Güncelleme Tarihi:
Oysa aracı kurumlar düşen işlem hacmi nedeniyle kan ağlıyor. Sermaye Piyasası Kurulu'nun yoğun denetimine maruz kalan büyük oyuncular ise çareyi piyasadan kaçmakta buldu. Son bir aydır yaşanan düşük işlem hacmi ve sıkışık piyasanın en önemli nedeni de büyük yatırımcının piyasada olmaması.
1992 yılından bu yana 15 aracı kurum iflasını istedi. Bunların bazısı polisiye nedenlerle bazısı ise gerçekten piyasada artık iş yapamadığı için bu yola gitmek zorunda kaldı.
1999 ve 2000 yılının flaş tartışma konusu ise mali sektörde birleşmelerin kaçınılmaz olarak başlayacağıydı. Fakat aracı kurumlar cephesinde sessiz sedasız yaşanan birleşmeler kimsenin dikkatini çekmedi. Bu birleşmeler iki şirketin birleşmesi biçiminde olmadı. Bunun yerine aracı kurumlar, kendileri için can damarı ve varlık nedeni sayılan İMKB'deki terminallerini satarak ya da kiralayarak o yıl için ya da tamamen piyasadan çekilmeyi tercih etti. Başta Ak Yatırım, Inter Yatırım gibi işlem hacmi sıralamasında ilk 10'u işgal eden banka aracı kurumları ise bu terminallere talip oldu.
İlk Başkan, piyasayı terketti
İlginç bir haber daha verelim. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın ilk Başkanı olan Muharem Karslı, sahibi olduğu Altın Menkul Kıymetler isimli aracı kurumu elden çıkarttı. Aracı kurumda yüzde 70 hissesi olan Karslı ve diğer ortaklar, hisselerini Adil Konukoğlu ve Cengiz Konukoğlu'na sattı.
İşlem hacmi sürünüyor
22 Kasım krizi sonrasında işlem hacminin iyice düşmesi de en çok aracı kurumları vurdu. Aralık ayı, 300 trilyon civarı günlük ortalama işlem hacmi ile 2000 yılının en düşük ortalama işlem hacminin yaşandığı ay oldu.
2001 yılı Ocak ayında ise işlem hacmi günlük oratalam 232 trilyon liraya geriledi. Yani 2000 yılı ortalamasının neredeyse yarısına indi. Hatta en düşük günlük ortalama işlem hacminin yaşandığı aralık ayının bile altında bir işlem hacmi sözkonusu. Bu durumun kısa vadede değişmesi de beklenmiyor.
Büyükler ne durumda?
Piyasada dolaşan söylentiler ise bu gidişi tersine çevirebilecek büyük oyuncuların ya korkudan ya da risk almak istemedikleri için piyasadan uzak durdukları yönünde. Neden uzak durduklarına gelince…
Birinci neden piyasanın teknik olarak bulunduğu seviye. Uzmanlar büyüklerin endeksin bir miktar daha inmesini bekledikleri ve bu seviyeleri pahalı buldukları için alım yapmadıkları söylüyor.
Denetim korkutuyor
İkinci neden ise sıklaşan denetimler… Piyasa oyuncuları Maliye Müfettişi kökenli yeni SPK Başkanı Doğan Cansızlar'ın, işin teftiş yönüne bu kadar ağırlık vermesinin büyük oyuncuları ürküttüğünü, manipülasyona hiç bulaşmamış büyüklerin bile bu nedenle piyasaya pek yaklaşmadığı belirtiyor.
Bir işlem yasağı daha geldi
Bu arada hatırlatalım Emre Yazıcı isimli bir piyasa oyuncusu hakkında SPK, Tukaş hisse senedinde manipülasyon yaptığı iddiası ile işlem başlatı. Sonuç olarak bu oyuncunun hem elindeki hisseler kottan çıkartıldı hem de ömür boyu işlem yasağı getirildi. Suaydın'a bir ceza daha!
Daha önce yine İhlas Ev Aletleri hisse senedinde manipülasyon yaptığı gerekçesi ile aynı cezaya çarptırılan İlhami Suaydın'a da yeni bir ceza daha geldi.
Suaydın, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Erciyes Menkul Değerler'deki kredili işlemlerde usulsüzlük yapıldığı iddiası ile 3 yöneticisi ile birlikte 10'ar milyar idari para cezasına çarptırıldı.
Komisyon düşer mi?
Sermaye piyasalarında aracı kurumların en önemli gelir kalemi alım satıma aracılık işleminden doğan komisyonlar. Bu oran binde 2 olarak düzenlenmiş durumda. Şimdi bu oranın binde 1'e düşürülmesi planlanıyor.
Eğer bu gerçekleşirse işlem hacmi düşüşü ve piyasadan kaçış nedeniyle zaten ciddi zarar eden aracı kurumların zararı biraz daha artacak. Kısacası krizin ikinci perdesi sermaye piyasalarında başlayacak gibi görünüyor.
Emre Yazıcı kimdir?
Emre Yazıcı adı piyasada ilk kez duyulduğunda yıl 1998 idi. Konu yine bir hisse senedinde gerçekleştirildiği iddia edilen manipülasyondu. Yazıcı daha önce Inter Yatırım'da çalışmış, fakat burada gerçekleştirdiği usulsüz işlemler nedeniyle işten uzaklaştırılarak Meksa Menkul Değerler'de çalışmaya başlamıştı. Daha sonra buradan da ayrılan Yazıcı, yine piyasanın yakından tanıdığı bir başka oyuncu ile birlikte çalışmaya başladı: Mistafa Oduncu… Daha sonra Yazıcı ve Oduncu isimleri başka operasyonlarda da birlikte duyulmaya başlandı. (Hatta Yazıcı yaptığı işte o kadar pervasız davrandı ki yaptığı bir hisse senedi operasyonununu Sabah Gazetesi'nde çalıştığım sırada yaptığımız bir röportajda tüm ayrıntıları ile anlattı.)
SPK'nın verdiği ceza Yazıcı'nın bundan sonra yapacağı yatırımları da kapsıyodr. Eğer bu oyuncu başka birinin hesabı üzerinden manipülasyon yapar ve bu da kurul tarafından tespit edilirse, o hisse seneteri de kurul kaydından çıkartılacak ve Yazıcı'nın zararı büyüyecek.
Deniz Bayramoğlu