Güncelleme Tarihi:
INTA tarafından bugün ele alınacak belgede, Türkiye’yle, üyelik süreciyle de bağlantılı olan gümrük birliği yerine farklı bir opsiyonun değerlendirilmesi savunuluyor. Aynı zamanda bir ekonomik entegrasyon modeli ve AB-Türkiye ilişkilerinde özel bir yere sahip olan Gümrük Birliği’nin devre dışı bırakılmasını ve daha az siyasi entegrasyon gerektiren AB’nin İngiltere, Japonya ya da Kanada’yla yaptığı türden bir serbest ticaret anlaşmasının (STA) benimsenmesini öneren rapor, hem Ankara’nın hem de özel sektörün tepkisini çekme potansiyeli taşıyor. Raporda, üyelik sürecinde yaşanan sıkıntıların da etkisiyle Gümrük Birliği’nde sorunların her geçen gün daha da fazlalaştığı, uygulamadaki sorunların da arttığı vurgulanıyor. Belgenin Ankara açısından sorunlu kısmı, olası bir STA’nın, AB ile entegrasyon hedefinde önemli bir yeri olan Gümrük Birliği’nin gerisinde kalacak olması. Kapsamlı bir STA seçeneğinin çatısı altına giren tüm unsurların Gümrük Birliği modernizasyonu kapsamına girmesi de bu opsiyonun elini zayıflatır nitelikte.
GERİ MODEL
Diplomatik kaynaklar, önemli olanın bu modelin yerine daha geri bir model getirilmesi değil Gümrük Birliği kapsamında ihtiyaçlara daha iyi cevap verecek, taraflar arasındaki bağlılığı artıracak hedefler konulması ve bu hedeflere ulaşılması için gereken modalitelerin belirlenmesi olduğu görüşünde. INTA üyelerine bir mektup gönderen İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, katılım sürecindeki ilerleme eksikliğine rağmen gümrük birliğinin bir başarı hikayesi olarak görülebileceğinin altını çizdi. Zeytinoğlu, gümrük birliğinin STA’ya dönüştürülmemesi gerektiğini belirtti. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) için bir uzman görüşü kaleme alan Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de INTA’ya sunulan raporun sadece Türkiye-AB ilişkilerini değil gümrük birliğini şekillendiren siyasi, hukuki ve ekonomik bağların üstünkörü yorumlanmasına dayandığını belirtti. Ülgen, gümrük birliği yerine bir STA önerilemeyeceğini vurguladı.