Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de tarımla uğraşan kime dokunsanız bin tane dert dinlersiniz. Kimi, gerçekten de çiftçiyi aşırı derecede zorlayan girdi maliyetlerinden şikâyet eder kimi ürettiği ürünü maliyetinin altında satmak zorunda kaldığından. Çiftçi ürettiği üründen kazanamamaktan, perakendeci ve esnaf ise kâr edememekten şikâyetçi. Tüketici ise sürekli yükselen fiyatlarla karşı karşıya kalırken bu alanda ciddi bir değişime olan ihtiyaç da hayati bir önem kazanıyor. Komisyonculuk sisteminin değiştirilmesi planlanıyor ama bu konularda hâlâ çiftçiyi tatmin edebilen bir adım atılmış değil.
ATA TOPRAĞINDAN GÖÇÜYORLAR
Biz de her hafta farklı bir mesleği deneyimlediğimiz ‘İşin Peşinde’ köşesi için bugün tarladan direkt olarak tüketiciye üretim yapan bir çiftçinin yanındayız. Bugünkü mesaimizde Manisa’nin Kırkağaç ilçesine bağlı Öğeçli köyünde aracıları ortadan kaldırarak nasıl üretim ve satış yapıldığını anlatacağız. Yanlış tarım politikaları ve destek yetersizliği yüzünden Türkiye son yıllarda binlerce çiftçisini kaybetti. Özellikle genç nüfus artık çiftçilik yapmak istemiyor ata toprağından göçüyor. Taha Mertcan Ok ise yıllarca zeytincilik yapan ve piyasaya toptan ürün veren bir çiftçi. Ancak artık çalışma şeklini değiştirmiş. O yine üretiyor ama ürettiğini e-ticaret yolu ile kendisi satıyor.
MAKİNELER İLE ÇOK HIZLI
Mesaimiz sabah erken başlıyor. Köyün biraz dışındaki zeytinliğe gideceğiz. Bu bölgedeki ilk zeytin hasadını başlatacağız. Kasaları traktörün kasasına yerleştirip diğer işçilerle beraber yola çıkıyoruz. Zeytinliğe geldiğimizde önce ağaçların altına örtüleri seriyoruz. Ben eski usul toplamaktan yana olsam da daha hızlı toplamam için makine kullanmam gerektiğini söylüyorlar. Ucunda bir kanca olan titreşimli makine yardımıyla dallardaki zeytinleri sallayarak topluyorum. Alt kısımlarda kalanları ufak plastik bir tırmık ile indiriyoruz. Bu sırada ben biraz dikkatsiz davranıyorum. Örtüden taşan zeytinleri de toplamam gerektiği konusunda bir uyarı alıyorum. Tarlada bir zeytin bile israf olmamalı. Her şey emeğin bir parçası.
DALLARA ZARAR VERME!
Zeytin toplamak biraz dikkat istiyor. Özellikle üst dalları atlamamanız gerekiyor. Biraz sert davranıp dallara zarar verirseniz sonra o ağaçtan iyi verim almayı unutun. Sıra zeytinleri kasalamaya geliyor. Örtüleri sırası ile kaldırarak zeytinleri kasalara aktarıp traktöre yüklüyoruz. Bu sırada, bugün mesailerine ortak olduğum işçilerle tarlada bir çay içmeyi de atlamıyoruz. Çaydan sonra fabrikaya doğru yol alıyoruz. Topladığımız zeytinleri kasa ve çuvallardan indirip yağ fabrikasının girişindeki hazneye sırayla boşaltıyoruz.
SIRA, SATMAYA GELDİ
Zeytinler bu hazneden girip bant yardımı ile bir su havuzuna aktarılıyor. Yapraklarından ayrılan zeytinler makine yardımı ile püre haline getiriliyor ve yağından ayrıştırılıyor. Tarladaki el emeği burada yerini makinelere bırakıyor. Sıkılan zeytinyağını daha sonra bidonlara ve küçük şişelere dolduruyoruz. Artık sezonun ilk yapları tüketime hazır. Sıra geldi bunları satmaya.
BİLGİSAYAR BAŞINDAYIZ
İşte orada artık çiftçinin önünde yeni bir yol var. O da e-ticaret... Köydeki fabrikada bilgisayar başına oturup gelen siparişlere göre şileleri hazırlıyor ve kargo için bekliyorum. İki gün sonra da zeytinyağları tüketiciye ulaşmış olacak. Taha Mertcan Ok, “Daha önceden aracılar yüzünden emeğimizin karşılığını tam alamıyorduk. Şimdi ben kendi markamı kurdum. E-ticarette farklı platformlarda mağazalar açarak ürünlerinizi satabiliyorsunuz. Ben Trendyol üzerinden satıyorum. Evet burada da bir komisyon var ama klasik yöntemlere göre hem maliyetler daha az hem de kâr marjımız daha yüksek oluyor” diyor.
NE KADAR KAZANIYORLAR?
Burada diğer meslekler gibi net bir kazanç vermek zor. Türkiye’nin genelinde çiftçilerin durumu biliniyor. Hasadın nasıl geçtiğine göre işler değişiyor. Zeytin hasadında çalışan işçiler günlük 125 lira yevmiye alıyor.
KURAKLIK ZEYTİNİ KÖTÜ ETKİLEDİ
Kuraklık ağaçlardaki verim düşürünce hasat çoğu bölgede gecikti. Kimi çiftçi zeytinlerini kendi sularken kimisi maliyetini karşılayamadığı için sulama yapamıyor. Sulanan ağaçlar zeytin taneleri ile doluyken su alamayan yüzlerce ağaç ise küçük ve seyrek zeytinlere sahip...
30 LİRA ÇIPLAK MALİYETİ VAR
* Kırkağaç-Akhisar bölgesinde 14 milyon zeytin ağacı bulunuyor.
* Zeytinlerin yüzde 70’i yağ için kullanılıyor.
* Sofralık zeytinin kilogramı 8 lira, yağlık ise 5 lira.
* Bir litre yağın çıplak maliyeti 30 lira.
* Çiftçi zeytinini fabrikaya verdiği zaman 100 litre yağın 15 litresini fabrikaya bırakıyor.
* 6 kilogram zeytinden 1 kilogram yağ çıkıyor. Bu verimsiz ağaçlarda 10 kg.
KÖYDE KALKINMA
Taha Mertcan Ok, “Biz yıllardır zeytinyağı üretiyoruz. Yağımızı kendimiz satmak istedik. ‘Organikteyze’ diye bir markamız olsun istedik. Trendyol Akademi’de eğitimler aldık. Şimdi köydeki diğer gençler de e-ticarete girmek ve tarım yapmak istiyor. Bir evi atölyeye dönüştürdük. 8 kadın sigortalı çalışıyor. Salça ve erişte gibi ürünler yapıyorlar” dedi.