Anlayana aşk olsun

"ALO, bir rezervasyon yaptırmak istiyorum." Bu sözleri bir restorana, bir kuaföre veya bir otele defalarca söylemişliğimiz vardır. Rezervasyon yaptırmak için kullandığımız bu sözlerden önce dakikalarca telefonun düşmesini bekleriz. O da yetmezmiş gibi telefonun karşısındaki çalışana derdimizi anlatmaya çalışırız. Belki de telefonun icadından beri süre gelen bu alışkanlık artık sona eriyor. Teknoloji devi Google’ın dünya çapındaki teknoloji meraklılarını ABD’nin San Francisco’ya bağlı yerleşim yeri Mountain View’de bir araya getirdiği ‘Google I/O 18’ etkinliğinde konuşan şirketin CEO’su Sundar Pichai, yapay zekâ teknolojisini insanların hayatını kolaylaştırması için geliştirdiklerini ifade ederek, sesli asistanları Google Assistant’taki yeniliği tanıttı. Kullanıcıların Android işletim sistemli akıllı telefonlar veya akıllı hoparlör sistemleri üzerinden sesli komutlar vererek cihazlarını yönetmesini sağlayan Google Assistant, yeni özellikleriyle birlikte rezervasyon yaptırılmak  istenilen işyerini arayarak sesli olarak karşısına çıkan çalışanla konuşuyor. Başka bir deyişle işyeri çalışanı rezervasyon için bir insanla konuştuğunu sanıyor. Ancak gerçekte bir yapay zekâlı sesli asistanla konuşuyor.

CÜMLE KURUYOR
İlk kez Google I/O’da gösterilen bu özelliğin en çok dikkat çeken yanı ise tıpkı insanlarda olduğu gibi doğal bir dil kullanması. Örneğin; insanlar telefon konuşmalarında karşı taraftaki kişiyi dinlerken “hmmm” nasıl diyorsa, Google Assistan da aynı tepki veriyor. Hatta bununla kalmıyor. Cümle sonlarına “lütfen” gibi doğal dil akışında kullanılan kelimeleri kullanıyor. Bu da Google Assistant ile telefonda konuşan kişilerin gerçek insanlarla konuşuyormuş hissi veriyor.

İşin arka planında ise Google’ın geliştirdiği bir teknoloji harikası var. ‘Wavenet’ adındaki yeni nesil derin öğrenme teknolojisi, Assistant’ın daha doğal konuşma yapmasını sağlıyor. Bu teknolojiyle birlikte akıcı konuşma (continued conversation) özelliği dikkat çeken noktaların başında geliyor. İki cümleyi birbirine bağlama ve günlük hayatta olduğu gibi devrik cümle kurma özellikleri, Google Assistant’ın akıcı konuşma özelliklerinin arasında yer alıyor. Google Assistant’a eklenen diğer bir özellik de ‘çoklu eylemler’ (multiple actions) oldu. Daha önce tek bir işlem yapmak üzere programlanan Google Assistant, yeni özellikle birlikte çoklu eylemleri hayata geçirebilecek. Örneğin; Google Assistant’a “ışıkları aç” ve “haberleri oku” denildiğinde Google Assistant bu eylemi yerine getirebilecek. Kısacası kullanıcılar, günlük hayatta sesli asistanlara verdikleri komutlarda daha pratik olabilecek.

YAPAY ZEKÂ SORUMLULUĞUMUZ VAR
I/O 18’in açılış konuşmasını yapan Google CEO’su Sundar Pichai, yapay zekâ konusunda büyük bir sorumluluk hissettiklerini ve bu teknolojiyi insanların daha verimli kullanması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Pichai, ”Öncülük ettiğimiz bu yolda çok dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmeliyiz. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Yapay zekâ konusunda elde ettikleri son gelişmelere dikkat çeken Pichai, şunları söyledi: “Şu anda göz retinası görüntüsünden diabet teşhisi ve öngörüsü yapabiliyoruz. Bu görüntülerden yaş, cinsiyet, sigara tüketimi, vücut kitle endeksi ve tansiyon gibi pek çok veriye ulaşabiliyoruz. Bu teknoloji yüzde 76 doğruluk oranında medikal öngörü sağlıyor.”

BU YIL İÇİNDE TÜRKÇE ANLAMAYA BAŞLAYACAK
GOOGLE Assistan, şu anda sınırlı dil ve ülkede kullanılabiliyor. Google I/O 18’de paylaşılan bilgilere göre 500 milyon cihazda, 40 otomobil modelinde ve 5 bin farklı ev eşyasında olan Google Assistant, bu yıl içinde 80 ülkeye daha açılacak. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin de olması dikkat çeken detaylar arasında yer alıyor.