Güncelleme Tarihi:
AKBANK, küresel kriz sürecinde giderek daha fazla öne çıkan sürdürülebilirlik kavramına sadece ekonomik olarak değil, tüm paydaşlarına yönelik çevre, etik, çalışan ve müşteri memnuniyeti gibi pek çok farklı açıdan yaklaşan ilk sürdürülebilirlik raporunu açıkladı. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Eskiden yöneticilerin ve yönetim kurullarının gündeminde farklı konular vardı. Ancak son yıllarda özellikle Enron olayından sonra kurumlar ölçülebilen yönetim anlayışını benimsedi. Türk bankacılık sektöründeki bu ilk sürdürülebilirlik raporunda biz de bankayı her açıdan ele aldık, yıllık faaliyet raporlarından farklı olarak bu rapor, ekonomik olduğu kadar sosyal ve çevresel açıdan da sürdürülebilirlik faaliyetlerini kapsıyor” dedi.
Yeni ürünlere ilham verdi
Suzan Sabancı Dinçer, şöyle konuştu: “Sürdürülebilirlik raporu ışığında Akbank’ta daha önce ölçülmeyen pek çok göstergeyi ölçtük, bankanın her açıdan fotoğrafını çektik. Biz açık yönetime, şeffaflığa inanan bir kurumuz. Bu raporda tüm ürün ve hizmetlerimizi, çalışan ve müşteri memnuniyetini kapsayan göstergelerin yanı sıra ilk kez bir Türk bankasının karbon emisyonuna ilişkin göstergeler de var. Bazıları uluslararası standartların altında da olsa şeffafça paylaştık. İyileştirebileceğimiz alanları geliştirebileceğimiz ürün ve hizmetlerin neler olduğunu gördük. Kredi politikalarımızda değişikliğe gittik. Bazı yeni ürün ve hizmetler için ilham aldık.”
Politikada değişiklik
Türkiye’nin son 10 yılda dünyada yaşanan değişime ayak uydurduğunu kaydeden Suzan Sabancı Dinçer şunları söyledi: “Etik konusunda, çevre konusunda bir değişim yaşanıyor. Bu değişimden herkes, her kurum memnun olmalı. Özellikle çevre konusu gündemimize daha fazla oturmaya başladı, bundan sonraki süreçte çevre konusunda bankalar kredi politikalarını belirlerken çok daha dikkatli olacak. Biz kredi verirken bu proje çevreye uygun mudur değil midir bakacağız. Ayrıca çocuk işçi çalıştırdığı konusunda tartışmalar olan ya da bu konuda mahkemelik olan şirketlere de kredi vermeyeceğiz.”
Bizim DNA’mızda var
Suzan Sabancı Dinçer, şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik bizim DNA’mızda var. Sürdürülebilir kârlılığımızın olduğu kadar etik, çevresel, sosyal ve ekonomik önceliklerimizin de Akbank’ı geleceğe taşıyacak unsurlar olduğuna inanıyoruz. Günümüz nesillerinin yanı sıra gelecek nesillerin de çevresel, sosyal ve ekonomik refahını yükseltmek için çalışmalıyız. Akbank’ın bugüne kadar gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk etkinliklerinde eğitim, kültür ve sanat içerikli projelerin öne çıktığını gördük. Çocuk tiyatromuz 38 yıllık, caz festivalimiz 20 yıldır sürüyor. Bundan sonraki süreçte bütün bunlar devam edecek.”
Ilısu Barajı’nın arkasında Hazine var diye destek olduk
SUZAN Sabancı Dinçer, kredi politikalarında gittikleri değişikle bundan sonraki süreçte kredi verdikleri projenin çevreye etkisini de soracaklarını belirterek, tartışmalara neden olan Akbank’ın Ilısu Barajı projesine kredi vermesi ile ilgili şunları söyledi: “Türkiye’de son dönemde yaşanan değişimle birlikte bankalar artık kredi verdikleri projelerle ilgili daha dikkatli olacaklar.
