıyorum. Kafe restoranım var. İnşaat sektöründe de bir girişimimiz var. Kafe restoranı ben işletiyorum. Kızım ve eşim de yardımcı oluyor. Böyle bir yere ihtiyaç olduğunu düşünerek başladık. O zaman tektik. Şimdi birçok kafe var. Aynı zamanda Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı’yım. Zirveye Yükselen Topuk Sesleri isimli bir proje yaptık. Taş bebek kursları açtık. Kadınların satabileceği ürünler ürettirdik. Pandemi döneminde de maske ürettik.
Serpil Kurt: Evliyim iki çocuk annesiyim. Evlenmeden önce 5 yıl fotoğrafçı olarak çalıştım. Şimdi ise çocuklar büyüdü ve bir fikir arayışındayım. Seracılık ve tarımda olmak istiyorum. Aynı zamanda çeşitli derneklere üyeyim.
35 KİLO VERDİ ŞİMDİ BAŞKALARINI ZAYIFLATIYOR
Sercan Özgen: Bir hayalle başladık biz. İşletme mezunuyum. 2017 yılına kadar farklı departmanlarda çalışıyordum. 2009 yılında aldığım pilates eğitimi çerçevesinde Halk Eğitim’de, belediyede çalışmaya başladım. 2017 yılında ise kendi markamla, kendi işletmemi kurdum. Hayallerimi markalaştırdım. 2 şubeyi bizzat ben yönetiyorum. İsim hakkı verdiğim 4 yer daha var, 2 şube daha eklemek istiyorum. Ben önce kendim 2 çocuktan sonra 35 kilo verdim. Benim hikayem de burada başladı. Kardeşime 40 kilo verdirttim. Eğitimlerini tamamlattım. O da 2017 yılından bu yana zumba eğitmeni olarak bizimle çalışıyor. Bir çalışanım 16, diğeri 22 kilo verdi. Temizlik elemanımız 36 kilo verdi. Online olarak da birçok yurtdışı ve yurtiçi yerle irtibat halindeyim. Zayıfladıktan sonra özgüven kazanan kadınlara yaşam koçluğu da yapıyorum. Hatta bir danışanımıza yeni iş kurduk...Aslında bir spor salonu değil, yaşam danışmanlığı hizmeti veriyorum.
LAZ BÖREĞİNİN SIRRI KARABİBER
Saniye Karagöz: Hopa’da restoran işletiyorum. Soğuk mezelerimiz, sıcak mezelerimiz ve yemeklerimiz meşhur. Burası bizim aile restoranımız ve 15 yıldır işletiyoruz. Aynı zamanda Firuze Sanat Atölyesi’ni de işletiyorum. Hopa’ya gelen bu mutfağın en iyi tatlarını tatmak istiyorsa, bizimkini yiyor. Yağda mısır ekmeği, mıhlama, hamsili ekmek… Laz böreğimiz ise Hopa’da patentli. Süt, un, şeker, biraz da karabiber serpiyoruz.