Güncelleme Tarihi:
AKBANK Genel Müdürü Ziya Akkurt, 2008-2009’da ABD’deki bankaların zor durumda olmalarına rağmen Türkiye’deki sendikasyonlara katıldıklarını, belirterek, “Avrupa’daki bankaların da bu dönemde sendikasyonları destekleyeceğine inanıyorum. Ancak fiyatlar değişecek. Artık bankalar geçmişte borçlandığı ‘güzel’ fiyatlara borçlanamayacak” dedi. Bu dönemde yine de sendikasyonların başarılı sonuçlanacağını tahmin ettiğini kaydeden Akkurt, “Bundan sonraki süreçte sendikasyonlarda Ortadoğu, Uzakdoğu ve belki Rus bankalarının katkısını görebiliriz” diye konuştu.
Akkurt, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda ve Feryapı etkinlik sponsorluğunda “Ekonomi 2012” başlığıyla CEO Club toplantısında yaptığı konuşmada, “Bugün Türk bankacılık sistemi oldukça güçlü. Sermaye yeterlilik rasyosu bütün Avrupa’daki, Amerika’daki bankalardan yüksek durumda. Ancak ihtiyaç kredilerinde çok dikkatli olmamız lazım. Zaten Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da buna yönelik önlemler aldı” dedi. Capital Dergisi Yayın Direktörü Rauf Ateş’in moderatörlüğünde, Vodafone Kurumsal İş Bölümünden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Phil Patel, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu ve Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Derya Gürerk ile birlikte katıldığı panelde Akkurt, 2012’ye ilişkin öngörüleri değerlendirdi.
Kur tahmini mümkün değil
Döviz kurlarıyla ilgili ne kadar analizler, tahminler yapılırsa yapılsın bunları her zaman doğru olarak tutturmanın mümkün olmadığını kaydeden Akkurt, “Bu konuda tahmin yapmak akıl kârı da değil. Ama bakacak olursak görünüyor ki, 1.9’lara yaklaştığı zaman bir şekilde Merkez Bankası’nın çeşitli mekanizmalarla müdahalesi oluyor. Tahmin ediyorum, 1.7’lerden aşağıya da pek düşmeyecek. Diyeceksiniz ki ‘bunu herkes tahmin eder, çok geniş yelpaze sunuyorsun’, doğrudur burada bizlerin sizlerden farkı yoktur. Bunun gerçeğini kabul etmek lazım. Ama görünen o ki o eski 1.4’ler 1.5’ler pek mümkün olmayacak.”
Merkezin müdahale sopası
Devam eden yüksek faiz politikası ile, aslında üstü örtülü faiz politikası uygulandığını söyleyen Akkurt şöyle devam etti: “Bu politika da şu anda kuru 1.8’ler civarında tutabiliyor. Ama Merkez Bankası bu konuda gerektiğinde müdahale etme sopasını bir şekilde elinde tutuyor. Bu, şu demek değildir, her zaman ihaleler açıyor, ‘ben şöyle gireceğim böyle çıkacağım’ diye, bunu o kadar da fazla beklememek lazım. Sonuçta doğal akışı içerisinde kurların da bu bant içerisinde seyredip çok da fazla yukarı çıkmasını belki beklemeyeceğiz. Çünkü bu yüksek faiz politikası sonuçta borçlanmayı ve büyümeyi bir anlamda negatif etkileyeceği için iç talebin bir miktar daralmasını beklemek lazım.”
Takipte kredi her zaman olur
Ziya Akkurt, takipteki kredilerde önümüzdeki yıl bir artış bekleyip beklemediklerine ilişkin olarak da, “Pek ihtimal vermiyorum. Bu işte her zaman takipteki kredi olur. Bu biraz aşağı iner biraz yukarı çıkar” dedi. Bankacılık sektörüne yönelik ek tedbirlere ilişkin olarak da Akkurt, bu alınan önlemlerin sonucunun bekleneceğini kaydetti.
