Arjantin'in 'Derviş' i istifa etti

Ağır bedeller sayesinde sağlanan birkaç yıllık ekonomik istikrarın ardından yeniden krize sürüklenen Arjantin, çareyi "süper bakan" ya da "keramet sahibi" olarak adlandırılan Domingo Cavallo'yu büyük yetkilerle yeniden göreve çağırmakta buldu.

Krizin derinleşmesi üzerine ancak iki hafta görevde kalan İktisat Bakanı Ricardo Lopez Murphy'nin yerine getirilen Cavallo, 1990'lı yılların başında Arjantin'i yeniden ekonomik büyüme rayına sokan adam olarak tanınıyor.

Arjantin ekonomisinin dümenine yeniden geçen Cavallo'nun resmi unvanı ise henüz belirlenmemiş bulunuyor. Tüm ekonomiden sorumlu olacak "süper bakan" bu görevini ya "Kabine Başkanı" sıfatıyla yürütecek, ya da daha mütevazı "İktisat Bakanı" unvanını yeterli bulacak.

ENFLASYON DÜŞTÜ YOLSUZLUK AZALMADI

ABD iş çevrelerinde iyi tanınan ve tutulan bir siyasetçi olan Cavallo, 1991 yılında ilk kez iktisat bakanlığına getirildiğinde yüzde 5.000'lere varan enflasyonu tek haneli rakamlara çekmesiyle tanınıyor.

Arjantin ulusal parası pezo'nun değerini ABD Dolarına endeksleyerek enflasyonu durduran Cavallo, bu dönemde uyguladığı kapsamlı özelleştirme programıyla da ABD'li iş çevrelerinin sevgisini kazanmış bulunuyor.

Cavallo, ilk görev döneminde imza attığı bu başarılarla Arjantin'i 1998 yılına dek sürecek bir büyüme rotasına oturtmakla birlikte, bunu, işsizliğin fırlaması ve geniş kitlelerin yaşam standartlarının önemli ölçüde düşmesi pahasına yapmıştı.

Cavallo, eski Devlet Başkanı Carlos Menem'in iktidarı sırasında 1991 yılında üstlendiği iktisat bakanlığını, 1996 yılında yolusuzlukları gerekçe göstererek bırakmıştı. Cavallo'nun istifa ederken "hükümet içinde bir suç çetesinin var olduğunu" iddia etmesi Arjantin siyasetinde çalkalanmalara neden olmuştu.

Bakanlıktan ayrıldıktan sonra siyaseti bırakmayan Cavallo, halen muhafazakar eğilimli küçük bir parti olan "Cumhuriyet Partisi İçin Hareket" partisinin başkanı olarak parlamentoda sandalye sahibi bulunuyor.

ADIM ADIM KRİZ

Arjantin'de 1998 Temmuz'undan itibaren girilen ekkonomik durgunluktan kaynaklanan krizin şiddetlenmesinde Türkiye'deki Şubat krizinin de katkısı oldu.

Menem döneminde yaygınlık kazanan yolsuzlukların kökünü kazımak ve ekonomide büyümeyi yeniden sağlamak vaadleriyle 1999 Aralık ayında iktidara gelen yeni Devlet Başkanı Fernando de la Rua, ilk görev yılında bu vaadlerin kolay gerçekleştirilemeyeceğine tanık oldu.

Arjantin hükümeti 2000 yılı için koyduğu ekonomik hedeflerin hiç birini tutturamadı.

Bütçe açığının Uluslararası Para Fonu ile varılan anlaşmada kabul edilen düzeyin üstüne çıkması hükümeti yıl içinde kamu işçilerinin ücretlerinde kesintiye gitmek gibi büyük tepkiyle karşılaşan ekstra önlemler almaya itti.

Yıl başında 2000 yılı için yüzde 4'lük bir ekonomik büyüme hedefi koyan hükümet, Kasım aynda bu hedefi yüzde 0.5 olarak revize etti.

Yıl sonunda IMF ile varılan anlaşmayla sağlanan yaklaşık 40 milyar dolarlık mali yardım paketi 2001 yılına iyimser bir havayla girilmesini sağladıysa da özellikle bankacılık sisteminden gelen kötü sinyaller yüzünden bu umutlar kısa ömürlü oldu.

IMF yardımının getirdiği umutla Ocak ayında görülen ekonomik canlanma ve borsadaki hızlı yükseliş, Merkez Bankası Başkanı Pedro Pou'nun, ABD Senato'sunca ulusal bankaların kara para aklama faaliyetlerine göz yumma suçlanmasıyla tersine döndü.