Arkadaş görmeye geldi İstanbul’a S’nob açtı
Güncelleme Tarihi:
Demet CENGİZ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2004 01:33
Tüm dünyadaki ilk mağazasını İstanbul Bağdat Caddesi’nde açan Danimarka hazır giyim markası S’nob’un Başkanı Tommy Hydahl, ‘İstanbul’a önce büyük mağazalarla anlaşma yapmak için geldik. Şehrin sahip olduğu potansiyeli görünce kendi mağazamızı açtık’ dedi.
SON yıllarda hazır giyim markalarının büyük ilgi gösterdiği İstanbul, İskandinav modasının önde gelen isimlerinden S’nob’u da Türk perakende sektörüne girmeye itti. Büyük mağazalarla anlaşmak için Türkiye’ye gelen Danimarkalı marka; sahip olduğu potansiyeli görünce S’nob ismini taşıyan ilk mağazasını İstanbul’da açtı.
Türkiye’de yatırım yapma kararını geçen kış verdiğini belirten S’nob’un Başkanı Tommy Hydahl, ‘Bir arkadaş ziyareti için gelmiştim. İstanbul’u ilk kez gördüm. Şehir beni çok etkiledi. Saklı bir metropoldü. Hem de çok büyük potansiyele sahip bir metropol. S’nob çizgisinde bir markaya rastlamadım. Bir İskandinav marka olarak burada bir yer edineceğimize inandım. Müge ve Çoşkun Doğan’la ortak ilk mağazamızı Bağdat Caddesi’nde açtık’ dedi.
Türkiye’nin bir tekstil ülkesi ve hızla büyüyen bir pazar olduğunu söyleyen Hydahl şöyle devam etti:
‘Hedeflediğimiz belli bir tüketici grubu var. Bu, marka yanında belli bir tarzı olan ve marka bağımlılığı da bu yönde gelişmiş olan insanlar. Ürünü sadece markası için değil aynı zamanda kalitesi ve stili için alan, ne istediğini bilen tüketici... Uygun bir yer bulabilirsek kesinlikle ikinci mağaza için Nişantaşı’nı hedefliyoruz. Şu dönemde Türkiye’de üretimi düşünmüyoruz ancak önümüzdeki yıllarda neler olacağını da bilemeyiz.’
20 MİLYON DOLAR CİRO
Dokuz Avrupa ülkesi, ABD, Kuveyt ve Güney Kıbrıs’ta satış noktaları olduğunu söyleyen Hydahl ‘İngiltere, Almanya, Danimarka, İsveç ve İtalya en güçlü olduğumuz ülkeler. Ürünlerimiz 900 adet korner ve butikte satılıyor. Danimarka’da 6 mağaza var ancak onlar S’nob ismini taşımıyor. Bu mağazalarda S’nob by sans noblesse’in alt markaları olan St-Martins ve Snobish ve Trousers kolleksiyonları satılıyor. Yıllık toplam ciromuz 20 milyon doların üzerinde. 8 yıllık şirketimiz Danimarka’nın en hızlı büyüyenleri arasında. Geçen yıl yüzde 35 büyüdük’ diye konuştu.
Sizi sadece Çin zorlar
TÜRKİYE’de rekabetin çok yoğun olduğunu belirten Tommy Hydahl, ‘Türk tekstil sektörü çok iyi durumda. 2005’te kotalar kalkınca Çin malları sizi zorlayabilir. Ancak Türkiye üretimde uzman. Diğer ülkelerin ulaşamayacağı kalitede ürünler var. Özellikle denimde Türkiye çok ileri durumda’ dedi.
Asalet ruhtadır giydiremezsin
Tommy Hydahl, S’nob’u şöyle anlatıyor: ‘Eski Fransa’da asiller bir araya gelip bir parti yapmak istemiş, soylu olmalarına rağmen paraları yokmuş. Zengin ama asil olmayan insanların desteğiyle S’nob Party diye bir organizasyon yapmışlar. S’nob bu şekilde yerleşmiş. Asaletin parayla ilgisi yok. Asalet ruhtadır ve onu giydiremezsin.’
Türkiye’de yatırım yapma kararını geçen kış verdiğini belirten S’nob’un Başkanı Tommy Hydahl, ‘Bir arkadaş ziyareti için gelmiştim. İstanbul’u ilk kez gördüm. Şehir beni çok etkiledi. Saklı bir metropoldü. Hem de çok büyük potansiyele sahip bir metropol. S’nob çizgisinde bir markaya rastlamadım. Bir İskandinav marka olarak burada bir yer edineceğimize inandım. Müge ve Çoşkun Doğan’la ortak ilk mağazamızı Bağdat Caddesi’nde açtık’ dedi.
Türkiye’nin bir tekstil ülkesi ve hızla büyüyen bir pazar olduğunu söyleyen Hydahl şöyle devam etti:
‘Hedeflediğimiz belli bir tüketici grubu var. Bu, marka yanında belli bir tarzı olan ve marka bağımlılığı da bu yönde gelişmiş olan insanlar. Ürünü sadece markası için değil aynı zamanda kalitesi ve stili için alan, ne istediğini bilen tüketici... Uygun bir yer bulabilirsek kesinlikle ikinci mağaza için Nişantaşı’nı hedefliyoruz. Şu dönemde Türkiye’de üretimi düşünmüyoruz ancak önümüzdeki yıllarda neler olacağını da bilemeyiz.’
20 MİLYON DOLAR CİRO
Dokuz Avrupa ülkesi, ABD, Kuveyt ve Güney Kıbrıs’ta satış noktaları olduğunu söyleyen Hydahl ‘İngiltere, Almanya, Danimarka, İsveç ve İtalya en güçlü olduğumuz ülkeler. Ürünlerimiz 900 adet korner ve butikte satılıyor. Danimarka’da 6 mağaza var ancak onlar S’nob ismini taşımıyor. Bu mağazalarda S’nob by sans noblesse’in alt markaları olan St-Martins ve Snobish ve Trousers kolleksiyonları satılıyor. Yıllık toplam ciromuz 20 milyon doların üzerinde. 8 yıllık şirketimiz Danimarka’nın en hızlı büyüyenleri arasında. Geçen yıl yüzde 35 büyüdük’ diye konuştu.
Sizi sadece Çin zorlar
TÜRKİYE’de rekabetin çok yoğun olduğunu belirten Tommy Hydahl, ‘Türk tekstil sektörü çok iyi durumda. 2005’te kotalar kalkınca Çin malları sizi zorlayabilir. Ancak Türkiye üretimde uzman. Diğer ülkelerin ulaşamayacağı kalitede ürünler var. Özellikle denimde Türkiye çok ileri durumda’ dedi.
Asalet ruhtadır giydiremezsin
Tommy Hydahl, S’nob’u şöyle anlatıyor: ‘Eski Fransa’da asiller bir araya gelip bir parti yapmak istemiş, soylu olmalarına rağmen paraları yokmuş. Zengin ama asil olmayan insanların desteğiyle S’nob Party diye bir organizasyon yapmışlar. S’nob bu şekilde yerleşmiş. Asaletin parayla ilgisi yok. Asalet ruhtadır ve onu giydiremezsin.’