Çürük elmalar temizlendi, bankalarımız güçlendi
CEO Club toplantısında soruları da cevaplayan Ziya Akkurt, Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu’nun “Bankalarımız çok güçlü’ diyorsunuz. Bu güç nereden geliyor? Birdenbire patronlar bankalara sermaye mi dayadı? Yoksa Türkiye’nin yediği dayakta aldığınız 70-80 milyar doların mı fonksiyonu var? Bir de her banka gelecek sene kurları pariteyi ne görüyor?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi: “Biraz haddinden fazla popülist yaklaşımlarla ‘bu paraları bankalar aldı’ diye çeşitli rivayetler ortaya atıldı. O paraları bankalar almadı, o paraları Türkiye aldı. Siz, biz ve en başta da tabii o zamanki mevcut iktidarlarımızın muhteşem icraatları sonucunda o zamanki organizasyonlar yedi. Bunu, ‘herkesin aldığı, nemalandığı dönem’ olarak görmek lazım. Herkes tatlı para kazanırken bir şey yoktu, duvara toslayınca bankalar suçlu oldu. Eğer öyle ise bu Avrupa’da da Amerika’da da çok tartışılıyor, bankaları başıboş kim bıraktı? Neden devlet, ilgili düzenleyici otoriteler görevini yapmadı. Ama 2001’den itibaren bu bağımsız organizasyonlar, arkalarına da siyasi otoriteyi, Meclisi alarak, çürük elmaları temizleyerek, Türk bankacılık sistemini güçlü hale getirdiler” dedi.
Türkiye ‘hacıyatmaz’a benziyor, biraz yatar sonra tekrar kalkar
DÜNYADA çok hızlı değişim olduğunu ve bunun sancılarının yaşandığı bir dönemden geçildiğini kaydeden Ziya Akkurt Türkiye ile ilgili şunları söyledi: “Ben Türkiye’yi ‘hacıyatmaz’a benzetiyorum, hiçbir zaman yere düşmez. Biz biraz yatarız, tekrar kalkarız. Buradan Türkiye yine kazançlı çıkacaktır, Çünkü ürettiği mal grupları itibariyle baktığımızda, Çin ve Hindistan’a çok yakın mallar üretiyor. Çin ve Hindistan’dan belli grup malları ithal eden ülkeler, başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere Türkiye’ye biraz daha o dönemde yakın olabilir, talepleri artabilir.”
Euro bitecek olsaydı herkes Euro satardı
GARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ise, CEO Club toplantısındaki konuşmasına, Avrupa Birliği’nin (AB) ve Euro’nun dağılmasıyla ilgili kötü senaryoya inanmadığını, bunun olmayacağını, piyasaların da bunun olmayacağına inandığını söyledi. Özen şöyle devam etti: “Bunun göstergesi olan dolar-Euro paritesine baktıgımızda, Euro ilk tanıtıldığı zaman 1.12 iken, şimdi 1.35’te. Dolayısıyla kötü senaryoyu piyasalar satın almadı. Bu çok iyi bir haber. Eğer Euro bitecekse herkes Euro’dan kurtulmak için satardı. Şu anda bu olmuyor, bu iyi bir şey.”
Citibank: Yeni sermaye merkezleri oluşacak
CITIBANK Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, dünyada yeni sermaye merkezlerinin ortaya çıkacağını kaydederek, “Türkiye’nin bu süreçte çok büyük artıları var. Bankacılık sektörünün kuvvetli olması bunlardan biri. Ortadoğu sermayesinin gidip de Avrupa’yla Amerika’yla ticaret yapması Türkiye ile ticaret yapması kadar kolay değil. Afrika’yı, Rusya’yı tanırız, biliriz. Citibank bazı ülkelerde Türkiye masası açma kararı aldı. Bizim ihracatçımız, herhangi bir ülkeye gittiğinde karşısında bir Türk’ü görecek. Dünya devlerinden biri Türkiye için bu masayı açıyor. Bu, ülkemizin önümüzdeki dönemde bu fırsatlarla daha neler yapabileceğine dair bir gösterge” diye konuştu.