Bu açıdan bakıldığında Ilısu son örnektir. Ilısu Barajı, Hazine’nin bir projesi idi. Bankalar Hazine’ye kredi verirken projenin içeriğine bakıp çevreye etkisine ölçemezler. Ancak projenin çevreye olumsuz etkileri varsa kredi verilmeyecek. Hazine Müsteşarlığı projenin çevreye etkilerini kontrol edeceğiz diyor ama bundan sonraki süreçte kredi politikalarımıza çevreyle ilgili madde koyduk.”
GRI standartlarında hazırlandı Cumhurbaşkanı’na da gönderildi
SUZAN Sabancı Dinçer, sürdürülebilirlik raporunun Akbank’ın mart ayında gerçekleşen yıllık genel kurul toplantısında katılımcılara dağıtıldığını belirterek, “Daha ilk raporda banka olarak çok yararlandık. Kendimize derli toplu bir şekilde daha detaylı bakma fırsatımız oldu. Bu raporu tüm paydaşlarımızla paylaşacağız. Raporu, Cumhurbaşkanı, ilgili bakanlar, BDDK Başkanı, Merkez Bankası Başkanı, Bankalar Birliği, Ankara’daki bazı bürokratik isimler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile çeşitli meslek örgütlerine gönderdik” dedi. Akbank’ın 2009 yılındaki sosyal, çevresel ve ekonomik performansını açıkladığı rapor Global Reporting Initiative (GRI) standartlarında hazırlandı.
Uzun vadede Türkiye’nin en değerli şirketi olacak
AKBANK’ın açıkladığı uzun vadeli hedefleri şöyle:
Uzun vadede sürdürülebilir özkaynak getirisini asgari yüzde 20 gerçekleştirmek.
Toplam aktifler pazar payını yüzde 12’den yüzde 18’e yükseltmek.
Nitelikli insan kaynağının çalışmak istediği şirketler arasında ön sırada yer almak.
Türkiye’deki en yüksek marka değerine sahip şirket olmak.
Akbank kulesi 5 bin 743 ton karbon salıyor
HAZIRLANAN raporda Akbank’ın Karbon Saydamlık Projesi’nin ardından emisyon ölçümlerine ve iyileştirme çalışmalarına daha fazla önem vermeye başladığı belirtiliyor. Rapora göre Akbank’ın 2009’daki karbon emisyonu ton bazında şöyle gerçekleşti:
Akbank doğalgaz tüketimiyle, Sabancı Center’da 2009 yılında 5 bin 743 ton, Maslak Operasyon Merkezi ve diğer merkezler 859 ton, şubeler ise 3 bin 344 ton karbon saldı.
Elektrik tüketimi sonucunda Akbank Sabancı Center 608 ton, Maslak Operasyon Merkezi ve diğer merkezler 6 bin 981 ton, şubeler ise 34 bin 747 ton karbon üretti.
Akbank Yönetim Kurulu Murrahas Üyesi Hayri Çulhacı karbon emisyon sonuçları ile ilgili şunları söyledi: “Karbon emisyon sonuçlarını ölçen ilk bankayız. Dolayısıyla Türkiye ile kıyaslayabileceğimiz bir veri yok. Ama uluslararası diğer bazı banka ve kuruluşlarla kıyasladığımızda, bizim sonuçlarımız iyi değil. Ama iyileştirmek için daha az elektrik tüketmek gibi yöntemler ile daha yaratıcı çözümler arıyoruz. Bu yönde inovasyon çalışmaları yürütüyoruz. 2010’da sadece teknoloji yatırımı için 150-160 milyon dolarlık bir bütçe ayırdık.”
Geçen yıl da hazırladık hoşumuza gitmedi
AKBANK Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Hayri Çulhacı, “2009 Akbank Sürdürülebilirlik Raporu”nun hazırlanması sürecini şöyle anlattı: “2009’da yönetim kurulumuza bağlı Kurumsal Yönetim ve Sosyal Sorumluluk Komitesi kurduk. Raporu hazırlamak bir buçuk yıl sürdü. Onların bir kısmına baktık, örnek aldık. Biz aslında böylesi bir raporu geçen yıl hazırlamıştık. Ancak hoşumuza gitmedi, yayınlamadık.”