Güncelleme Tarihi:
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı'nın açıklamalarından notlar;
- Herhangi bir can kaybı oluşmadığı yönünde bilgi aldık. Öncelikle bu durumlarda Trafik sigortası ve Kasko arasındaki farkı belirtmek lazım. Trafik sigortaları üçüncü tarafa verdiğimiz zararı, kaskolar ise kendi aracımızla ilgili oluşan hasarı kapsıyor. Bu iki sigorta da birbirinin tamamlayıcısıdır.
- 20 Ocak’tan sonra gelen istatistiklere bakılınca hasar ihbarlarında çok ciddi bir artış yok. 7,5-8 aralığında ihbar artışı söz konusu. Bunda en önemli etken özel araçların uyarılara uyarak trafiğe az çıkması.
- Ağır vasıtalarda ise hasar ihbarları artmaya başladı. Biz de Türkiye Sigorta Birliği olarak şirketlerimize tavsiye kararı yayınladık. Tüm çekici hizmetlerinin kabul edilmesi, şirketlerimizin de hasar süreçlerini normal bir süreç olarak kabul edeceği bir prensip kararı aldık. İç İşleri Bakanlığımızla da görüşüp yeni bir mutabakat sağladık, kendi kasko şirketinizi beklemeden karayollarının yönlendirdiği çekicilerle aracınızı çekebileceksiniz. Şunu da belirtmek isterim bu tarz durumlarda çok yoğun talep olduğundan çekici hizmetlerinde aksamaların olması normal. Kaza yapan araca intikal süreleri uzayabiliyor.
- Her türlü aracı kapsıyor. Ancak ağırlıklı olarak konu ağır vasıtayla alakalı. Kendi kaskonuzun çekicisini beklemeden karayollarının çekicisi ile ağır vasıtalar çekilecek. Bu kararı elbirliği ile verdik.
KASKOSU OLMAYAN NE YAPACAK?
- Arızalar bu kapsamda değil. Tamamen kaza nedeniyle çalışamama durumunda devreye giren bir çekici hizmeti var. Trafikte sınırlı şirketimiz hizmet sağlıyor. Sigorta kaskosu yoksa kendi imkanlarıyla çekici çağırıyor vatandaşlar.
- Son 1 yılda yaşanan iklim değişikliği artık uç noktalarda. Artık önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünüyor. Yazın yangınları, kışın yoğun kar yağışlarını görüyoruz... Sigortanın ve kaskonun önemi de bu tür durumlarda daha fazla ortaya çıkıyor.