Arap Baharı Türk derisine yaradı

CUMHURİYETİN 100’üncü yılı olan 2023’te 10 milyar dolar ihracat hedefi koyan Türk deri ve deri mamulleri sektörü, 2011 yılını 1.44 milyar dolar ihracatla kapatmıştı. Deri Tanıtım Grubu Başkanı Lemi Tolunay, özel faturalı, yolcu beraberi ve turistik satışlar da dahil edildiğinde bu rakamın 3.5 milyar doları aştığını belirterek, 2012 yılında şu ana kadar ihracatta yüzde 13 artış yaşandığını söyledi.
Ayakkabı talebi patladı
En çok ihracat artışının yüzde 975 ile Arap Baharı yaşayan ülkeler arasında yer alan Libya’da gerçekleştiğini vurgulayan Tolunay, şöyle konuştu: “Son olaylardan sonra ayakkabı ihracatı atlamış. Biz acaba asker postalı veya ayakkabısı talebimi artmış diye inceledik. Nedenini bilmiyoruz ama ilk 5 ayda ihracatımız 10 kat arttı. 448 bin dolardan 4.8 milyon dolara çıktı.”
Cezayir ve Özbekistan gibi birkaç ülkede de ihracatın yüzde 150 civarında arttığını belirten Tolunay, “Arabistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve BAE’ye ihracat yüzde 70’in üzerinde arttı. Rusya, Irak, Bulgaristan, Avusturya, Türkmenistan’da yüzde 25’in üzerinde artış var. Ancak Almanya, Fransa ve İspanya’ya ihracatımız yüzde 4.5 ile yüzde 30 arası düştü” diye konuştu. Tolunay, 2012 yılını toplamda yüzde 5 artışla 1.5 milyar dolar ihracatla kapatacaklarını hatırlattı.
Avrupa’da 2, dünyada 4’üncü
Tolunay, Türk deri sektörünün dünyadaki yerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
Deri işlemede İtalya’nın ardından Avrupa’da 2’nci sırada.
Dünya’da ise İtalya, Çin ve Hindistan’ın ardından 4’üncü büyük ülke.
Kürk Süed üretiminde ise yıllık 80 milyon adetlik işleme kapasitesiyle dünya lideri.
Türkiye dünya ihracat sıralamasında ise kürk süed ve kürk giyimde 5’inci, deri giyimde ve işlenmiş kürkte 7’nci büyük tedarikçi.
23 bin işletme bulunuyor
Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş, Türkiye’de, ayakkabı, deri konfeksiyon, saraciye ve tabakhane olmak üzere 23 bini aşkın deri üretim tesisinin bulunduğunu kaydetti. Matraş, nihai deri ürünleri ithalatında ek vergi sisteminin getirilmesi halinde deri üretiminin çok daha fazla artabileceğini söyledi.

Sütümüz çok etimiz yok

ERDAL Matraş, deride hammadde sıkıntısının ancak doğru hayvancılık politikalarıyla önlenebileceğini belirterek şöyle konuştu: “Zaman içinde küçükbaş hayvan sayısında azalma olmuş ama Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısı aşağı yukarı aynı. 2002’de hayvancılık sektörüne verilen yaklaşık 80 milyon TL’lik destek, bugün 2 milyar TL’yi geçmiş durumda. Son 10 yılda 20 kat artmış yani. Oysa hâlâ derisini kullanabileceğimiz kesim hayvanımız yetersiz. İthal etmek zorunda kalacak kadar çok et sıkıntısı yaşarken, her gün 7 milyon öğrenciye okullarda süt dağıtıyoruz. Bu rakamlar, sektörümüzde ithalata bağımlılığın teşviklerde önceliğin et değil süt besiciliğine verilmesi tercihinden kaynaklandığını gösteriyor.”